Edebiyatİklimi Forum - Üye profili > Profil Sayfa. Kullanıcı: bevstandley8319, Başlık: New Member,
SınıfAnlatım Bozuklukları Testleri (4) Çöz: Anlatım Bozuklukları Testi: 11. Sınıf Anlatım Bozuklukları Testleri (5) Çöz: 6 yorum - Görüş bildirmek istermisiniz? Kim yayınladı : testleri - 22 Kasım 2013 at 08:26 Kategoriler: Dil ve Anlatım Etiketler:
Bukategoride Türkçe 8.Sınıf Anlatım Bozuklukları Bol Örnekler 2018 - 2019 dosyasına benzer başka dokümanlar da bulabilirsiniz. Benzer dosyaları görmek için yukarıdaki 8.Sınıf Türkçe Etkinlik ve Çalışma Kağıtları linkine tıklayabilirsiniz. Emeğe ve emekçiye saygı çerçevesinde dosyayı ekleyene teşekkür edebilir, dosyaya oy verebilir, dosyaya yorum
Anlamcabirbirinin karşıtı olan ifadeler ayanı cümlede yer alıyorsa, orada anlamca çelişen sözcüklerin bir arada kullanılması ile ilgili anlatım bozukluğu vardır diye düşünmeliyiz. Anlamca çelişen sözcüklerin birlikte kullanımı ile ilgili örnek cümleler: Elbette bu akşam size gelebilirim. Mutlaka bu soruyu onlar
3Özne Yüklem Uyuşmazlığından Kaynaklanan Anlatım Bozukluğu: Öznenin tekillik çoğulluk ve şahıs bakımından uyuşması gerekir;aksi taktirde anlatım bozukluğu ortaya çıkar. a) Topluluk isimleri özne ise yüklem tekil olur;ancak topluluk isimleri çoğul eki alıyorsa yüklem de alabilir. *Bizim takım sahaya çıktılar.
Vay Tiền Nhanh. Anlatım bozuklukları, anlamsal bozukluklar ve yapısal bozukluklar olmak üzere iki temel başlıkta incelenir. Anlamsal anlatım bozuklukları 7. sınıfın konusuydu. 8. sınıfta yapı bakımdan anlatım bozukluklarıyla devam ediyoruz. Bu konuyu da şu 6 başlık altında inceleyeceğizAnlatım Bozuklukları 8. Sınıf Kavram HaritasıBAŞLAMADAN ÖNCEYapısal anlatım bozuklukları konusuna geçmeden önce cümlenin ögeleri ve fiilde çatı konularında eksiğiniz varsa bunları gidermeniz bu konuyu anlamanızı Özne-Yüklem UyumsuzluklarıÖzne-yüklem uyumsuzluğundan kaynaklanan anlatım bozuklukları üç alt başlıkta incelenir Kişi Bakımından UyumsuzlukÖzne, tekil veya çoğul birden fazla kişiden oluşuyorsa “ben ve sen”, “sen ve o”, “onlar ve Ali” gibi yüklem çoğul kişiye göre Ben ve Ayhan buraya daha önce gelmişti. yanlış 1. çoğul biz 3. tekil o✧ Ben ve Ayhan buraya daha önce gelmiştik. doğru 1. çoğul biz 3. tekil o✦ Ben ve arkadaşlarım sinemaya gideceğim. yanlış✧ Ben ve arkadaşlarım sinemaya gideceğiz. doğru✦ Sen ve Beyza yüksek not aldı. yanlış✧ Sen ve Beyza yüksek not aldınız. doğru Tekillik-Çoğulluk Bakımından Uyumsuzlukİnsan dışındaki varlıklar hayvan, bitki, kavramlar… özne olduğunda yüklem daima tekil Ağaç çiçek açmış. doğru✧ Ağaçlar çiçek açmış. doğru✧ Ağaçlar çiçek açmışlar. yanlış✦ Kuş ne de güzel ötüyor. doğru✧ Kuşlar ne de güzel ötüyor. doğru✧ Kuşlar ne de güzel ötüyorlar. yanlış✦ Gözüm uzağı net görmüyor. doğru✧ Gözlerim uzağı net görmüyor. doğru✧ Gözlerim uzağı net görmüyorlar. yanlışÖzne, insan olduğunda yüklem tekil de çoğul da Çocuk bahçede top oynuyor. doğru✧ Çocuklar bahçede top oynuyor. doğru✧ Çocuklar bahçede top oynuyorlar. doğru✦ Polis yasaklara uymayanlara ceza yazdı. doğru✧ Polisler yasaklara uymayanlara ceza yazdı. doğru✧ Polisler yasaklara uymayanlara ceza yazdılar. doğruUYARIİnsan dışındaki varlıklara, insana ait özellikler katılmış yani kişileştirme sanatı yapılmışsa özne çoğul olduğunda yüklem tekil de çoğul da Kelebek baharın gelişini kutluyor. doğru✧ Kelebekler baharın gelişini kutluyor. doğru✧ Kelebekler baharın gelişini kutluyorlar. doğruBelgisiz zamir ve belgisiz sıfatlar özne görevinde kullanıldıklarında yüklem tekil Birçok insan zamanın kıymetini bilmiyor. doğru✧ Birçok insan zamanın kıymetini bilmiyorlar. yanlış✦ Toplantıda herkes fikrini söyledi. doğru✧ Toplantıda herkes fikrini söylediler. yanlış✦ Bazı öğrenciler ödevini yapmamış. doğru✧ Bazı öğrenciler ödevini yapmamışlar. yanlışİPUCUÇoğul eki -ler/-ler bulunan cümlelerde bu tür anlatım bozukluğunun olabileceğini soru çözerken göz önünde Olumluluk-Olumsuzluk Bakımından Uyumsuzluk“Hiç kimse, hiçbiri” gibi öznelerde yüklem olumsuz Söylediklerine hiç kimse inanmadı. doğru✧ Söylediklerine hiç kimse inandı. yanlış2. Öge EksikliğiCümlede kullanılması gereken bir öğenin bulunmaması, anlatım bozukluğuna yol birden fazla cümlenin birbirine virgülle bağlandığı sıralı cümlelerde ve bağlaçla bağlandığı bağlı cümlelerde bu tür anlatım bozukluklarına rastlanabilmektedir. Soru çözerken bu durumu göz önünde Özne EksikliğiYüklemdeki eyleme uygun bir öznenin olmaması ya da bir öznenin birden fazla yükleme bağlanması anlatım bozukluğuna yol cümlede özne eksikliğinden kaynaklanan bir bozukluk söz konusudur. İlk cümledeki “kitaptaki hatalar” öznesi, diğer cümledeki “basılacak” yüklemine uymamaktadır. Bu da ifadeyi eksik bırakmıştır. İkinci cümleye özne getirerek bozukluğu giderebiliriz✧ Kitaptaki hatalar düzeltilecek ve kitap tekrar basılacak. doğru✦ Herkes ondan nefret ediyor, onun yüzünü bile görmek “herkes” sözcüğü öznedir. Bu özne “nefret ediyor” ve “istemiyordu” yüklemlerine bağlanamadığından bozukluk meydana gelmiştir.“Herkes ondan nefret ediyor.” doğru ancak “Herkes onun yüzünü bile görmek istemiyordu.” cümlesinde “herkes” öznesi “istemiyordu” yüklemine bağlanamıyor. Bu nedenle ikinci cümleye özne getirilmeli, ifade düzeltilmelidir✧ Herkes ondan nefret ediyor, hiç kimse onun yüzünü bile görmek istemiyordu.✦ Onun okulu yakında bitecek ve öğretmen olarak göreve başlayacak. yanlış✧ Onun okulu yakında bitecek ve o, öğretmen olarak göreve başlayacak. doğru Yüklem EksikliğiSıralı ve bağlı cümlelerde iki cümlenin aynı yükleme bağlanması sonucu anlatım bozukluğu meydana gelir. Yüklem eksikliği, bazen ikinci bir eylemin kullanılmaması ya da ek fiilin ortak kullanılması ile Beşiktaş iskelesine geldiğimizde o işine, ben evime gittim. yanlışBu cümlede yüklem eksikliği anlatım bozukluğuna yol açmış. Her iki cümleyi “gittim” yüklemine bağlayamayız. “Ben gittim” olur ama “o gittim” olmaz. Bu nedenle cümledeki yüklem eksikliğini giderirsek cümle anlamlı hâle gelir✧ Beşiktaş iskelesine geldiğimizde o işine gitti, ben evime gittim. doğru✦ Virüs sebebiyle tatile geçen yıl da, bu yıl da gidemiyoruz. yanlış✧ Virüs sebebiyle tatile geçen yıl da gidemedik, bu yıl da gidemiyoruz. doğru✦ Evimiz küçük, bahçesi de geniş değildi. yanlışBu cümlede ek-fiil eksikliği nedeniyle esas anlatılmak istenen doğru ifade edilemiyor. Cümlede evin küçük olduğu, bahçenin de geniş olmadığı söylenmek istenirken bunun tersi bir anlam ortaya çıkıyor evin küçük olmadığı, bahçenin geniş olmadığı.Bu nedenle ek-fiil eksikliği giderilerek cümle anlamlı hâle getirilmeli✧ Evimiz küçüktü, bahçesi de geniş değildi. doğru Nesne EksikliğiCümlelerde ortak kullanılan nesnenin yüklemlere bağlanamamasından Ben öğretmenime inanır ve severim. yanlışBu cumlede “öğretmenime” dolaylı tümlecinin “inanır ve severim” yüklemlerine bağlanmak istenmesi anlatım bozukluğuna yol açmıştır.“Ben öğretmenime inanırım.” olur ama “Ben öğretmenime severim.” nedenle ikinci cümleye nesne getirilerek bozukluk giderilebilir✧ Ben öğretmenime inanır, onu severim. doğru✦ İnsanlar gazetelere inanmıyor, bu nedenle de çok az okuyor. yanlışYukarıdaki cümlede nesne eksikliğinden kaynaklanan bir bozukluk söz konusudur. Bu sebeple cümlede yanlış bağlanma ortaya çıkmaktadır “İnsanlar gazetelere inanmıyor, gazetelere okuyor.” Dikkat ettiyseniz “gazetelere okuyor” ifadesi yanlıştır. Bunu gidermek için de ikinci cümleye nesne getiririz. Bu durumda cümle şöyle olur✧ İnsanlar gazetelere inanmıyor, bu nedenle de gazeteleri çok az okuyor. doğru Tümleç Tamlayıcı EksikliğiSıralı ve bağlı cümlelerde yer tamlayıcısı dolaylı tümleç veya zarf tamlayıcısının ortak öge kabul edilip tüm yüklemlere bağlanması sonucu ortaya Evin önünden otobüse bindim, iki durak sonra indim ve geldim. yanlışBu cumlede “otobüse” sözcüğü üç cümlenin ortak ögesidir ve “bindim, indim ve geldim” fakat bu ögenin tüm yüklemlere bağlanmak istenmesi anlatım bozukluğuna yol açmıştır. “Otobüse bindim.” oluyor ama “otobüse indim ve otobüse geldim” uygun nedenle ikinci ve üçüncü cümleye yer tamlayıcısı getirilerek bozukluk giderilebilir✧ Evin önünden otobüse bindim, iki durak sonra otobüsten indim ve buraya geldim. doğru✦ Bu dersi seviyorum ama bir türlü istediğim notu alamıyorum. yanlış✧ Bu dersi seviyorum ama bu dersten bir türlü istediğim notu alamıyorum. doğru3. Çatı UyumsuzluğuBirleşik cümlelerde fiilimsinin ve yüklemin çatı bakımından etken-edilgen uyumlu olmaması anlatım bozukluğuna yol Yabani otlar yolarak bir köşede biriktirilsin. yanlışcümlesinde “yolarak” sözcüğü etken çatılı bir fiilimsiyken “biriktirilsin” yüklemi edilgen çatılıdır. Bu durum anlatım bozukluğuna yol açmıştır. Fiilimsi edilgen çatılı yapılarak bozukluk giderilebilir✧ Yabani otlar yolunarak bir köşede biriktirilsin. doğru✦ Gece geç saatte gelinip hemen uyudu. yanlışBu cümlede “gelip” sözcüğünün edilgen çatılı bir fiilimsi, “uyudun” sözcüğünün ise etken çatılı bir eylem olması anlatım bozukluğuna yol açmıştır. Fiilimsi etken çatılı yapılarak veya yüklem edilgen çatılı yapılarak bozukluk giderilebilir✧ Gece geç saatte gelip hemen uyudu. doğru✧ Gece geç saatte gelinip hemen uyundu. doğru4. Tamlama YanlışlıklarıGenellikle isim ve sıfatların aynı tamlanana bağlanması sonucu oluşan bir anlatım bozukluğudur. Bu nedenle isimlerle sıfatların aynı tamlanana bağlandığı kullanımlara dikkat etmek Özel ve kamu kuruluşları iki gün tatil edildi. yanlışBu cümlede “kamu kuruluşları” isim tamlaması doğrudur. Ancak “özel” sözcüğü “kuruluşları” tamlananına bağlanamaz. Çünkü “özel” sözcüğü sıfattır. Bu nedenle “özel kuruluşları” ifadesi yanlıştır. Cümledeki bozukluğu gidermek için “özel”sözcüğünden sonra “kuruluşlar” ismi getirilmelidir✧ Özel kuruluşlar ve kamu kuruluşları iki gün tatil edildi. doğru✦ En iyi yabancı ve Türk filmleri izleyici oylarıyla belirlendi. yanlış✧ En iyi yabancı filmler ve Türk filmleri izleyici oylarıyla belirlendi. doğru5. Bağlaç YanlışlıklarıBağlaçlardan bazıları olumlu ve olumsuz yargıları birbirine bağlar. Bu duruma uymayan kullanımlarda anlatım bozukluğu meydana Ahmet Bey oğlunu çok seviyor fakat bir dediğini iki etmiyordu. yanlışBu cümlede “fakat” kullanılması doğru değildir. “fakat” bağlacı bir olumlu yargıyla bir olumsuz yargıyı birbirine bağlar. Bu cümlede ise ilk yargı da olumludur. Bu yüzden “fakat” çıkarılmalı, yerine “ayrıca” bağlacı kullanılmadır✧ Ahmet Bey oğlunu çok seviyor ayrıca bir dediğini iki etmiyordu. doğru✦ Ben yarın dışarı çıkamam, ama evde yapılacak bir sürü işim var. yanlışBu cümlede “ama” kullanılması doğru değildir. “Ama” cümleden atılmalı ya da yerine “çünkü” getirilerek şu şekilde kurulmalıdır✧ Ben yarın dışarı çıkamam, evde yapılacak bir sürü işim var. doğru✧ Ben yarın dışarı çıkamam, çünkü evde yapılacak bir sürü işim var. doğru6. Eklerin Yanlış KullanımıCümlede eklerin eksik, fazla veya yanlış kullanılması anlatım bozukluğuna yol açarÖRNEKLER✦ Biz okumasını sevmeyen bir milletiz. yanlışBu cümlede “okumasını” sözcüğünde iyelik eki gereksiz ve yanlış kullanılmıştır. Cümle şu şekilde düzeltilmelidir✧ Biz okumayı sevmeyen bir milletiz. doğru✦ Hayat kimine mutluluk verdiğini, kimini mutsuz ettiğini görüyoruz. yanlışcümlesinde ilgi eki tamlayan eki eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır. Çünkü cümlede “verdiğini” sözcüğüne sorduğumuz “kimin verdiğini” sorusuna cevap alamıyoruz. “Hayat” sözcüğüne “-ın” ilgi eki getirilirse bu cümledeki anlatım bozukluğu giderilir✧ Hayatın kimine mutluluk verdiğini, kimini mutsuz ettiğini görüyoruz. doğruUYARIDilimizde çokluk anlamı taşıyan belgisiz sıfatlarla oluşturulan tamlamalarda isimler çokluk eki Burada insanı şaşkına çeviren birçok güzellikler var. yanlışBu cümlede “birçok” belgisiz sıfatı “güzellik” sözcüğüyle tamlama oluşturmuştur. “Birçok” sözcüğü çokluk anlamı taşıdığı için “güzellikler” sözcüğünde “-ler” ekine gerekyoktur. Cümlenin doğrusu✧ Burada insanı şaşkına çeviren birçok güzellik var. doğruDAHA FAZLASIBu içeriği beğendiyseniz 8. sınıf ile ilgili diğer içeriklerimizi de inceleyebilirsiniz
Duygu ve düşüncelerimizi karşımızdakine aktarırken kurduğumuz cümlelerin açık ve anlaşılır olması, gereksiz unsurlar taşımaması, çelişkili anlatımlardan uzak olması ve dil bilgisi açısından doğru olması gerekir. Cümlelerimiz bu özellikleri taşımadığında, anlatım bakımından bozuk olur; iletişim tam olarak ÖNCEAnlatım bozuklukları konusu 7. sınıf ve 8. sınıf düzeylerinde parça parça işlenmektedir. Bu sınıflar için özel hazırladığımız konu anlatımlarına aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsinizDuygu ve düşüncelerimizi karşımızdakine aktarırken kurduğumuz cümlelerin açık ve anlaşılır olması, gereksiz unsurlar taşımaması, çelişkili anlatımlardan uzak olması ve dil bilgisi açısından doğru olması gerekir. Cümlelerimiz bu özellikleri taşımadığında, anlatım bakımından bozuk olur; iletişim tam olarak bozuklukları, anlamsal anlama dayalı bozukluklar ve yapısal yapıya dayalı bozukluklar olmak üzere iki temel başlıkta Bozuklukları Kavram Haritası1. Anlamsal Anlama Dayalı Anlatım Gereksiz Sözcük Kullanılmasıİyi ve sağlam bir cümlede gereksiz sözcük bulunmaz. Cümlede gereksiz sözcüğün kullanılması, anlatım bozukluğuna yol açar. Cümlede düşüncenin belirtilmesinde belli bir görevi olmayan sözcükler gereksizdir. Bu tür sözcükler, cümleden çıkarılmalıdır. Bunu şöyle yapabilirizBir sözcük cümleden çıkarıldığında, cümlenin anlam ve anlatımında bir bozulma, daralma olmuyorsa, o sözcük gereksizdir. Çıkarıldığında cümlenin anlamı ve anlatımı bozuluyorsa, o sözcük sözcük kullanımından kaynaklanan anlatım bozuklukları, eş anlamlı kelimelerin bir arada kullanılması ve anlamca birbirini kapsayan kelimelerin bir arada kullanılması olmak üzere iki şekilde oluşur Eş Anlamlı Sözcüklerin Bir Arada KullanılmasıBu tür anlatım bozuklukları aynı anlama gelen sözcüklerin veya söz gruplarının aynı cümle içerisinde kullanılmasıyla Bari hiç olmazsa sen yanımızda “bari” ve “hiç olmazsa” sözcükleri aynı anlama gelmektedir. Bu iki sözcük de aynı anlama geldiğine göre, cümlede ikisinin bulunmasına gerek yoktur. Demek ki biri gereksiz kullanılmıştır. Bu durumda cümleyi “Bari sen yanımızda kal.” ya da “Hiç olmazsa sen yanımızda kal.” şeklinde kurabiliriz.» Yetkililer hâlâ bir açıklama yapmadı “hâlâ” ve “henüz” sözcükleri eş anlamlıdır. İki sözcük de “şimdiye kadar” anlamındadır, iki sözcük de aynı anlamı karşıladığına göre, biri gereksizdir, çıkardığımızda cümlenin anlamında bir daralma olmaz. O hâlde cümleyi iki şekilde oluşturabiliriz“Yetkililer hâlâ bir açıklama yapmadı.”“Yetkililer bir açıklama yapmadı henüz.”» Hükümet bu kanunu Meclis’ten aynen, olduğu gibi geçirmek “aynen” ve “olduğu gibi” sözleri anlamca aynıdır. İki sözcük de “değiştirmeden, değişiklik yapmadan” anlamındadır. Cümlede bozukluğu gidermek için bu iki sözcükten birini çıkarırız“Hükûmet bu kanunu Meclis’ten olduğu gibi geçirmek istiyor.”“Hükûmet bu kanunu Meclis’ten aynen geçirmek istiyor.”» Çocuk, az kalsın, neredeyse merdivenden “az kalsın” sözcüğü de “neredeyse” sözcüğü de aynı anlama gelmektedir Bir işin olması, gerçekleşmesi çok yakınken olmaması. İyi bir cümlede aynı anlama gelen sözcükler kullanılmamalı, kuralından hareketle bu iki sözcükten birini çıkarırız“Çocuk, az kalsın merdivenden düşecekti.”“Çocuk, neredeyse merdivenden düşecekti.” Anlamca Birbirini Kapsayan İçeren Sözcüklerin Bir Arada KullanılmasıBazen cümlede aynı anlama gelen sözcükler kullanılmaz. Anlamca birbirini kapsayan sözcükler kullanılabilir. Bir sözcüğün ifade ettiği anlam, diğer sözcük içinde olduğundan, bu tür ifadeler de anlatım bozukluğuna yol Kardeşim soruları hemen böyle bir kullanım söz konusudur. “Hemen” ile “çözüverdi” sözcükleri eş anlamlı değildir. Ancak “çözüverdi” eyleminde “tezlik, hemen yapma” anlamı vardır. Eylemde bu anlam olduğuna göre cümlede tekrar “hemen” sözcüğünün kullanılmasına gerek yoktur “Kardeşim soruları çözüverdi.”» Okula her gün iki kilometre yaya yürüyerek “yaya” ve “yürüyerek” sözcüklerinin birlikte kullanılması anlatım bozukluğuna yol açmıştır. Çünkü “yürümek” sözcüğünde “yaya” anlamı zaten vardır. Öyleyse cümleyi şöyle söyleyebiliriz “Okula her gün iki kilometre yürüyerek giderdi.”» Almanya’daki arkadaşımla karşılıklı anlatım bozukluğu vardır. Burada “karşılıklı” sözcüğü gereksiz kullanılmıştır. Çünkü “mektuplaşmak” eylemi zaten “karşılıklı” yapılır. Bu sözcükte “karşılıklı” anlamı olduğuna göre aynı sözcüğü cümlede tekrar etmek yanlıştır “Almanya’daki arkadaşımla mektuplaşırız.” Anlamca Çelişen Sözcüklerin Kullanılmasıİyi bir cümle, karşıladığı yargıyı tam olarak anlatmalıdır. Yani cümleden bir anlam çıkarılmalıdır. Böyle olmaz da cümle çeşitli anlamlara gelirse; hem öyle bir anlam, hem böyle bir anlam çıkarsa ve birden çok yoruma yol açarsa, o cümlede çelişkili anlatım söz konusudur. İyi bir cümle açık olmalıdır. Cümledeki açıklık ise anlamın kolayca anlaşılır olması demektir. Anlamca birbiri ile uyuşmayan sözcüklerin bir arada kullanılması, cümlede çelişkili ifadenin doğmasına neden Tam üç yıla yakın bir zaman insanlık dramı yaşandı çelişkili bir anlatım söz konusudur. Bu cümlede “tam” ve “üç yıla yakın bir zaman” sözleri çelişkili anlatıma yol açmıştır. Cümlenin doğru kullanımı şöyle olmalıdır “Üç yıla yakın bir zaman, insanlık dramı yaşandı burada.”» Elbette Selim de ağabeyleri ile gitmiş “gitmiştir” mi, yoksa “gitmiş olabilir” mi anlatılmak isteniyor. Yani cümlede ya kesinlik ya da ihtimal anlamı olmalıdır. Cümlede ikisi de olduğundan çelişkili anlatım söz konusu. Bu cümle iki şekilde düzeltilebilir “Elbette Selim de ağabeyleri ile gitmiştir.” “Selim de ağabeyleri ile gitmiş olabilir.” Sözcüğün Yanlış Anlamda KullanılmasıSözcüklerin karşıladığı anlam iyi bilinmelidir. Bu olmazsa, anlatmak istediğimiz düşünce ile ortaya çıkan düşünce farklı olur. Bu nedenle konuşurken ya da yazarken, düşüncelerimizi tam ifade edecek sözcükleri kullanmalıyız. Aksi hâlde düşüncelerimizi iyi anlatamayız, hatta sözümüz yanlış Türkiye’de birçok göl kuraklık tehlikesi “kuraklık” sözcüğü yanlış kullanılmıştır. Çünkü bu sözcük “toprak için nemi olmayan, çorak” anlamında kullanılır. Cümlede ise topraktan değil, gölden söz edilmiş. Öyleyse göllerde suyun çekilmesi söz konusu olabilir. Bu da “kuruma” sözcüğü ile anlatılabilir. Bu durumda cümlenin doğru şekli şöyle olacaktır “Türkiye’de birçok göl kuruma tehlikesi yaşıyor.”» Öğretmen, konuyu en ayrımına kadar “ayrım” sözcüğü yanlış kullanılmıştır. “Ayrım” sözcüğünde “başkalık, fark” anlamı vardır. Cümlede anlatılmak istenen bu anlam değildir. Konunun detaylarının da anlatıldığı anlamı verilmek isteniyor cümlede. Bu anlam “ayrıntı” sözcüğü ile sağlanabilir. Demek ki “ayrıntı” sözcüğü yerine “ayrım” sözcüğü kullanılarak yanlışlık yapılmıştır “Öğretmen konuyu en ayrıntısına kadar anlattı.”» Yaş geliştikçe yalnız çevrenizdekilere değil, memleketinize de yardım aşkıyla yanıyorsunuz.”cümlesinde “gelişmek” sözcüğü yanlış anlamda kullanılmıştır. Çünkü yaş gelişmez, ilerler. Bu nedenle cümlenin doğrusu şu şekilde olmalı “Yaş ilerledikçe yalnız çevrenizdekilere değil, memleketinize de yardım aşkıyla yanıyorsunuz.”» Politika konusunda gençleri azımsamak doğru “küçümsemek” sözcüğünün yerine “azımsamak” sözcüğü kullanılarak anlatım bozukluğu yapılmıştır. Çünkü “azımsamak “ile” küçümsemek” sözcükleri farklı anlamlar taşımaktadır. “Azımsamak”ta bir şeyi sayıca az bulmak söz konusudur. “Küçümsemek” sözcüğü ise bir şeyin niteliği ile ilgilidir. Bu sözcükte bir şeye değer vermemek, onu küçük görmek anlamı vardır. Cümlenin doğrusu şöyle olacaktır “Politika konusunda gençleri küçümsemek doğru değildir.”» Herkes, petrol ücretlerinin yüksekliğinden “ücret” sözcüğü yanlış kullanılmıştır. Çünkü “ücret” sözcüğünde iş gücünün karşılığı olan para anlamı vardır. Bu sözcük yerine “fiyat” sözcüğü getirilmelidir. Bu, bir şeyin para karşılığı değerini ifade eder “Herkes, petrol fiyatlarının yüksekliğinden yakınıyor.” Sözcüğün Yanlış Yerde KullanılmasıCümledeki sözcüklerin yerinde kullanılmaması, söylenmek istenenin karşıtı bir anlamın ortaya çıkmasına ya da cümlenin anlaşılmamasına yol Yeni okula geldim ki ders zili “yeni” sözcüğü yanlış yerde kullanıldığından cümlenin anlamı da bozulmuştur. Cümlede anlatılmak istenen “okulun yeniliği” değildir. Aslında birinin “okula vardığı sırada” zilin çalması anlatılmak istenmiştir. Öyleyse cümlenin doğru şekli şöyle olmalıdır “Okula yeni geldim ki ders zili çaldı.”» Çok sınıfta duran öğrencilerin elbette canı “çok” sözcüğünün yanlış yerde kullanılmasından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır. Bu cümlede “çok” sözcüğü “sınıf” sözcüğünden önce kullanıldığı için sanki öğrenciler değişik sınıflarda bulunmuşlar da onun için sıkılmışlar anlamı çıkmıştır. Halbuki cümlede öğrencilerin bir sınıfta “uzun süre bulunması” anlatılmak istenmiş. Cümlenin doğru şekli şöyle olmalıdır “Sınıfta çok duran öğrencinin elbette canı sıkılır.”» Fizik dalında yapılan yarışmada ülkemizi üç üniversiteli genç temsil sözcüğün yanlış yerde kullanılmasından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır. Bu cümlede “üç” sözcüğü yanlış yerde kullanılmış, bu nedenle yanlış bir anlam oluşmuştur. Cümlede asıl anlatılmak istenen, “üniversiteli üç genç”tir; ancak “üç” sözcüğü yanlış yerde kullanılınca cümleden “üç tane üniversite bitirmiş genç” anlamı çıkıyor. Bu nedenle “üç” sözcüğü “genç” sözcüğünden önce kullanılmalıdır “Fizik dalında yapılan yarışmada ülkemizi üniversiteli üç genç temsil edecek.” Deyimin Yanlış Anlamda KullanılmasıDeyimler, dilin anlatım gücünü ve söyleyiş güzelliğini zenginleştiren unsurlardır. Deyimler, kısa ve özlü kalıplaşmış anlamları vardır ve deyimler bu kalıplaşmış anlamları çerçevesinde kullanılır. Kalıplaşmış belli bir anlamı karşılayan deyimin başka bir anlamda kullanılması, anlatım bozukluğuna yol Onun bize yaptığı iyiliklere hep göz “göz yummak” deyimi yanlış anlamda kullanılmıştır. Bu, “kusurlarını hoş karşılamak, görmezlikten gelmek” anlamında bir deyimdir. Yukarıdaki cümlede ise “kusur” yok, bir kişinin iyilikleri var. Bu nedenle “göz yummak” deyimi yanlış kullanılmıştır “Onun bize yaptığı iyiliklere minnettar kaldık.”» Müfettişlerin geleceğini öğrenen müdürün etekleri zil “etekleri zil çalmak” deyiminin yanlış kullanılmasından kaynaklanan bir anlatımn bozukluğu vardır. “Etekleri zil çalmak”, çok sevinmek, işleri yolunda olmak anlamında bir deyimdir. Bu deyimin yerine “etekleri tutuşmak” deyiminin kullanılması gerekir. “Etekleri tutuşmak” çok heyecanlanmak anlamında bir deyimdir. Doğrusu “Müfettişlerin geleceğini öğrenen müdürün etekleri tutuştu.”» Şoför hatalı sollama yapmış, bütün yolcuların canı burnuna “canı burnuna gelmek” deyiminin yanlış kullanılmasından doğan bir anlatım bozukluğu vardır. Çünkü cümlede büyük bir tehlike ile yüz yüze gelme anlatılmaktadır. Ama bu yanlış bir deyimle ifade edilmiştir. Çünkü “canı burnuna gelmek” deyimi “çekilen sıkıntıların dayanılmaz hâle geldiği durumlar” için kullanılır. Doğrusu “Şoför hatalı sollama yapmış, bütün yolcuların yüreği ağzına gelmişti.” Anlam BelirsizliğiKişilerden ya da onlarla ilgili durumlardan söz ederken, o kişilerin yerini tutan zamirleri kullanmayız. Bundan dolayı cümlede kişi bakımından bir belirsizlik ortaya çıkar. Anlam belirsizliği dediğimiz bu ifade bozukluğunu gidermek için cümlede sözünü ettiğimiz kişinin yerini tutacak zamiri mutlaka Okula gitmediğini bugün böyle bir bozukluk vardır. Bu cümlede kişi zamiri kullanılmadığı için “kimin okula gitmediği” tam olarak bilinmiyor O mu, sen mi? Çünkü cümle;“Onun okula gitmediğini bugün öğrendim.” ya da“Senin okula gitmediğini bugün öğrendim.” olabilir. Bu nedenle kişi kavramının net olması için cümleye kişi zamiri mutlaka getirilmelidir.» Kardeşini okulda de anlam belirsizliği vardır. Bu cümlede kimin kardeşinden söz edildiği belli değildir. Bunu engellemek için kişi zamiri cümleye getirilmelidir“Senin kardeşini bugün okulda göremedim.”“Onun kardeşini bugün okulda göremedim.”Kaynak KarikaTürkçe Dersi Facebook Sayfası UYARI Anlam belirsizliği sadece kişi zamirinin kullanılmaması ile ilgili değildir. Anlam belirsizliği noktalama yanlışlığından da Gazeteci bayanın sözlerini dikkatle anlamca bir belirsizlik vardır. Çünkü cümlede sözleri dinleyen “gazeteci” mi, yoksa “bayan” mı olduğu belli değildir. Bu belirsizliği “gazeteci” sözünden sonra cümleye virgül , getirerek Mantık ve Sıralama Yanlışlığı HatasıCümlede verilen kavramların önem sırasının karıştırılması ya da cümlenin mantık açısından yanlış oluşturulması sonucunda ortaya çıkan anlatım İlk kez gerçekleşen gösteriye katılım rekor cümlede mantık hatası yapılmıştır çünkü ilk kez yapılan bir gösteriye gelen izleyici sayısının, rekor düzeyde olup olmadığı bilinemez.» Bırak patates doğramayı, yemek bile yapamaz sıralama hatası vardır. Yemek yapmak, patates doğramaktan daha zor ve üst düzey bir eylemdir. Bu yüzden “patates doğramayı” sözüyle “yemek bile yapamaz” sözü yer değiştirmelidir “Bırak yemek yapmayı, patates bile doğrayamaz o”2. Yapısal Yapıya Dayalı Anlatım Özne-Yüklem UyumsuzluğuÖzne – yüklem uyumsuzluğu kişi bakımından, tekillik-çoğulluk bakımından ve özne eksikliği bakımından olmak üzere üç grupta incelenir Kişi Bakımından Uyumsuzlukİyi bir cümlede özne ve yüklem arasında kişi bakımından uyum olmalıdır. KURAL Özne birinci tekil, ikinci tekil veya üçüncü tekil ben, sen, o ise yüklem birinci çoğul kişiye göre Ben ve Ayhan buraya daha önce gelmişti.”1. çoğul biz 3. tekil ocümlesinde özne ile yüklem arasında uyumsuzluk söz konusu. Özne 1. çoğul olduğuna göre yüklemin de birinci çoğul olması gerekir“Ben ve Ayhan buraya daha önce gelmiştik.”1. çoğul biz 1. çoğul biz > Bu kural tekil kişiler için olduğu gibi çoğul kişiler için de Ben ve arkadaşlarım burayı çoğul biz 1. çoğul biz» Ben ve o bu sabah İzmir’e çoğul biz 1. çoğul biz» Sen ve kardeşin bu ödevi çoğul siz 2. çoğul siz Tekillik-Çoğulluk Bakımından UyumsuzlukÖzne ile yüklem arasında belli bir uyum söz insan ve çoğul ise yüklem tekil ya da çoğul olabilir. Ancak insan dışındaki varlıkların hayvan, bitki, kavramlar… çoğul şekilleri özne olduğunda yüklem daima tekil Çocuklar bahçede top oynuyorlar. doğru» Öğretmenler, öğrencilerinin iyiliğini ister. doğruYukarıdaki örneklerde olduğu gibi özne insan ve çoğulken yüklem çoğul ya da tekil olabiliyor. Diğer bütün durumlarda yüklem her zaman tekil olur.» Kuşlar ne de güzel uçuyorlar. yanlışKuşlar ne de güzel uçuyor. doğru» Ağaçlar çiçek açmışlar. yanlışAğaçlar çiçek açmış. doğru» Gözlerim yakını iyi görmüyorlar. yanlışGözlerim yakını iyi görmüyor. doğru UYARI İnsan dışındaki varlıklara insana ait özellikler katılmış yani kişileştirme sanatı yapılmış cümlelerde özne çoğul olduğunda yüklem tekil de çoğul da Kuşlar ağaca konmuş dertleşiyorlar. doğru» Kelebekler baharın gelişini kutluyor. doğru Özne Eksikliği Bakımından UyumsuzlukÖzne ile yüklem arasında tekillik, çoğulluk ve kişi uyumsuzluğunun yanında, özne eksikliği de anlatım bozukluğuna yol cümlenin temel ögesidir. Yüklemde bildirilen iş, oluş ya da hareketi yapan durumundadır. Yüklemdeki eyleme göre öznenin olmaması ya da bir öznenin birden fazla yükleme bağlanması anlatım bozukluğuna yol açar. Bu, daha çok sıralı ve bağlı cümlelerde karşımıza çıkan bir Kitaptaki yanlışlıklar düzeltilecek ve yeniden özne eksikliğinden kaynaklanan bir bozukluk söz konusudur. İlk cümledeki “kitaptaki yanlışlıklar” öznesi, diğer cümledeki “basılacak” yüklemine uymamaktadır. Bu da ifadeyi eksik bırakmıştır. İkinci cümleye özne getirerek bozukluğu giderebiliriz“Kitaptaki yanlışlıklar düzeltilecek ve kitap yeniden basılacak.”» Herkes ondan nefret ediyor, onun yüzünü bile görmek “herkes” öznedir. Bu özne “nefret ediyor.” ve “görmek istemiyordu.” yüklemlerine bağlanamadığından bozukluk meydana gelmiştir.“Herkes ondan nefret ediyor.” doğru. Ama “Herkes onun yüzünü bile görmek istemiyordu.” cümlesinde “herkes” öznesi “görmek istemiyordu” yüklemine bağlanamıyor. Bu nedenle ikinci cümleye özne getirilmeli, ifade düzeltilmelidir“Herkes ondan nefret ediyor, hiç kimse onun yüzünü bile görmek istemiyordu.”özne yüklem özne yüklem» Onun tezi yakında bitecek ve öğretmen olarak göreve “özne” eksikliği bozukluğa yol açmış. Bu cümlede “onun tezi” ikinci cümlenin öznesi olarak da görüldüğünden anlatım bozulmuştur. Bu bozukluk ikinci cümleye özne getirilerek giderilebilir“Onun tezi yakında bitecek ve o öğretmen olarak göreve başlayacak.”özne yüklem özne Eklerle İlgili YanlışlarCümlede eklerin eksik ya da fazla kullanılması anlatım bozukluğuna yol Biz okumasını sevmeyen bir “okumasını” sözcüğünde iyelik eki gereksiz ve yanlış kullanılmıştır. Cümlenin doğrusu “Biz okumayı sevmeyen bir milletiz.” olmalıdır.» Hayat kimine mutluluk verdiğini, kimini mutsuz ettiğini ilgi eki “eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır. Çünkü cümlede “verdiğini” sözcüğüne sorduğumuz “kimin verdiğini” sorusuna cevap alamıyoruz. “Hayat” sözcüğüne “-ın” ilgi eki getirilirse bu cümledeki anlatım bozukluğu giderilir “Hayatın kimine mutluluk verdiğini, kimini mutsuz ettiğini görüyoruz.” Öge EksikliğiCümlede kullanılması gereken bir öğenin bulunmaması, anlatım bozukluğuna yol açar. Cümlenin temel öğeleri özne ve yüklem eksikliğini işlediğimizden, burada nesne ve dolaylı tümleç eksikliği üzerinde eksikliği sıralı ve bağlı cümlelerde karşımıza çıkar. Genellikle ortak kullanılan öğelerin yükleme bağlanamamasından Ben öğretmenime inanır ve severim.”cümlesinde “öğretmenime” dolaylı tümlecinin “inanır ve severim” yüklemlerine bağlanmak istenmesi anlatım bozukluğuna yol açmıştır.“Ben öğretmenime inanırım.” olur; ama “Ben öğretmenime severim.” nedenle ikinci cümleye “nesne” getirilerek bozukluk giderilebilir“Öğretmenime inanır, onu severim.”» İnsanlar gazetelere inanmıyor bu nedenle de çok az nesne eksikliğinden kaynaklanan bir bozukluk söz konusudur. Çünkü “inanmak” eylemi geçişsizdir. Nesne almadan kullanılabilir. Ama “okumak” eylemi geçişlidir. Öyleyse bu eyleme göre, cümleye nesne getirmek gerekir. Nesne getirilmediğinde cümlede yanlış bağlanma ortaya çıkacaktır insanlar gazetelere inanmıyor, gazetelere okuyor.” Dikkat ettiyseniz “gazetelere okuyor” ifadesi yanlıştır. Bunu gidermek için de ikinci cümleye nesne getiririz. Bu durumda cümle şöyle olur“İnsanlar gazetelere inanmıyor, bu nedenle de gazeteleri çok az okuyor.”» Neden en çok şairlere kızarlar, dolaylı tümleç eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır. Bu cümledeki “şairlere” dolaylı tümleci “kızarlar” yüklemine bağlanabiliyor; ama “korkarlar” yüklemine bağlanamıyor. Bu nedenle ikinci cümleye dolaylı tümleç getirilmelidir“Neden en çok şairlere kızarlar, şairlerden korkarlar.” Yüklem EksikliğiSıralı ve bağlı cümlelerde iki cümlenin bir yükleme bağlanması sonucu anlatım bozukluğu meydana gelir. Yüklem eksikliği, bazen ikinci bir eylemin kullanılmaması ya da ek eylemin ortak kullanılması ile Beşiktaş iskelesine geldiğimizde o işine, ben evime “yüklem” eksikliği anlatım bozukluğuna yol açmış. Her iki cümleyi “gittim” yüklemine bağlayamayız. “Ben gittim” olur ama “o gittim” olmaz. Bu nedenle cümledeki yüklem eksikliğini giderirsek cümle anlamlı hâle gelir“Beşiktaş iskelesine geldiğimizde o işine gitti, ben evime gittim.”» İyi biri olduğundan dün de, bugün de kuşkuya yüklem eksikliği bozukluğa yol açmıştır. Evet, “bugün kuşkuya düşmüyorum” ifadesi doğru, ama “dün düşmüyorum” nedenle cümleye yüklem getirilmelidir“İyi biri olduğundan dün de kuşkuya düşmedim, bugün de düşmüyorum.”» Evimiz küçük, bahçesi de güzel ek-fiil eksikliği nedeniyle esas anlatılmak istenen, ifade edilemiyor. Cümlede evin küçük olduğu, bahçenin güzel olmadığı söylenmek istenirken bunun tersi bir anlam ortaya çıkıyor evin küçük olmadığı, bahçenin güzel olmadığı.Bu nedenle ek-fiil eksikliği giderilerek cümle anlamlı hâle getirilmeli“Evimiz küçüktü, bahçesi de güzel değildi.” Tamlama YanlışlarıÇoğunlukla ad ve sıfatların aynı tamlanana bağlanması sonucu oluşan bir anlatım bozukluğudur. Bu nedenle isimlerle sıfatların aynı tamlanana bağlandığı kullanımlara dikkat etmek Özel ve kamu kuruluşları iki gün tatil “kamu kuruluşları” ifadesi doğrudur. Çünkü bu, isim tamlamasıdır. Ancak “özel” sözcüğü “kuruluşları” tamlananına bağlanamaz. Çünkü “özel” sözcüğü sıfattır. Bu nedenle “özel kuruluşları” ifadesi yanlıştır. Cümledeki bozukluğu gidermek için “özel” sözcüğünden sonra “kuruluşlar” sözü getirilmelidir“Özel kuruluşlar ve kamu kuruluşları iki gün tatil edildi.”» Derste belgisiz ve işaret sıfatlarını “belgisiz” sözcüğü sıfat, “işaret” sözcüğü ise isimdir. Hem sıfatın hem ismin aynı tamlanana sıfatları bağlanması anlatım bozukluğuna yol açmıştır. Bu bozukluğu gidermek için “belgisiz” sözcüğünden sonra “sıfatlar” sözcüğünü getirmek gerekir“Derste belgisiz sıfatları ve işaret sıfatlarını işledik.” UYARI Dilimizde çokluk anlamı taşıyan belgisiz sıfat tamlamalarındaki isimler çokluk eki Burada insanı şaşkına çeviren birçok güzellikler var.”cümlesinde “birçok güzellikler” belgisiz sıfat tamlamasındaki “güzellikler” sözcüğünde “-ler” eki gereksiz kullanılmıştır. Çünkü “birçok” sözünde zaten çokluk anlamı vardır. Cümlenin doğrusu“Burada insanı şaşkına çeviren birçok güzellik var.” şeklinde Bağlaç YanlışlarıBağlaçlardan bazıları olumlu ve olumsuz yargıları birbirine bağlar. Bu duruma uymayan kullanımlarda anlatım bozukluğu meydana Ahmet Bey oğlunu çok seviyor fakat bir dediğini iki cümlede “fakat” kullanılması doğru değildir. “fakat” bağlacı bir olumlu yargıyla bir olumsuz yargıyı birbirine bağlar. Bu cümlede ise ilk yargı da olumludur. Bu yüzden “fakat” çıkarılmalı, yerine “ayrıca” bağlacı kullanılmadır“Ahmet Bey oğlunu çok seviyor ayrıca bir dediğini iki etmiyordu.”» Ben yarın dışarı çıkamam, ama evde yapılacak bir sürü işim cümlede “ama” kullanılması doğru değildir. “Ama” cümleden atılmalı ya da yerine “çünkü” getirilerek şu şekilde kurulmalıdır “Ben yarın dışarı çıkamam, çünkü evde yapılacak bir sürü işim var.”
Anlatım bozukluğu nedir? Anlatım bozuklukları örnekleri, anlatım bozuklukları örnek cümleler ve açıklamaları, 120 tane anlatım bozukluklarına örnek olabilecek Bozukluklarına ÖrneklerAnlatım Bozukluğu Nedir?Cümle kurarken sözcükleri yerinde kullanmama, cümlenin ögeleri arasında kurallara uygun bağlantılar kurmama, cümleyi birden fazla anlama gelebilecek biçimde oluşturma gibi nedenlerle duygu ve düşüncelerin anlaşılamaz hale getirilmesine anlatım bozukluğu bozuklukları anlamsal bozukluklar ve yapısal bozukluklar olarak iki ana başlıkta gereksiz sözcük kullanmanın, anlamca çelişen sözcükler kullanmanın, sözcüğü yanlış anlamda kullanmanın, deyimleri yanlış anlamda kullanmanın, anlam belirsizliği, mantık ve sıralama yanlışlarının yol açtığı anlatım Sözcük Kullanımına ÖrneklerNot Anlatım bozukluğuna neden olan sözcükler koyu renkle belirtilmiştir. Cümlelerin anlatım bozukluğu giderilmiş halleri parantez içerisinde verilmiştir.➥ Köyden ilçeye her gün dört kilometre yaya yürüyerek giderdi. Köyden ilçeye her gün dört kilometre yürüyerek giderdi.➥ Ağacın gölgesinde dinlenen adam oturduğu yerden ayağa kalktı. Ağacın gölgesinde dinlenen adam oturduğu yerden kalktı.➥ Kitap kelimesi, dilimize Arapça dilinden geçmiştir. Kitap kelimesi, dilimize Arapçadan geçmiştir.➥ Beyaz karlar sağa sola uçuşuyordu. Karlar sağa sola uçuşuyordu.➥ Yıllar boyunca karşılıklı mektuplaştık. Yıllar boyunca mektuplaştık.➥ Kedi az kalsın, neredeyse arabanın altında kalacaktı. Kedi az kalsın arabanın altında kalacaktı.➥ Yarın hava sıfırın altında eksi iki derece olacakmış. Yarın hava eksi iki derece olacakmış.➥ Onunla ilk tanışmamızın hikayesi çok ilginçtir. Onunla tanışmamızın hikayesi çok ilginçtir.➥ Yazdığı kitapta, çalıştığı şirketin bazı gizli sırlarını da açığa çıkarmış. Yazdığı kitapta, çalıştığı şirketin bazı sırlarını da açığa çıkarmış.➥ Bu okulda aşağı yukarı dokuz on yıldır görev yapıyor. Bu okulda aşağı yukarı on yıldır görev yapıyor.Anlamca Çelişen Sözcüklerin Kullanımına ÖrneklerNot Anlamca çelişen sözcükler koyu renkle belirtilmiştir. Cümlelerin anlatım bozukluğu giderilmiş halleri parantez içerisinde verilmiştir.➥ Eminim akşam için lezzetli yemekler yapmışsındır. Eminim akşam için lezzetli yemekler yapmış olmalısın.➥ Ankara’ya gelmeyeli hemen hemen tam yirmi yıl oldu. Ankara’ya gelmeyeli hemen hemen yirmi yıl oldu.➥ Arabanın aküsünü değiştirmezsen kesinlikle birkaç kilometre sonra yolda kalabilirsin. Arabanın aküsünü değiştirmezsen kesinlikle birkaç kilometre sonra yolda kalırsın.➥ Hiç şüphesiz karantina döneminde en çok zarar eden sektör giyim sektörü olsa gerek. Hiç şüphesiz karantina döneminde en çok zarar sektör giyim sektörüdür.➥ Belki okula gelmemesinin nedeni mutlaka hasta olmasıdır. Belki okula gelmemesinin nedeni hasta olmasıdır.➥ Elbette ödevin için sana biraz daha zaman verebilir. Elbette ödevin için sana biraz daha zaman verecektir.➥ Beni hiç unutma, arada bir hatırla. Beni unutma, arada bir hatırla.➥ Gönderdiğim kargo eminim pazartesiye kadar eline ulaşabilir. Gönderdiğim kargo eminim pazartesiye kadar eline ulaşır.➥ Ağacın altında tam yüz civarı koyun otluyor. Ağacın altında yüz civarı koyun otluyor.➥ Kuşkusuz gördüğüm en güzel gece elbisesi bu olmalı. Kuşkusuz gördüğüm en güzel gece elbisesi budur.Sözcüğün Yanlış Anlamda Kullanımına ÖrneklerNot Yanlış anlamda kullanılan sözcükler koyu renkle belirtilmiştir. Cümlelerin anlatım bozukluğu giderilmiş halleri parantez içerisinde verilmiştir.➥ Kedinizin tırnakları epey büyümüş. Kedinizin tırnakları epey uzamış. → Tırnak büyümez; uzar.➥ Mimar Sinan 9 Nisan 1588 yılında vefat etmiştir. Mimar Sinan 9 Nisan 1588 tarihinde vefat etmiştir. → Gün, ay ve yıl birlikte verilmişse yıl sözcüğü değil tarih sözcüğü kullanılmalıdır.➥ Çocuğunun her doğum gününde bahçeye bir fidan ekiyor. Çocuğunun her doğum gününde bahçeye bir fidan dikiyor. → “ekme” işi tohum için geçerlidir. Ağaç – fidan dikilir.➥ Yaşlı insanların korona virüsünden etkilenme şansı daha yüksektir. Yaşlı insanların korona virüsünden etkilenme riski daha yüksektir. → “şans” olumlu durumlar için kullanılır. Hastalıktan etkilenmek olumsuz olduğu için “risk” sözcüğünü kullanmak gerekir.➥ Seraların sel nedeniyle zarar görmesi, domates fiyatının artmasını sağladı. Seraların sel nedeniyle zarar görmesi, domates fiyatlarının artmasına neden oldu. → “sağlamak” olumlu durumlar için kullanılır. Burada olumsuz bir durum olduğu için “yol açtı”, “neden oldu” gibi söz grupları kullanılmalıdır.➥ Kağıt toplayıcılarını hep azımsıyorlar, onların mesleklerini ciddiye almıyorlar. Kağıt toplayıcılarını hep küçümsüyorlar, onların mesleklerini ciddiye almıyorlar. → Kişiler azımsanmaz; küçümsenir.➥ Lütfen kendinizi bize tanıştırır mısınız? Lütfen kendinizi bize tanıtır mısınız? → “tanıştırmak” karşılıklı yapılan bir eylemdir. Burada tek taraflı bir eylem olduğundan “tanıtmak” kullanılmalıdır.➥ Her türlü söylem bizim moralimizi bozamaz. Hiçbir söylem bizim moralimizi bozamaz. → “bozamaz” olumsuz çekimlidir. Bu nedenle “hiçbir” sözcüğü kullanılmalıdır.➥ İçtiği çayın ücretini duyunca bağırıp çağırmaya başladı. İçtiği çayın fiyatını duyunca bağırıp çağırmaya başladı. → “ücret” sözcüğü bir emeğin, iş gücünün parasal olarak karşılığı için kullanılır. Nesnelerin para karşılığı için “fiyat” kullanılmalıdır.➥ Yaşı geliştikçe daha da çekilmez oluyor. Yaşı ilerledikçe daha da çekilmez oluyor. → Yaş gelişmez; Yanlış Yerde Kullanımına ÖrneklerNot Yanlış yerde kullanılan sözcükler koyu renkle belirtilmiştir. Cümlelerin anlatım bozukluğu giderilmiş halleri parantez içerisinde verilmiştir.➥ İlk önce gelen otobüse ben sonra annem bindi. Gelen otobüse ilk önce ben sonra annem bindi.➥ Dün gece uykusuz yola çıkınca kaza yapmış. Dün gece yola uykusuz çıkınca kaza yapmış.➥ Logar kapağını kapatmadıkları için bir kişinin yaralanmasına neden olan iki belediye çalışanı işçinin işine son verildi. Logar kapağını kapatmadıkları için bir kişinin yaralanmasına neden olan belediye çalışanı iki işçinin işine son verildi.➥ Yeni işe gelmiştim ki annem aradı. İşe yeni gelmiştim ki annem aradı.➥ Çok telefonla ilgilenen kişiler mutlaka sırt ve boyun ağrısı çekerler. Telefonla çok ilgilenen kişiler mutlaka sırt ve boyun ağrısı çekerler.➥ Eski Erzurum belediye başkanı da açılışa katıldı. Erzurum eski belediye başkanı da açılışa katıldı.➥ Ben sana her Allah’ın günü yardım etmek zorunda mıyım? Ben sana Allah’ın her günü yardım etmek zorunda mıyım?➥ Yarınki toplantıda çekinmeden düşüncelerini dile getirmelisin. Yarınki toplantıda düşüncelerini çekinmeden dile getirmelisin.➥ İzinsiz inşaat alanına girilemez. İnşaat alanına izinsiz girilemez.➥ Dünkü olayla ilgili kısaca bildiklerini anlattı. Dünkü olayla ilgili bildiklerini kısaca anlattı.Deyimin Yanlış Anlamda ve Yanlış Deyim Kullanımına ÖrneklerNot Yanlış anlamda kullanılan deyimler koyu renkle belirtilmiştir. Cümlelerin anlatım bozukluğu giderilmiş halleri parantez içerisinde verilmiştir.➥ Sunumda kullanacağı dosyayı evde unuttuğunu anlayan mühendisin etekleri zil çalıyordu. Sunumda kullanacağı dosyayı evde unuttuğunu anlayan mühendisin etekleri tutuştu.➥ Uçak türbülansa girmiş, bütün yolcuların canı burnuna gelmişti. Uçak türbülansa girmiş, bütün yolcuların yüreği ağzına gelmişti.➥ Kızılay’ın depremzedelere yaptığı yardımlara göz yumduk. Kızılay’ın depremzedelere yaptığı yardımlara minnettar kaldık.➥ İftara daha çok var ama şimdiden midem zil çalıyor. İftara daha çok var ama şimdiden karnım zil çalıyor.➥ Çanakkale belgeselini ne zaman izlesem saçlarım diken diken olur. Çanakkale belgeselini ne zaman izlesem tüylerim diken diken olur.➥ Doktora gidip baştan tırnağa muayene olayım diyorum. Doktora gidip baştan ayağa muayene olayım diyorum.➥ Ona ayak bağı oluyor, işlerini çabucak bitirmesini sağlıyordu. Ona yardımcı oluyor, işlerini çabucak bitirmesini sağlıyordu.➥ Tüm işçiler kulak kabartmış, patronlarının konuşmasını dinliyordu. Tüm işçiler kulak kesilmiş, patronlarının konuşmasını dinliyordu.➥ Yıllar sonra öyle kötü bir patrona denk geldi ki dostlar başına… Yıllar sonra öyle kötü bir patrona denk geldi ki düşman başına…➥ İnat etti, çalıştı, çabaladı, sonunda ustasının gözüne batmayı başardı. İnat etti, çalıştı, çabaladı, sonunda ustasının gözüne girmeyi başardı.Anlam Belirsizliğine ÖrneklerNot Anlam belirsizliğine neden olan sözcükler koyu renkle belirtilmiştir. Cümlelerin anlatım bozukluğu giderilmiş halleri parantez içerisinde verilmiştir.➥ Bir gün bana geri döneceğini biliyordum. Senin bir gün bana geri döneceğini biliyordum. / Onun bir gün bana geri döneceğini biliyordum.➥ İşinden istifa edeceğini duyduk. Senin, işinden istifa edeceğini duyduk. / Onun, işinden istifa edeceğini duyduk.➥ Fotoğrafını görünce ağlamaya başladı. Senin fotoğrafını görünce ağlamaya başladı. / Onun fotoğrafını görünce ağlamaya başladı.➥ Kardeşini arıyorum, cevap vermiyor. Senin kardeşini arıyorum, cevap vermiyor. / Onun kardeşini arıyorum, cevap vermiyor.➥ Kağıdını bana uzatır mısın? Senin kağıdını bana uzatır mısın? /Onun kağıdını bana uzatır mısın?➥ Görevli kadının çantasını aradı. Görevli, kadının çantasını aradı. → Kadının çantasını bir görevli mi arıyor yoksa görevli kadının çantası başkası tarafından mı aranıyor? Buradaki anlam belirsizliği “görevli” sözcüğünden sonra virgül , konularak giderilebilir.➥ Çocuk arabasını sürüyor. Çocuk, arabasını sürüyor. → Arabayı sürenin çocuk mu olduğu ya da bir kişinin çocuk arabasını mı sürdüğü anlam belirsizliğini ortadan kaldırmak için “çocuk” sözcüğünden sonra virgül getirilebilir.➥ Hırsız kadını yakaladı. Hırsız, kadını yakaladı. → Hırsız olan kadın mıdır yoksa hırsız, bir kadını mı yakalamıştır? Buradaki anlam belirsizliği “hırsız” sözcüğünden sonra virgül konularak giderilebilir.➥ Genç adama bağırdı. Genç, adama bağırdı. → Genç adama bağıran biri mi var yoksa genç bir kişi bir adama mı bağırıyor? Buradaki anlam belirsizliği “genç” sözcüğünden sonra virgül konularak giderilebilir.➥ İhtiyar adama yardımcı oldu. İhtiyar, adama yardımcı oldu. → Bir kişi ihtiyar bir adama yardımcı mı olmuş yoksa ihtiyar bir kişi bir adama mı yardımcı olmuş? Anlam belirsizliği “ihtiyar” sözcüğünden sonra virgül konularak ve Sıralama Yanlışlığına ÖrneklerNot Mantık hatasına neden olan sözcük veya söz grupları koyu renkle belirtilmiştir. Cümlelerin anlatım bozukluğu giderilmiş halleri parantez içerisinde verilmiştir.➥ Yasa teklifi 400e karşı 120 oyla kabul edildi. Yasa teklifi 120’ye karşı 400 oyla kabul edildi.➥ Değil bir lokma ekmek, bir tabak yemek bile bulamadık. Değil bir tabak yemek, bir lokma ekmek bile bulamadık.➥ Zafer bırakın ıslık çalmayı gitar bile çalamaz. Zafer bırakın gitar çalmayı ıslık bile çalamaz.➥ İlk kez gerçekleşen festivale rekor sayıda insan katıldı. İlk kez gerçekleşen festivale çok sayıda insan katıldı. → İlk kez gerçekleşen bir festivale katılan insan sayısının rekor düzeyde olup olmadığı belirlenemeyeceğinden burada mantık hatası vardır.➥ Diş çürükleri tedavi edilmezse ölüme; hatta kalp krizine dahi yol açabilir. Diş çürükleri tedavi edilmezse kalp krizine; hatta ölüme dahi yol açabilir.➥ Güzel günler göreceğimiz yarınlara özlem duyuyorum. Güzel günler göreceğimiz yarınları bekliyorum. → Gelecekteki olaylar değil geçmişteki olaylar özlenir.➥ Polisler otomobilin bagajından bir tır dolusu kaçak malzeme çıkardılar. Polisler otomobilin bagajından çok miktarda kaçak malzeme çıkardılar. → Bir otomobil bagajından tır dolusu malzeme çıkması mümkün değildir.➥ Bütün bildiklerimi ve bilmediklerimi sana öğreteceğim. Bütün bildiklerimi sana öğreteceğim. → Bilinmeyen şeyler öğretilemez.➥ Vali yardımcısı, trafik kazasında hayatını kaybedenlere baş sağlığı diledi. Vali yardımcısı, trafik kazasında hayatını kaybedenlerin yakınlarına baş sağlığı diledi. → Ölenlere baş sağlığı dilemek mantıksızdır.➥ Sizinle sık sık hatta arada bir görüşmeliyiz. Sizinle arada bir hatta sık sık görüşmeliyiz.Yapısal Anlatım Bozuklukları ÖrnekleriCümlede özne ile yüklemin uyumsuz olmasının, ek yanlışlığı yapılmasının, öge eksikliğinin bulunmasının, tamlama yanlışlığı yapılmasının, yanlış bağlaç kullanılmasının neden olduğu anlatım – Yüklem Uyumsuzluğuna ÖrneklerNot Özne – yüklem uyumsuzluğuna neden olan sözcük veya söz grupları koyu renkle belirtilmiştir. Cümlelerin anlatım bozukluğu giderilmiş halleri parantez içerisinde verilmiştir.➥ Sinem, Suat ve ben bütün gün havuzda yüzdüm. Sinem, Suat ve ben bütün gün havuzda yüzdük.➥ Ben ve annem daha önce bu camiyi ziyaret etmişti. Ben ve annem daha önce bu camiyi ziyaret etmiştik.➥ Sen ve kardeşin bahçeyi temizlesin. Sen ve kardeşin bahçeyi temizleyin.➥ Kurtlar sürü halinde geziyorlar. Kurtlar sürü halinde geziyor. → Özne insansa, yüklem tekil veya çoğul olabilir. Eğer özne insan dışı bir varlık ise yüklem her zaman tekil olur.➥ Festival alanına otobüsler girip çıkıyorlar. Festival alanına otobüsler girip çıkıyor.➥ Havalar ısınmayınca çiçekler açmamışlar. Havalar ısınmayınca çiçekler açmamış.➥ Herkes bize bakmıyordu. Herkes bize bakıyordu.➥ Depodaki hiçbir üründe fiyat etiketi vardı. Depodaki hiçbir üründe fiyat etiketi yoktu.➥ Hepimiz düğüne gitmedik. Hepimiz düğüne gittik.➥ Herkes ondan nefret ediyor, onun yüzünü bile görmek istemiyordu. Herkes ondan nefret ediyor, hiç kimse onun yüzünü bile görmek istemiyordu.Ek Yanlışlarına ÖrneklerNot Eksik ya da yanlış kullanılan ekler koyu renkle belirtilmiştir. Cümlelerin anlatım bozukluğu giderilmiş halleri parantez içerisinde verilmiştir.➥ İki saat ders alıp otomobil sürmesini öğrendi. İki saat ders alıp otomobil sürmeyi öğrendi.➥ Pandemi hakkında konferans veren adam daha konuşmasını bilmiyor. Pandemi hakkında konferans veren adam daha konuşmayı bilmiyor.➥ Okumasını bilmiyor ama sora sora istediği yere tek başına gidebiliyor. Okumayı bilmiyor ama sora sora istediği yere tek başına gidebiliyor.➥ Yemek tuzsuz ancak lezzetsiz değildi. Yemek tuzsuzdu ancak lezzetsiz değildi.➥ Eşi çok güler yüzlü ama misafirperver değildi. Eşi çok güler yüzlüydü ama misafirperver değildi.➥ Ahmet annesini sınıf arkadaşlarını tanıştırdı. Ahmet annesini sınıf arkadaşlarıyla tanıştırdı.➥ 1990′larda İzmir’e taşınmışız. 1990’da İzmir’e taşınmışız.➥ İnşaattaki çalışan işçilere yemek götürdü. İnşaatta çalışan işçilere yemek götürdü.➥ Mobilya fuarına birçok yerli ve yabancı firmalar katıldı. Mobilya fuarına birçok yerli ve yabancı firma katıldı.➥ Dedemin midesi ağrıdığında karbonat yutardı. Dedem midesi ağrıdığında karbonat yutardı.Öge Eksikliğine ÖrneklerNot Eksik olan ögeler koyu renkle belirtilmiştir. Cümlelerin anlatım bozukluğu giderilmiş halleri parantez içerisinde verilmiştir.➥ Kimse müdahale etmiyor, olayı izliyordu. Kimse müdahale etmiyor, herkes olayı izliyordu. → Özne eksikliği➥ Biz onları çağırmadık, yine de geldiler. Biz onları çağırmadık, onlar yine de geldiler. → Özne eksikliği➥ Futboldan az, voleyboldan hiç hoşlanmam. Futboldan az hoşlanırım, voleyboldan hiç hoşlanmam. → Yüklem eksikliği➥ İçeri önce siz sonra onlar girecek. İçeri önce siz gireceksiniz sonra onlar girecek. → Yüklem eksikliği➥ Tabletimin şarjı bitti o yüzden buraya getirmedim. Tabletimin şarjı bitti o yüzden tabletimi buraya getirmedim. → Nesne eksikliği➥ Babasına bir türlü ulaşamamış, herkese soruyor. Babasına bir türlü ulaşamamış, herkese babasını soruyor. → Nesne eksikliği➥ Buranın doğasını çok severim, her fırsatta gelirim. Buranın doğasını çok severim, buraya her fırsatta gelirim. → Dolaylı tümleç yer tamlayıcısı eksikliği➥ Seni tanıyorum ve güveniyorum. Seni tanıyorum ve sana güveniyorum. → Dolaylı tümleç yer tamlayıcısı eksikliği➥ Öğrencilerini çok sever, güçlü bir iletişim kurardı. Öğrencilerini çok sever, öğrencileriyle güçlü bir iletişim kurardı. → Zarf tümleci eksikliği➥ Babam arabasını çok seviyor fakat hastalığı nedeniyle ilgilenemiyordu. Babam arabasını çok seviyor fakat hastalığı nedeniyle arabasıyla ilgilenemiyordu. → Zarf tümleci eksikliğiTamlama Yanlışlarına ÖrneklerNot Yanlış tamlamalar koyu renkle belirtilmiştir. Cümlelerin anlatım bozukluğu giderilmiş halleri parantez içerisinde verilmiştir.➥ Klasik ve macera romanlarını okumayı çok severim. Klasik romanları ve macera romanlarını okumayı çok severim.➥ Fazlalık olan kıyafet ve mutfak eşyalarını ihtiyacı olan bir aileye verdim. Fazlalık olan mutfak eşyalarını ve kıyafetleri ihtiyacı olan bir aileye verdim.➥ Bu sigorta ile özel ve devlet hastanelerinden faydalanabilirsiniz. Bu sigorta ile özel hastanelerden ve devlet hastanelerinden faydalanabilirsiniz.➥ Öğretmen benim ve senin notunu okumadı. Öğretmen benim notumu ve senin notunu okumadı.➥ Bakkaldan yoğurt ve domates salçası alır mısın? Bakkaldan domates salçası ve yoğurt alır mısın?➥ Bazı ülkelere maddi ve gıda yardımı yapılacak. Bazı ülkelere maddi yardım ve gıda yardımı yapılacak.➥ Bu aralar duygusal ve kişilik sorunları yaşıyor. Bu aralar duygusal sorunlar ve kişilik sorunları yaşıyor.➥ Ülkemizde bu ay birçok festivaller düzenlenecek. Ülkemizde bu ay birçok festival düzenlenecek.➥ Kış için on türlü reçeller yaptım. Kış için on türlü reçel yaptım.➥ Bu duygular geçici ve insanı yanıltıcı olduğu bilinmelidir. Bu duyguların geçici ve insanı yanıltıcı olduğu bilinmelidir.Bağlaç Yanlışlarına ÖrneklerNot Yanlış kullanılan bağlaçlar koyu renkle belirtilmiştir. Cümlelerin anlatım bozukluğu giderilmiş halleri parantez içerisinde verilmiştir.➥ Seninle sinemaya gelemem ama evde çok işim var. Seninle sinemaya gelemem çünkü evde çok işim var.➥ Bahçeyi temizleyecektim hatta eve misafir gelince temizleyemedim. Bahçeyi temizleyecektim fakat eve misafir gelince temizleyemedim.➥ Not almak isteyen varsa defterini ya da kalemini hazır etsin. Not almak isteyen varsa defterini ve kalemini hazır etsin.➥ Beni hiç üzmüyor ama bir dediğimi iki etmiyor. Beni hiç üzmüyor hatta bir dediğimi iki etmiyor.➥ Hava kararmıştı ancak farlar da çalışmıyordu; yola çıkamadık. Hava kararmıştı üstelik farlar da çalışmıyordu; yola çıkamadık.➥ Yarın gitmeyelim çünkü haftaya gidelim. Yarın gitmeyelim ama haftaya gidelim.➥ Onu da yanımıza alacaktık hatta evde bulamadık. Onu da yanımıza alacaktık ancak evde bulamadık.➥ Ünlü sanatçı çeşitli tiyatrolarda oynamış fakat yönetmelik de yapmıştır. Ünlü sanatçı çeşitli tiyatrolarda oynamış üstelik yönetmelik de yapmıştır.➥ Yazarın son kitabını bir solukta okudu ama özetini de çıkardı. Yazarın son kitabını bir solukta okudu hatta özetini de çıkardı.➥ Brokoli çok lezzetli fakat çok da vitaminli bir sebzedir. Brokoli çok lezzetli ayrıca çok da vitaminli bir sebzedir.*** Anlatım bozuklukları örnekleri hakkında söylemek istediklerinizi aşağıdaki yorum alanına yazabilirsiniz.
10 sınıf anlatım bozuklukları örnekleri