Secession& Civil War. Politics in Total War: ROME II is about maintaining your rule and keeping other parties loyal. If their loyalty is ignored, it is possible that your loyal subjects will become treacherous and attempt to take your power for themselves. If a party’s loyalty falls too low, mistrust and paranoia ultimately lead to a EmperorEdition is the definitive edition of ROME II, featuring an improved politics system, overhauled building chains, rebalanced battles and improved visuals in both campaign and battle Emperor Edition contains all free feature updates since its release in 2013, which includes bug fixes, balancing, Twitch.tv integration, touchscreen, and Mac compatibility. In addition, a free DLC campaign J - 5:49pm. 17 Trainers, 8 Videos, 20 Fixes, 10 Mods available for Total War: Rome II, see below. HOW FAR WILL YOU GO FOR ROME? Become the world’s first superpower and command the most incredible and vast war machine of the Ancient world. Dominate the enemies of your glorious empire by military, economic and political means. TotalWar: ROME II - Emperor Edition Create and Share Custom Mods Discover and download the best player-made mods for Total War: ROME II right here. Graphics and environment mods, gameplay tweaks and much, much more! Get started with your own mods using our modder's guide. Here’s what the famous Egyptian OP build looks like: General Type: Commander. 1 x Hellenic Royal Guard General Unit. 4/5 x Hellenic Royal Guards. 5/6 x Galatian Royal Guards. This is powerful Vay Tiền Nhanh. Avrupa kıtası binlerce yıldır medeniyetlerin çatışmalarına, gövde gösterilerine ve yıkılışlarına tanık olmuştur. Rome Total War oyununu diğer strateji oyunlarından ayrı tutarım. En çok beklediğim strateji oyunları arasında olmuştur hep. Oyunun en güzel yönü karşımızda koskoca bir kıta ve fethedecek uçsuz bucaklar topraklar, ayak oyunları ile sarılmış bir diplomasi, bitmek bilmeyen isyanlar ve ülkeleri yıldıran, nüfusları kıran salgın hastalıklar. İşte bu şartlar altında sizden istenen iyi bir kumandan olmanız ve tüm bunların üstesinden gelebilmeniz. Tabii bununla da kalmıyor, ülke sınırların kadara genişleteceğimiz de bizim için çok önemli. Bu zor görevlerin altından kalkarken sizlere de yardımı dokunması açısından oyunun püf noktalarını, geliştirilmesi gereken stratejilerini, ekonomi, diplomasi, sağlık ve saldırı yönleriyle oyunu ele alıp sizlere yardımcı olmayı, oyundan maksimum zevk almanızı sağlamak istiyoruz. Oyun klasik ufak senaryolar ile başlıyor. Burada oyuna hakim olmanızı sağlayacak tüm detaylar veriliyor. Kontroller ve savaşlara alıştıktan sonra tüm diğer modlara ulaşabiliyorsunuz. Oyunda bir çok bölüm bulunuyor fakat bizi ilgilendiren kısmı Imperial Campaign ve strateji rehberimizi bunun üzerinden giderek oluşturacağız. Oyunda denge unsuru büyük önem taşıyor. Unutmayın her seçiş aynı zamanda bir vazgeçiştir ve kullanacağınız stratejiye göre hareket etmenizde fayda var. İsterseniz ekonomi üzerine eğilirsiniz ve işi baştan sıkı tutmuş olursunuz. İsterseniz savaş ruhunu canlandırıp bir seferden diğerine koşabilirsiniz. Oyunun başlarında farkları pek hissetmezsiniz ancak ülkeniz büyüdüğünde doğru orantılı olarak sorunlarda büyüyecek ve belli dönemlerde çığırından çıkacak. Ancak burada bir tavsiyede bulunabilirim. Oyunu öncelikle ekonomi daha sonra askeri güce dayalı temelli olarak kurdum ve şunu anladım. Kesinlikle sağlam bir ekonomiye ihtiyaç duyuyorsunuz. Ekonomi dengesini iyi kuranlar ileriki safhalarda askeri harcamalar ve diğer sorunlarla çok daha kolay baş edebilecekler. Ekonomiyi nasıl geliştireceğiniz sorusunun cevabı binalarda yatıyor. Halkınızı aç bırakmanız isyan etmelerine neden olacaktır ve bu sizin açınızdan hiç de iyi yüzden çiftlikler kurmaktan çekinmeyin. İhtiyaçlar hiyerarşisini göz önünde bulundurduğunuzda halkınızın öncelikle karnını doyurmasının gerekliliğini anlarsınız. Halkın karnı doyduktan sonra maneviyata yöneleceğinden halkınızı mutlu etmek için tapınaklar inşa etmeniz gerekecek. Bu tapınaklar aynı zamanda askeri açıdan da önem teşkil ediyor. Daha sonra önceliklerinizi belirleyin ve yollar, limanlar inşa etmeye devam edin. Tabii hepsinin sonrasında vergilerle uğraşacağınızı da küçük bir not olarak iliştirmekte fayda var. Ekonomi öncelikli koşulumuz, yalnız sadece ekonomiye yönelip savunma kısmını unutmanız sizlere pahalıya mal olabilir. İyi korunmayan bir ülke boy hedefi haline gelir. İlk etapta şehirlerinizi surlarla çevirin ve tepelerine okçularınızı dikin. Oyunda ekonominin önemini belirmiştim. O yüzden ekonomiye tüm ayrıntılarıyla değineceğim. Oyuna başladığınız gibi karşınıza çıkan ilk şey ekonomik gelişmeler olacak. Oyunda kısıtlı gelirinize karşı birçok gider grubunuz olacak. Bu giderlerinin büyük kısmını ordunuzun bakımı ve maaşları kaplıyor. Günümüz dünyası farklı mı? Güçlü bir ekonomi kurmak şart. İlk bölümün temel amacı dengeli giderek büyük bir ekonomik güç elde etmek. Vergilerin büyük önem teşkil ettiğini söylemiştim. Burada yine denge prensibini ön koşul olarak alarak, vergileri ilk etapta elimizden geldiğince düşük tutmaya çalışmalıyız. Bu şekilde nüfusumuzu belli bir seviyeye çıkarma şansına sahip oluyoruz. Nüfusu arttırmanın bir diğer yolu da köleleştirme ancak bunun dezavantajlarına ileride değineceğim. Halkın refah düzeyi ne kadar yüksek olursa o kadar büyürsünüz. Nüfus ve refah seviyesi burada iki altın anahtar. Bu şartları sağladıktan sonra vergilerle yavaş yavaş oynamaya başlayabilirsiniz. Mutlu mesut yaşayan halkınız abartmadığınız sürece pek ses etmeyecektir. Alternatifleri değerlendirip çok yönlü olabilmek oyunda başarının anahtarı tüm yöntemlerimizin yanına ticaret öğesini de eklemeliyiz. Limanlar ve deniz ticareti çok büyük bir gelir kaynağı teşkil edebiliyor. Deniz ticareti yaparken büyük adaları ele geçirmek ve işlerinizi buradan yürütmek önemli bir avantaj. Ancak unutulmaması gereken bir husus var. Ticaret için sağlam bir zemin ve altyapıya ihtiyaç duyarız. Burada iş diplomatlarımıza düşüyor. Anlaşmalar yapıldıktan sonra gerisi kolay. Diplomasi kısmı yavaş yavaş kendini göstermeye başlıyor. Tüm bu şartları yerine getirirseniz canlı bir deniz ticaretine ve gelişmiş bir ekonomiye sahip olabilirsiniz. Tarım, doğal kaynaklar ve diğer yatırımlar para girdisini ve akışını hızlandıracaktır. Oyunun püf noktası olarak değinebileceğimiz şehir planlamasına bir çok oyuncu dikkat etmiyor. Merkezi bir şehir halkınız için, kıyı şeridinde bir şehir ticaretiniz açısından yaralı olacaktır. Unutmayın ekonomide verilen açıklar birinci dereceden isyan sebebidir. İsyancılar ile başımız sürekli belada olacaktır. Ancak onları da önlemenin kolayı var. Askerlerimizi ülke dışına çıkarmalı ve şehri ele geçirmelerine izin vermeli daha sonra gelip hepsini öldürmemiz gerekiyor. Bu istemediğimiz bir durum, ancak oyun bizi buna mecbur ediyor. İsyanlar mutlak önlenmeli çünkü aksi durumda senatonun güvenini yavaş yavaş kaybediyoruz ve alacağımız yardımlar düşünülünce senatoyla iyi geçinmenin şart olduğunuz anlıyoruz. Güçlü bir ekonomi ve ordu bile tek başına yeterli olmuyor. Ülkeler arası ilişkiler ve diplomasi de oyunun can alıcı noktalarından. Oyunda diplomatlarımız sık sık diğer ülkelerin kapılarını aşındıracak. Bu ilişkiler hem ekonomide hem de çevremizde olan bitenler açısından oldukça önemli. Diplomasinin en önemli olduğu alan askeri alan. Güçlü ilişkileriniz sayesinde diğer ülkelerin generallerini yanınızda görebilirsiniz. Her şeyi savaş yoluyla halledemeyiz. Sadece ikna yoluyla bile yapabileceklerimizin sınırı yok. Ayrıca diplomasinin önemli bir kolu olan Casuslara değinmemek olmaz. Kısaca bizim için karşı taraf hakkında bilgi topluyor. Hazırlık yapma ve düşman hakkında malumat sahibi askeri gücü vs. olma açısından çok işe yarıyorlar. Oyunda baş etmeniz gereken sorunlardan bahsederken sağlık konusunda sizleri salgın hastalıklar karşısında uyarmıştım. Eğer kanalizasyon sisteminiz yoksa nüfusunuzu kıracak salgın hastalıklara hazırlıklı olun. Eminim kimse halkının gözünün önünden uçup gitmesini istemez. Sağlık durumuna önem verin ve önemlerinizi alın. Önlemlerin bununla sınırlı olduğunu sanıyorsanız yanlıyorsunuz. Aynı zamanda ülkenizin en iyi şekilde yönetilmesi gereklidir. İnsanların mutluluğu ve olası isyanların önlenmesi bu yolla gerçekleştirecektir. Ayrıca oyunda iyi yetişmiş bir komutanın önemi yadsınamaz. Bunun için akademiler kurmanız yeterli. Bu kadar önlemden ve altyapıdan sonra esas ve oyunun en zevkli kısmına geçiyoruz. Artık saldırılara başlıyoruz. Ordunuzun gücünü herkese gösterin ve korkulan bir dev haline gelin. Ordunuzun en önemli kısmını askerleriniz oluşturuyor. Askerleri elde etmenin çeşitli yolları var. Diplomasi sonucu, kışlalarınızda asker yetiştirerek, paralı askerler tutarak asker sahibi olabilirsiniz. Ayrıca iyi yetişmiş komutanlar ve generaliniz ordunuzun başarısında birinci etmen. Generalinizin olası ölümü savaşın kesin olarak kaybına neden oluyor. Birliklerinizin sıralanmasını ve saldırı çeşitlerini otomatik olarak belirleyebiliyorsunuz. Okçuların kullanımı çok önemli. Hem şehirleri savunurken, hem saldırırken çok işinize yarayacaklar. Okçularınızı ordunun arkasında tutmak ve ordunuzu gerektiği yerde rakipten saklamak sizi oyuna önde başlatacaktır. Askerlerinizin ve karşı ordunun özelliklerini mutlaka iyi bilmelisiniz. Yakın dövüşlerin çok çetin geçeceğini belirtmek isterim. Duvarları yıkmak istediğinizde yardımınıza mancınıklar yetişecektir ve ne kadar çetin olursa olsun savunma hattını yıkmanızı sağlayacaktır. Başarıya götürecek püf noktalar ! Köleleştirme Ele geçirdiğiniz şehirlerin insanlarını kullanıp nüfusunuzu genişletebilirsiniz yada kökten tümünü öldürüp olası isyanları engellemiş olursunuz. Karar sizin! İsyanları önlemek İsyanları önlemenin yolu belli; Halkınızı mutlu etmek. Şehir geliştirmek, düşük vergiler, her yere ulaşan su kanalları, arenalar halkınızı mutlu etmeye ufak sorunların birer isyan nedeni olabileceğini unutmayın. Ayrıca her şehrin mutlak yöneticisi bulunmalıdır. Aksi taktirde kısa sürede isyanlar baş gösterecektir. Komutanlar Ordunuzun her şeyi. Hatta savaşın seyri onların elinde. Bu yüzden dikkatli olun yıldızı düşük komutanlar ağır hezimetlere yol açabiliyor. Şehir yapısı Düzenli şehirler her zaman çok daha iyidir. Oynanışın karmaşıklığını önlemek ve hakimiyeti arttırmak için şehirlerin derli toplu olmasına özen gösterin. Şehrin kullanım alanlarını iyi belirleyin. Kıyı şeridini deniz ticareti için diğer kısımları askeri birlikleriniz için ayırabilirsiniz. Senato Senato bizlere belli görevler veriyor. Bu görevleri yerine getirmemiz senatonun güvenini kazanmamızı sağlıyor ve büyük önem teşkil ediyor. Ayrıca bu görevler yaptıkça kazanacağınız ödüller sizleri şevklendirecektir. Unutmayın Roma’ya sahip olabilmek için senatoyu arkanıza almanız gerekiyor! "Oyunun tarihi gerçeklerini ortaya çıkaran büyük bir mod var ben onunla oynuyorum" ROME TOTAL REALİSM Kurulum 1. Temiz Bir Rome Total War Üstüne Yamasını Yüklüyoruz. 2. Sonra Rome Total Realism Gold Versiyonunu İndiriyoruz. 3. İstersek Yamasını Ve Müzik Eklentisini De İndiriyoruz. 4. Sırasıyla Gold; Yaması ve Müzik Eklentisini Yüklüyoruz. Modun Getirdiği Yenilikler 1. Birçok Yeni Ünite 2. Daha Büyük Bir Harita 3. 4 Roma Devleti Yerine Tek Roma Devleti 4. Gerçekdışı Birimler Siliniyor 5. Yeni Ülkeler Oyuna Dahil Ediliyor 6. Savaşlar Daha Uzun Sürüyor Ve Daha Sayamadığım Birçok Özellik Ülkeler 1. Rebuplic of Rome 2. Gauls 3. Greeks 4. Republic Of Carthage 5. Selecuid Empire 6. Kingdom Of Macedon 7. Kingdom Of Parthia 8. Kingdom Of Pontus 9. Illyrians 10. Kingdom Of Armenia 11. Thracians 12. Kingdom Of Numidia 13. Sarmatians 14. Iberians 15. Bactrians 16. Ptolemaic Kingdom Fraksiyon Simgeleri Oyundan çok bir devlet yönetim similatörü bu yüzden şiddetle tavsiye ederim İncelemenin Total War Three Kingdoms görseline kadar olan ilk bölümü Total War serisiyle olan geçmişime ve eski Total War oyunlarının benim için öne çıkan unsurlarına yönelik. Dilerseniz bu kısmı atlayarak görselin altından okumaya başlayıp oyunun incelemesine geçebilirsiniz. Total War serisine 2002’de çıkışını gerçekleştirmiş Medieval Total War ile başladım. Medieval’ın ortaçağın karanlığını yansıtan arayüz unsurları ve kimi zaman ürkütücü keskinlikteki ses efektleri hala aklımda. Rome Total War belki de günümüzdeki Total War formülüne ulaşılmasında en radikal adımların atıldığı oyun oldu. Artık haritanın her noktasında ordularımızı konuşlandırabiliyor, yollar inşa edebiliyor, pusu kurabiliyor, kaleler ve gözetleme kuleleri inşa edebiliyorduk. Medieval II hala birçok Total War oyuncusu için serinin en iyi oyunu. Medieval II’yi benim için özel kılan noktalardan birisi tek oyunculu modda sunduğu tecrübelerin yanı sıra hotseat sistemiyle oyuncular arasında rol yapma ve rekabet etme unsurunu mümkün kılmış olmasıydı. Total War’ın belki de o zamana kadarki en hırslı oyunu olan Empire Total War sunduğu harita genişliği, bir Total War oyunu için olağanüstü ayrıntılı bir ticaret sistemi, yeni eyalet ve bu eyaletlerin içinde nüfusa bağlı olarak oluşabilen şehirlerle, yönetim biçimi değişikliklerini olası kılmasıyla benim gözümde özel bir yer edinmişti. Empire’ın ardından daha sonraları Rome – Attila arasında tekrarlanacak şekilde “ana oyun sonrası bu oyundan aslında çok da farklı olmayan ana oyun” olarak Napoleon çıkmıştı. Rome II belki de seride ilk Rome gibi “Total War oyunlarının yeni jenerasyonuna” atılan bir adım özelliği taşısa da, özellikle çıkışı itibariyle çoğu oyuncu tarafından sahip olduğu hatalar, kasma problemleri ve meşhur ön sipariş bonusu olarak oyun çıkmadan oyunun DLC’sinin duyurulması olayıyla eleştirildiğini hatırlıyorum. Benim de Total War serisinden uzaklaşmam ve biraz daha Europa Universalis ve Crusader Kings serisi başta olmak üzere Paradox oyunlarına yaklaşmam bu dönemlerde gerçekleşmişti. Bir süre sonra Total War serisinin zamanında hakkını veremediğimi düşündüğüm oyunlarına geri dönerek Shogun 2, Rome II ve Attila’yı denedim, Warhammer’ı tecrübe ettim. Bu oyunlardan Strategyturk’te çeşitli rehberler oluşturdum. Shogun 2 ve Rome II tüm senaryolarını en az bir kere tamamladığım, oyuncuya sunduğu tecrübe itibariyle başarılı bulduğum oyunlar. Warhammer’la birlikte Total War formülü “ülke tabanlı sistemden lord tabanlı sisteme geçişin” ilk adımını attı. Bu oyunlar her ne kadar Total War formülünde isabetli ve bir o kadar da enteresan değişiklikler barındırsa da, oyunlarda hikayeye önem veren ve rol yapma unsurlarını önemli bulan biri olarak tarihsel olmamasından ziyade, kişisel olarak ilgi çekici bulmadığım bir fantastik evreni baz almasıyla beni çok fazla kendisine bağlamayı başaramadı. Strateji tarihinde Total War, uzun soluklu bir serüvene ve bu zaman içerisinde bu serüvende yeni adımlar atılmış, ilerlemeler katedilmiş, değişiklikler yapılmış bir formüle sahip. 23 Mayıs’ta çıkacak olan Total War Three Kingdoms, Total War’ın Attila’dan tam 4 yıl sonra çıkarttığı ilk ana tarihsel oyunu olacak. Bu noktada geçen sene çıkan Thrones of Britannianın bir ana oyun olmadığını ve Total War’ın “Saga” formülü içerisinde ürettiği temeli ana oyunlara dayanan yan oyunlar şeklinde olduğunu hatırlatmakta fayda var. Bu incelemede sizler için Total War Three Kingdoms’ın Total War formülü üzerindeki değişikliklerini, bu değişikliklerin sonuçlarını ve ortaya çıkan genel tabloyu değerlendireceğim. Karakter Savaşları Warhammer oyunlarında temeli atılan karakter sistemi Total War Three Kingdoms ile gerçek potansiyeline erişmiş durumda. Öyle ki oyuna başlarken önceki Total War oyunlarında “ülke seçme ekranı” olarak hatırladığımız ekran artık bir dövüş oyununu andırır biçimde “karakter seçme ekranına” dönüşmüş. Karakter odaklı tasarım felsefesi oyunun birçok yönünde daha önce hiçbir Total War oyununda karşılaşmadığımız ilginçliklerin yaşanabilmesini sağlamış. Örneğin komşu topraklara hükmeden bir “ülkeyle” aranız iyi olabilir, ancak Three Kingdoms’ta farketmeniz gereken şey o ülkeyle değil, komşu lordla aranız iyi ve bu lordun başına bir şey gelirse, pek babasına çekmemiş, sizle zıt özelliklere sahip bir varisin ülkenin başına geçmesi bir anda ilişkilerin altüst olmasıyla sonuçlanabilir. Bu durum özellikle eski Total War oyunlarının karşılaştığı problemlerden biri olan bağımsız olabilecek ülke sayısının kısıtlı olması problemine de çözüm üretiyor. Herhangi bir generaliniz kendince haklı sebeplere sahip olduğu müddetçe bağımsızlığını ilan edip kendi ismi üzerinden kendi ülkesini kurabiliyor. Tabi ki bu noktada oyunun temasından bahsetmek gerek. Seçtiğimiz karakterler Çin’in Üç Krallık döneminin önde gelen savaş lordları. Bu da meseleyi oyunun belki konsept itibariyle oyuncuyu zorlayabileceği ilk noktaya getiriyor. Geçtiğimiz günlerde incelemesini paylaştığımız Imperator Rome gibi, eğer bu döneme dair daha önceden bilgi sahibi değilseniz Three Kingdoms’ı oynarken çok sayıda yeni isim duyacak ve bir süre bu isimleri öğrenme ve alışma devresi geçireceksiniz. Oyunun hikayesi Luo Guanzhong’un Üç Krallık Serüvenine dayanıyor. Bu serüvende Han İmparatorluğunun çöküşüyle birlikte yerel savaş lordlarının birbirleriyle girdiği mücadele, bu mücadele sonrasında Wei, Shu ve Wu olmak üzere kurulan 3 krallık dönemi anlatılıyor. Burada bilinmesi gereken husus Luo Guanzhong tarafından kaleme alınmış hikayenin birtakım efsanevi parçalar ve gerçekten varolduğuna dair delil bulunmayan karakterler barındırması. Total War’ın Shogun serisi için de geçerli olmak üzere oyunun dönemine ve coğrafyasına duyduğunuz ilgi genel olarak oyunu nasıl değerlendirdiğiniz üzerinde etkili olabilir. Buradaki talihsizliklerden birisi birçok karakterin aynı ailede veya basitçe birbirlerinin yeğeni olmaları sebebiyle birbirine çok benzeyen isimlere sahip olması Yuan Shu, Yuan Shao, Huang Shao, Liu Bei, Liu Biao. Bunlar oyunun başlangıcında seçilebilir 11 lordun 5’i. Neyse ki oyunun arayüzünde karakter portrelerinin yoğunluğu bu şekilde isim karıştırılmasını minimize edecek seviyede. Oyunda karakterler 4 kategoriye ayrılmış durumda, Tiran Dong Zhuo’ya karşı kurulan koalisyon üyeleri, Han İmparatorluğunun valileri, kuzeydeki Kara Dağ bölgesini evi kabul etmiş haydutlar ve Sarı Sarıklı isyanı. Toplamda 11 lord bulunuyor, eğer oyunu ön sipariş ettiyseniz 3 ek Sarı Sarıklı liderine erişebiliyorsunuz, eğer Dong Zhuo’yu savaş alanında yenerseniz veya kendinizi bir başka karakterle imparator ilan ederseniz oynanabilir karakter olarak Dong Zhuo’yu açıyorsunuz. Oyunda birçok karakterin eylemlerde kullanabileceği, kişiliğini yansıtan özellikleri mevcut. Örneğin yeni oyuncular için önerilen lord olan Cao Cao “Güvenilirlik” adı verilen bir bara sahip. Buradaki puanı harcayarak diğer lordların birbirleriyle veya kendisiyle olan ilişkilerini güçlendirebiliyor veya zayıflatabiliyorsunuz. 75 puana sahipseniz iki ülke arasında savaş dahi başlatabiliyorsunuz. Böylelikle bir kukla ustası gibi haritadaki farklı piyonları manipule ederek bir oynayış takip edebiliyorsunuz. Oyunda her generalin Öncü, Komutan, Stratejist, Şampiyon gibi bir sınıfı mevcut. Bunlar generalin özelliklerini belirtmesinin yanı sıra örneğin Şampiyonlar düello ustası General olarak üretebileceğiniz birlikler de bu sınıfa göre değişiklik gösteriyor. Warhammer’a benzer bir biçimde generalinize silah, zırh, binek vb. unsurlar verebiliyorsunuz. Bu unsurlar savaş sonucunda ele geçirilebilir olmalarının yanı sıra yeni diplomasi sisteminde müzakerelerde kullanılabilen öğeler olmaları neticesinde önemli bir yere sahip. Yenilenmiş Diplomasi Sistemi Yıllar boyunca Medieval 2’de bir önceki tur müttefik olduğu ülkeden savaş ilanı almış, Empire’da düşmanın son şehri kuşatma altındayken vasal yapma teklifi reddedilmiş, Shogun 2’de özgürleştirdiği ülke tarafından savaş ilanı yemiş bir oyuncu olarak benim için Three Kingdoms’taki en güzel değişiklikler diplomasi kısmında. Total War serisinin bu zamana kadar bu alandaki zaafları dile getirildiğinde genel olarak oyunun savaş temalı bir oyun olduğu ön plana çıkartılır, ismine atıfta bulunulur. Ben böyle düşünmüyorum. Total War ülke yönetiminin de, ekonominin de, ticaretin de, casusluğun da, diplomasinin de en derin ve en isabetli bir biçimde yansıtılabileceği bir seri. Diplomasi alanında yapılan değişiklikler doğrultusunda Paradox oyunlarındaki diplomasiyi andırır bir biçimde artık matematiksel olarak denklemi görebiliyorsunuz. Bir ittifak teklif ettiğinizde, yine teker teker incelenebilir çeşitli etkenler doğrultusunda diğer lordun bu ittifaka nasıl baktığını ve ne seviyede bir değer biçtiğini oyun size sunuyor. Böylelikle karşınzdaki lord bu ittifaka dünden razıysa, bu ittifak karşılığında bir şeyler talep edebiliyorsunuz. Eğer razı değilse, oyun neden razı olmadığını ve daha da önemlisi “ne kadar” razı olmadığını size sunuyor. Fikrini değiştirmek üzere ittifak karşılığında yine her birinin matematiksel değerini görebildiğiniz unsurları kullanabiliyorsunuz. Bu durum diplomasinin çok daha “oyuncu dostu” olmasını ve oyun içerisindeki eşyalardan kılıçlara, yardımcı karakterlerden diğer tüm unsurlara kadar birçok oyun unsurunun daha anlamlı olmasını sağlıyor. Warhammer’da bu sayı 10 civarıyken, Three Kingdoms’ta farklı şartlar altında kullanabileceğiniz yaklaşık 40 farklı diplomatik eylem bulunuyor. Bunların her birini oyunun haritasını manipule edebileceğiniz, savaşmanın dışında buralarla etkileşime girmenize olanak tanıyan bir araç olarak görmek mümkün. Tıpkı serinin önceki oyunlarında da olduğu gibi itibarınızın diplomaside önemi büyük. Etkileşimlerin artmasıyla birlikte oyun içerisinde artık müttefiğinize savaş açmak dışında itibarınızı zedeleyebilecek çok daha fazla yol var, örneğin vasalınız durumundaki bir ülkeye özerklik garantisi vererek onları asla ülkenize katmayacağınızın sözünü verebiliyorsunuz. Çeşitli şeyleri elde etmek pahasına bu sözü verdikten sonra o ülkenin topraklarını ülkenize katmanız tüm lordların gözündeki itibarınızı negatif etkiliyor. Oyun Modları, Olaylar ve İkilemler Bu raddede oyunun sahip olduğu 2 moddan bahsetmekte fayda var. Oyunun Türkçe çevirisinde Serüven ve Kayıtlar olarak isimlendirilen bu 2 mod ilk duyurulduğunda bende bir şüphe hissi yaratmıştı ve yıllardır beklenen tarihsel Total War oyununun aslında çok da tarihsel olmayabileceğini düşündürmüştü. Serüven modunda biraz daha masalsı bir oyun oynuyoruz, lordlarımız tek başına muharebe alanının kaderini belirleyebiliyor. Oyun içerisinde Dong Zhuo’nun Lü Bu ile olan ilişkisi gibi birçok unsur oyunu hangi modda oynadığınıza göre değişiklik gösterebiliyor. Eğer Kayıtlar modunda oynuyorsanız oyun biraz daha “tarihsel” Total War oyunlarını andırıyor, generalleriniz normal bir insanmış gibi koruma birliklerine sahip bir biçimde hareket ediyorlar ve muharebe alanında taktik ve manevra daha ön plana çıkıyor. Thrones of Britannia incelemesinde de benzer bir husustan kısaca bahsetmiştim, ancak bu durum Three Kingdoms için daha sert bir biçimde geçerli. Oyunun Türkçe çevirisinde ciddi sıkıntılar söz konusu. Bazı noktalarda bu durum basitçe oyunu görmeden, çevirilen unsurun oyunun neresinde olduğunun bilinmemesi sebebiyle gerçekleşmiş anlaşılabilir hatalar gibi görünse de, bazı noktalarda oyuncuyu yanıltabilen ifadeler ve hatalı terimler mevcut. Oyunda her karakterin çeşitli şartlar sağlandığında karşısına gelen bir başlangıç ikilemi var. Lordların bu ikilemlerde verdiği kararların farklılığı bir bakıma oyunun “sandbox” doğasını güçlendirmeyi ve yönlendirmeyi amaçlıyor. Bir oyunda Sun Jian İmparatorluk mührünü Liu Biao’ya vermeyi kabul edip onla ilişkileri güçlü tutarken, diğer bir oyunda mührü vermeyi reddetmesi Sun Jian ile Yuan Shu’yu yaklaştırabiliyor. Bu da bir bakıma “yönlendirmeli” alternatif senaryoların oluşmasını sağlıyor. Olaylar ve görevler oyunun içerisine çok güzel bir şekilde pekiştirilmiş, oyunun devasa haritası içerisinde kaybolabilen ve ne yapması gerektiğinde karar veremeyen oyuncular için sürekli bir hedef ve amaç oluşturma görevi görüyor. Oyunun övülebilecek bir diğer noktalarından birisi şüphesiz ki arayüzü. Yükleme ekranlarında oyunun konu aldığı döneme dair verilen bilgilerden, karakterlerin birbirleriyle olan ilişkilerinin yansıtılış şeklinde kadar oyun görsel olarak doyurucu bir arayüze sahip. Ordular, Reformlar ve Casusluk Oyunda generallerin ordularında yer verebilecekleri birlikler bağlı olunan ülkeye, generalin sınıfına, imparator olup olmadığına ve açtıkları bazı reformlara göre değişiklikler gösteriyor. Her generalin yanına 6 birim yerleştirebiliyorsunuz, ancak bir orduda birden fazla general bulunabiliyor, bu da meseleyi tekrardan karakter ilişkilerine getiriyor. Bir orduda birlikte hareket etmek üzere birbiriyle anlaşmakta sıkıntı yaşayan generallere sahip olmaktansa birbiriyle özellikleri uyuşan, kötü geçmişe sahip olmayan kişileri seçmeniz lehinize. Generallerin koruma birlikleri yok edilemiyorlar, işleyiş savaş alanında sıfırlanan birliklerin birkaç tur sonra küçük bir miktarda da olsa geri dönmeleri üzerine. Bu durum yeni birlik üretirken de geçerli. Thrones of Britannia’da da aynısını gördüğümüz bu sistem kabaca tek bir turda binlerce asker çıkartmanızı imkansız hale getirmeyi amaçlıyor. Ürettiğiniz birlikler ilk olarak az sayıda asker barındırıp, zaman içerisinde doluyorlar. Öte yandan generalin öldürülmesi durumunda tüm koruma birliği ortadan kaldırılıyor. Oyunda teknoloji ağacı görevi gören reform sistemi arayüz itibariyle bir sanat eseri olsa da, Thrones of Britannia’da uygulanmış ve isabetli bulduğum teknoloji sistemine biraz daha benzeyebilirdi diye düşünüyorum. Thrones of Britannia’da okçularınızı güçlendiren bir teknoloji açabilmek için ilk olarak belli bir miktarda okçu birimi üretmiş olmanız gerekiyor. Teknoloji sadece “binaya sahip olma şartıyla” değil, oynanış itibariyle oyunla iç içe olması gereken bir sistem. Geniş nehirler seyahat amaçlı kullanılabiliyor, ancak oyunda herhangi bir deniz savaşı mevcut değil. Hem dönem itibariyle hem de Çin’in coğrafi yapısı bu durumun büyük bir eksiklik olarak öne çıkmamasını sağlıyor. Oyunun Total War formülünde karakter odaklı olması ve diplomasi alanındaki değişikliklerin yanı sıra yaptığı en büyük ilerleme casusluk alanında. Oyunda özellikle reformların casuslukta büyük önemi söz konusu. Oyunda işe alınabilir karakterlerin arasına esasında sizin için çalışan adamlarınızı yerleştirerek diğer ülkelerin saraylarına veya askeriyesine sızabiliyor, bu ülkelerde casus ağı oluşturabiliyorsunuz. Gönderdiğiniz casus kişilik özelliklerine ve ilişkilerine göre taraf değiştirebiliyor. Oyunda tıpkı diplomatik eylemlerin bolluğu gibi casus eylemlerinde de bolluk var. Hangi casusun ne gibi eylemlerde bulunabileceği, casusunuzun diğer ülkede hangi konumda yer aldığına göre değişiklikler gösteriyor. Örneğin bir başka ülkede vali konumuna gelmiş bir casusunuza yaptırabileceğiniz eylemlerle, bir başka ülkede general olan casusunuza yaptırabileceğiniz eylemler farklı. Bunları yaptırırken 2 kaynağınız mevcut Casus Ağı ve Gizlilik. Casusun gizlilik seviyesi ülkedeki sahte kimliğinin sağlamlığını ifade ediyor ve Casus Ağından farklı olarak her casus için farklı bir değere sahip. Sarayda yer alan casuslarınızla bir diğer ülkenin ticaretini baltalayabilir, eşya çalmaya çalışabilir, herhangi bir generali ülkeye karşı kışkırtabilirken, generallik elde etmiş bir casusla düşman ordusunu zehirlemeye çalışabilir, vali olan bir casusla kuşatma altındaki bir şehirde kapıların açılmasını sağlayabilirsiniz. Tüm bu casusluk sistemi sadece sizin yapabilecekleriniz itibariyle değil, size yapılabilecekler itibariyle de oyunda önem sarfediyor. Ülkede hızlı yükselen isimlerden genç ancak yetenekli bir valiniz hiç beklemediğiniz anda kuşatılan şehrin kapılarını işgalcilere açabilir. Bu gibi olayların önüne geçmek için her karakterin arayüzünde daha önce kimin hizmetinde olduğuna yönelik bilgi veren kısım önem sarfediyor. Üç Krallık Total War Three Kingdoms esasında Warhammer serisiyle başlayan Total War’ın ülke bazlı sistemden karakter bazlı sisteme geçişinde tamamlayıcı, bu formülü potansiyeline ulaştırmış bir oyun olarak ön plana çıkıyor. Karakterlerin birbirleriyle olan ilişki dinamiği daha önceki Total War oyunlarında sadece orduya bonus almak gibi hususlarda anlam ifade eden karakter özelliklerinden tutun da valiliklere, general atamalarına kadar birçok zayıf kalan mekanikte güçlendirici bir etkiye sahip olmuş. Bu kapsamda Three Kingdoms üzerinde tartışılabilecek bir husus, her ne kadar karakterlere inildiğinde birbiriyle müthiş farklılıklara sahip lordlardan bahsedebiliyor olsak da oyunun konseptinin kültürel olarak, ülke olarak, din olarak farklılıklar ve dolayısıyla bu farklılıklara bağlı bir çatışma ortamı sunamıyor olması. Eski Total War oyunlarında hatırlayacaksınızdır bir ülke kültürel güçlü mızraklı birimlere sahipken, bir başka ülke atlı okçularla ortalığı kasıp kavurabilir. En sevilen Total War oyunlarından biri olan Medieval 2’nin en heyecanlı mekanikleri haçlı seferleri ve Moğol istilalarıydı. Three Kingdoms bu tarz farklılıklara ve heyecanlara sahip değil, çünkü oyunun konsepti buna müsait değil. Three Kingdoms’ın birçok artısı kadar birçok eksisi de konseptinden kaynaklı. Ortada gerçek anlamda dopdolu ve kaliteli bir oyun olsa da, bu tarz konu itibariyle yabancı kalabilen oyunlarda her zaman “bu dönem, bu coğrafya ilgimi çekiyor mu?” sorusuna verdiğiniz yanıt önem sarfediyor. Oyunun dönemine dair duyduğunuz yüksek ilgi oyundan normalden fazla keyif almanızla sonuçlanabileceği gibi, dönemi ve coğrafyayı ilgi çekici bulmamanız oyundan keyif almanızın önüne geçebilecek bir faktör. Artıları Karakter odaklı Total War tasarımının serinin önceki oyunlarında da mevcut birçok mekaniği güçlendirmesi. Geliştirilmiş diplomasi ve casusluk sistemi. Oyunun sunduğu genel 'doluluk ve tamlık' hissi, görevler. Modern ve kullanışlı arayüz. Eksileri İkilem sistemi kimi zaman kendinizi istemediğiniz yerlerde bulmanıza sebep olabiliyor. Oyun içerisinde gerçek anlamda kültürel, dini, ülke bazlı farklılıkların konsept itibariyle mümkün olmaması. Türkçe çeviri sıkıntıları. 9 Yazar Ali Alper Duman Yayın Direktörü Strategyturk Rome Total War oyunu için ikinci inceleme yazımızla devam ediyoruz. Oyunda Roma Cumhuriyetinin ilk dönemini temsil eden senato ve üç roma ailesi vardır. Bu aileler Julii, Brutii, Scipii olup bu aileler SPQR Senatus Populusque Romanus; Roma Senatosu ve Halkı Senatoya bağlıdır. Yasama, Yürütme ve Yargı SPQR tarafından yönetilir. Oyundaki üç aile ve SPQR müttefiktir. Gerçekte Roma Cumhuriyetini SPQR yönetir ve alınan her yerleşim için valiyi senato atar. Senatonun temelde altı önemli makamı vardır ve size verilen görevleri başarılı ile yapıp ne kadar kontrol ettiğiniz yerleşim yeri artarsa bu makamlarda daha fazla söz sahibi oluyorsunuz. Pontifex Maximus Antik Roma devlet dini kurumlarından Pontifler koleji'nin en büyük rahibi. Censor Vergilendirme ve oy kullanma ile ilgilenen makamdır. Consul Konsül, Senato yöneticisidir. Praetor Askeri gücü yöneten makamdır. Aedile Belediye hizmetleri ve açık oyunlari Kolezyum gibi işleri yöneten makamdır. Quaestor Devlet hazinesi, finansal işler ve cezai işler ile ilgilenen makamdır. gözleri özellikle popüler olan hanenin her daim üzerindedir. Fetihler artıkça hanenin popülerliği de paralel olarak artar. Ve bir hane lideri daha fazla güçlendiğini takdirde o haneyi kendisine tehdit olarak görür. Bu aşamadan sonra o hane liderine intihar etmesini emreder. Eğer lider görevi yerine getirir ve intihar ederse yerine varisi geçer, kabul edilmediği takdirde Roma için iç savaş kaçınılmazdır. Ve bir hane yeterli popülerliği elde ederse diğer Roma hanelerine saldırabilir. Bu popülerliği elde etmek içinse 35 bölgenin işgal edilmesi gerekmektedir. Ayrıca halk popülaritesi tam seviye olduğunda da saldırı yapılabilir. Tüm Campaign görevini bitirebilmek için ise 50 yerleşkeye sahip olmanız gerekir. Oyundaki Julii ailesine ait Roma İmparatorlarının Bazıları; Flavius Julius, Lucius Julius, Vibius Julius. Julius olanlar yani Jül Sezar soyundan gelenler genelde bu soyadı alırlar ve bu kişiler için True Roman yani gerçek romalı anlamına gelen sıfat kullanılır. Roma senatörü ve Roma Cumhuriyeti Diktatörü olan Jül Sezar’ın oğlu Augustus veya diğer adı Gaius Julius Caesar Octavianus ilk Roma imparatoru olup bir True Roman’dır. Faction Milletler kısmından devam edecek olursak; Macedon Makedonya Makedonya, Eski Yunan ve Klasik Yunan zamanlarında bulunan bir krallıktır. Bugünkü Yunanistan'da yer alan Makedonlar Büyük İskender'in güçlü ordularına sahiptir. MÖ 800 ile MÖ 146 yılları arasında hüküm sürmüştür. MÖ 150-148 arasında Makedonya yıkıldı ve bir Roma eyaleti oldu. Oyunda asla seçilemeyen bir millettir. Scythia İskitya İskitler, bugünkü Rusya ve Ukrayna'da yer alan barbar kavimdir. Oyundaki tek Türk kavmi olan İskit ordusunun büyük bölümü atlı okçulardan oluşur. MÖ 8. yüzyıl ile MS 3. yüzyıl arasında Avrupa'nın doğusu Kırım ve Pontik Bozkırları ile Orta Asya'da, Tanrı Dağları ve Fergana Vadisi'ni de içine alan bölgelerde yaşamışlardır. Oyunda asla seçilemeyen bir millettir. Spain Hispania Bugünkü İspanya'da yer alan İspanyollar Galya ve Kartacalılar ile savaş halinde oyuna başlamaktadırlar. İber Yarımadasına Romalılar tarafından verilen isim Hispania olup Günümüzde İspanya'nın eski ismi olarak da kullanılır. Roma döneminde Hispania iki bölgeye ayrılmıştır Hispania Citerior ve Hispania Ulterior. Oyunda asla seçilemeyen bir millettir. Carthage Kartaca Antik Kartaca Cumhuriyeti MÖ 814 ve MÖ 146 yılları arasında hüküm sürmüştür. Bugünkü Tunus'ta yer alan Kartacalılar, Romalıların en önemli düşmanlarından biridir. MÖ 264 ve MÖ 146 yılları arasında yaşanan Pön Savaşları Kartaca ile Roma Cumhuriyeti arasında geçmektedir. Kartacalıların ünlü komutanı Hannibal Barca’da oyunda bahsedilmektedir. Üçüncü Pön Savaşı sonucu Kartaca Cumhuriyeti, Roma Cumhuriyeti tarafından yıkılmıştır ve tarih sahnesinden silinmiştir. Pontus Pontus Krallığı Pontus Krallığı MÖ 281 ve MS 62 yılları arasında hüküm sürmüştür ve Başkentleri Amasya, Sinop kentleridir. Günümüz Doğu Karadeniz bölgesinde olan bir krallıktır. Roma Cumhuriyeti'nden Pompey tarafından fethedildi ve Roma'ya bağlı bir devlet oldu. Oyunda asla seçilemeyen bir millettir. Aynı bölgede çok önceleri Kolhis Krallığı yaşamıştır. Rome Total War'daki Tarihi Önemli Olaylar ve Detaylı Bilgiler Plague in Alexandria MÖ 206 yıllarında Mısır’ın İskenderiye eyaletinde meydana gelen veba salgınını haber vermektedir. Star Catalogue Yıldız veya astronomik katalog olarak bilinen gökbilim incelemelerinin olduğu dönemi işaret eder. A Chance for Power Oyunda 28 ve üzeri yerleşkeyi ele geçirip belli bir askeri ve nüfus sayısına ulaştığınızda bu mesaj gelecektir. Bunun anlamı diğer aile üyeleri ve SPQR olan senatoya saldırabilirsiniz demektir. Quinquereme Trireme'den daha büyük savaş gemisidir. 100 kişiden fazla insan alabilir. Praetorian Cohort Praetorian Muhafızlar Roma İmparatorları tarafından, hem Roma'da hem de savaş alanında kişisel güvenliklerini sağlamak amacıyla oluşturulmuş özel birlikler. İmparatorlar tarafından koruma amaçlı kullanılmaya başlamadan çok önce, Scipio ailesi tarafından MÖ 275 yılı civarından aynı formatta Generallerin muhafızı olarak kullanılmaya başlandıkları bilinir. Earthquake in Pontus MÖ 186 yılında Pontus, Doğu Karadeniz bölgesinde gerçekleşen depremdir. Porolissum Romanya'da bulunan eski bir Roma kentidir. Dağlık bölge içerisinde bulunur. Public Order Settlement-Yerleşkeler Oyunda yerleşim yerlerinde halkın psikolojik durumunu gösterir. Kırmızı, Mav, Sarı ve Yeşil olarak görebilirsiniz. Kırmızı olan her yerleşimde isyan Revolting olacak diye bir durum yoktur. İsyan ilk patladığında yerleşime müdahale edin ve o zaman vergileri düşürün. Income yani gelir iyi ise eksi değilse ve Population artışta ise müdahale pek etmeyiniz. Concrete Invented Betonun icadı MÖ olmuştur. Porticus Aemilia; Antik Roma'da bir revak olup beton burada kullanılmıştır. Eruption of Vesuvius İtalya'daki Vezüv Yanardağı'nın birçok patlamasından en ünlüsü MS 79'daki patlamadır. Burak Avcıoğlu 1 Ve sonunda beklenen an da geldi. 2012’deki Gamescom’dan beri merakla beklediğimiz Total War Rome 2 için sayılı saatler kala yazıyorum bu incelemeyi. Her ne kadar Total War serisinde çağından ötürü Medieval’lar benim favorim olsa da Rome’un da güzelliğini hiç bir şekilde reddedemem elbette. Üstelik artık yeni nesil Total War oyunun en üst düzey bireyi olan Rome 2 bizlere pek çok yenilikle geliyor. Empire ile adeta farklı döneme geçen Total War serisinde Shogun 2 teknik açıdan tam bir dönüm noktası olarak görülebilir ancak Shogun çok kapalı bir kültür ve temadan oluştuğu için hayran kitlesi diğer TW oyunlarına nazaran daha azdı o yüzden belki de yeterli ilgiyi alamadı. Creative Assembly’e de konu hakkındaki ilk sorum “Neden bu yeni hali için ilk önce Shogun’u seçtiniz?” olmuştu. Yapımcılar ise bize Shogun’un hem coğrafi hem de kültürel açıdan daha sınırılı ve kolay olduğunu belirtip “Kendimizi bunun üzerinde deneyerek Rome 2 için en iyinin ne olacağına ve nasıl olacağına karar verdik” demişlerdi. Oyunu gördükten sonra siz de fark edeceksiniz ki bu oldukça doğru bir karar olmuş. Total War hayranı olup da Shogun 2’yi çok sevmeyen ya da kısa zamanda sıkılanlar açıkçası meraklanmasın nitekim Rome 2 ile Shogun 2 arasında bir hayli fark var. ​​​ İlk ara başlık ve yeni ara yüz Oyunun tutorial bölümünü mutlaka oynamanızı tavsiye ederim. Üç bölümden oluşan tutorial sizlere hem harita tarafını hem de savaş tarafını detaylı bir şekilde anlatıyor. Üstelik oldukça da uzun süren bir tutorial ile de karşı karşıyayız. Nitekim bir bölüm 3-4 saatinizi alabiliyor. İlk önce yeni oyunun arayüzünden başlayalım. İlk campaing’inizi açtığınızda arayüzde görsel değişimleri hemen fark edeceksiniz. Sol üst köşede menü, chat, oldukça geniş ve özenle hazırlanmış bir Rome 2 ansiklopedisi ve advisor tuşları bulunuyor. Bunun yanında advisor’ınız da size bu kısımdan tavsiye veriyor. Sol alt köşede ise seçtiğiniz bölge hakkında genel bilgiler yer alıyor. Alt taraftaki sağ sol okları ile de kontrol ettiğiniz şehirlerin bulunduğu province’lar arasında hızlıca geçiş yapabiliyoruz. Alt kısmın ortası bizim kontrol odamız niteliğinde. Yapacağımız aksiyonların çoğunu buradan gerçekleştiriyoruz. En baştaki gri kısım bölgelere uygulayacağınız edict’leri gösteriyor. Bunları aktif hale getirebilmek için o bölgedeki tüm şehirlerin sizin olması lazım. Sonrasında ise province’in genel görünüşü, province’in detayları, yeni general veya donanma yaratma ve ajan yaratma bulunuyor tuşları bulunuyor. Orta kısımdaki tuş ise seçtiğiniz fraksiyon ile ilgili bütün bilgiler yer alıyor. Kaç aile ya da beylikten oluştuğundan ordularınızın sayısına, etki seviyenize, diğer ailelerin ülke yönetimindeki söz sahiplik payına, kazandığınız kaybettiğiniz savaşların kayıtlarına ve genel olarak oyndaki istatistiklerinize ulaşabiliyorsunuz. Sağ taraftaki dörtlü düğmeden ilki görevler. TW’deki görev alamalar burada da devam ediyor. Bu tuş ile elinizdeki ana ve bonus görevlerin hepsini görebiliyorsunuz. Sonrasında ise ekonomi tabı gözüküyor ki onu aşağıda detaylı olarak anlattım zaten. Onun yanında teknoloji ve diplomasi düğmelerini görüyoruz Onları da ilgili bölümlerde detaylandırdım. Son olarak sağ alt köşede mini haritamızı üzerinde olaylarla ilgili mesaj bölümünü, elinzideki güçlerin toplam bilgilerini, içinde bulunduğunuz province’ları ve hakkındaki genel bilgileri ve o ana kadar iletişim kurduğunuz fraksiyonları görebiliyorsunuz. Haritanın altında ise elinizdeki parayı, bir sonraki turn’de kazanma ihitmaliniz olan parayı, yiyecek üretimi ve stoğunuzu ve oyunun tarihini görebiliyorsunuz. Her Yol Roma'ya Çıkar Herkese merhaba,ben Alptuğ Tümay. İkinci incelememle karşınızdayım Birinci incelemem için yaptığınız her yorum ve eleştiri için teşekkür ederim . İkinci incelemem olarak Total War ROME II - Emperor Edition'ı seçtim bunun sebebi büyük bir strateji ve Total War hayranı olmam. Gerek tarihi gerekse coğrafi Haritadan bahsedeceğim incelemede açıdan baya yardımcı olan bu oyunun incelemesine başlıyorum. Umarım faydalı olur sizin için. Karizmatik abi dahil bütün orduları biz yönetiyoruz. Tabiki kendi ülkemizi Oyunumuz batıl inançların revaçta olduğu,mitolojik inançların olduğu,sokaklarda düşünen filozofların olduğu, bütün bilimlerin anası olan felsefenin ortaya çıktığı antik çağda geçmektedir Yani 272 yılında. Bu oyun diğer total war oyunlarına kıyasla büyük değişimler yaşamıştır Özellikle oyunun yeni arayüzü. Gerek tepki aldı gerekse olumlu yorum gördü, bence oyunu daha anlaşılır ve kolay yaptı bu arayüz. Oyunun ilk çıkan sürümü buglarla Hata dolu olsa da bizi ilgilendiren kısım oyunun şuan ki hâlidir Yani Emperor Edition. Oyunun konusundan bahsedecek olursak, Roma'nın kuruluş dönemlerinde başlamaktadır hikayesi. Oyun başladığında Etrüsk Birliği İsim korkutmasın bir çok ihanetlerin entrikaların olduğu, kanların döküldüğü oyunda bu düşman hiçbir şey ile savaş hâlinde oluyoruz. Bunu daha çok alıştırma olarak görebilirsiniz çünkü düşmanımız basit oluyor, tabi bu sizi yanıltmasın çünkü oyunda zorlu düşmanların yanında hain iç düşmanlarımızda var. Roma Roma diyorsun Roma nerede !? Diyenler için. Sağ alttaki haritada coğrafi konumunu bulabilirsiniz Oyunun önce siyaset ve diploması sisteminden bahsetmek istiyorum Önce kolayları anlatalım da sonra zora geçeriz . Önceki oyunlarda olmayan bu oyunda olan çok büyük yenilik var o da siyaset Bu bölümde siyaset yapacağız D . Roma eskiden cumhuriyet ile yönetiliyordu yani siyaset çok önemliydi Tabi bu oyunda seçim propagandası felan yapmayacağız buradaki cumhuriyet kavramı farklı.. Total War oyunun en önemli unsuru olan soy ağacını kaldırıp Nolcaktı hem siyaset hem soy ağacı olsa siyaset sistemi eklemişler. Peki nedir bu siyaset sistemi ? Resimde göreceğiniz üzere farklı aileler var, aile diyip acımayın sakın canınızı yakarlar sonra Oyuna başlarken aile seçimi yapabiliyoruz Sadece Roma ve Kartaca'da geçerli bu. Seçtiğimiz bu aile iktidar oluyor ve siyasete yön veriyoruz. Aile isimlerinin hemen yanında bir oran vardır, bu nüfuz Nüfus değil oranıdır. Kısaca gücünüzün, ülkedeki itibarınızın oranıdır Kocaman kralım ben asar keserim banane halkın görüşlerinden demeyin sonra antik çağda Fransız İhtilaline sebep olursunuz . Nüfuzumuzu arttırmak aile üyelerinizi mevkilere atama yapabiliriz Kısaca kendi adamlarını torpille yüksek mevkilere yerleştiriyorsunuz.. Bu sayede nüfuzunuz artar halk sizi dinler. Torpil dışında farklı ailelerle evlilik yapabilirsiniz bu sayede hanenize baya güç katabilirsiniz. Başkalarına suikast düzenleyebilirsiniz kendi ailenize bile fakat suikast düzenleyince nüfuzunuzu kaybedersiniz Böyle siyaset mi olur be diyip yandaşların bırakıyor seni , madem nüfuz kaybedeceğiz ne işe yarıyor bu suikast derseniz; Egolarınızı tatmin etmeye,gücün Oyunda bile olsa sizde olduğuna inandırmaya yarıyor. Şaka bir yana eğer isyan şüphesi varsa farklı ailelerin komutanlarını askerlerinizden önce siz öldürüyorsunuz Bu konuda tavsiyem eğer bir terslik sezerseniz farklı ailenin komutanını tek başına Bknz Cüneyt Arkın'a saygılar koca devletleri yıkmaya yollayabilirsiniz Genelde olmuyor ama denemekten zarar gelmez . Evlatlık edinmek yada rüşvet vermek isyankar komutanlarımızı aramıza katar fakat komutanların karizması çizilir Bizimde nüfuz azalır.. Düşman Rakip diyelim kibar olsun. aile yada parti İkisi de aynı şey oyunda. lideri rüşvet almaz evlatlık gitmez sağlam adamdır. Parti liderlerini yada farklı partideki komutanlar hakkında söylenti yayarak nüfuzunu düşürebilirsiniz Midasın kulakları eşek kulaklarıııııı !!!!! , kendi nüfuzunuza zarar vermeden hedef kişinin nüfuzunu düşürmenin en güzel yollarından biri budur. Rakip partilerde kendi adamlarını torpille üst mevkilere taşıyıp hakkınızda söylenti çıkarabilir Entrikalar,söylentiler,ihanetler Roma'ya yabancı kelimeler değildir bunun bilincinde oynayın . Peki iyi kalpli olursak Roma'da o kadar kötü kalpli değil dersek gücümüzü yükseltmeye çalışmazsak ne olur? Oyunda yıllarca kuramadığım ordu miktarını adamlar bir isyanda kurabiliyor Artık nasıl kin beslemişlerse . Cevabı iç savaş olur. Oyunda iç savaş olayı var, peki iç savaşın çıkması için ne gibi durumların olması gerek - Partiniz diğer partilere göre çok güçlüyse, - Partiniz diğer partilere göre çok zayıfsa Ortasını tutturcan başka çare yok , - Çok hırslı bir liderseniz Yani plansız programsız her yere savaş açarsanız., iç savaş çıkar. Hırstan kastım bu, hırs azim her ne kadar güzel şeyler olsada bu oyunda planlı olun. Yani aşama aşama savaş açın Şimdi diplomasiden bahsedeceğim, neyse ki yeni Total War oyununda diplomasi sistemini çok basitleştirmişler Kötü anlamda tabi birçok seçenek kaldırılmış. böylece anlatmam kolay olacak. Önceki Total War oyunlarında Özellikle Medieval II Total War diplomasi seçenekleri çok gelişmişti. En büyük örnek toprak verip,toprak almaktır. Çünkü eski oyunlarda tehdit etme seçeneği vardı ve ya istediğim toprakları verirsin yada savaş açarız gibi tehditler edebiliyorduk. Oyunun daha da gelişmesi gerekirken neden bu özellikleri kısmış anlamış değilim. Dilenciliğin bu kadarı Öğütde verirmiş Diplomaside Total War ROME II'yi biraz hümanist buldum, sen savaş açmazsan kendi hâlinde takılırsan onlar pek savaş açmıyor Eski oyunlarda öyle miydi müttefiğin bile güçsüz anında ihanet edebiliyordu. . Diplomasi ekranında dikkatimi çeken ilk şey liderlerin altında yazan karakteristik özelliği, bunu dikkate alın baya ve ona göre önlem alın. Mesela hain sıfatı yemiş birisiyle büyük işler yapmayın adı üstünde hain sonuçta nolucağı belli olmaz. Et tu, Brute? Sen de mi Brutus? Oyunda düşmanın hain olması gibi, aile üyelerinizin hain olması gibi, sizde hain olabiliyorsunuz. Eğer yürürlülükte anlaşma varken savaş açarsanız hain muamelesi görürsünüz. Bundan dolayı kimse sizle iş yapmaz. Tabi çok güçlenirseniz mecbur sizinle iyi geçinmeye çalışacaklar Sıkıysa çalışmasınlar . Oyunda Imperium isimli bir seviye var, bu seviye ülkenizin gücünü gösterir Yani diğer ülkelere göre ne kadar güçlü olduğunuzu, ona göre sizi takıyorlar yada takmıyorlar D . Seviye çok artarsa güç artar, gücün artması yıkımı da getirmeye başlar Koskoca Roma yıkıldı. Seviye ne kadar artarsa iç savaş oranı o kadar artar, dış ülkelerle ilişkiler düşer Önce size karşı olurlar sonra yenilmezseniz yalvarırlar size barış için ticaret için., asayiş düşer olaylar olur. Büyük devlet büyük sorumluluklar demektir oyunda. Göreceğiniz üzere imperium arttıkça olumlu olan tek şey nüfuzunuz O da sonra iç savaşa sebep oluyor gerçi Diplomasi seçeneklerinden bahsedecek olursak ödemelere tıklarsak hediye yollayabiliriz yada anlaşma yaparken para sunabiliriz Üstteki resimdeki dilencilik olayı gibi . Askeri geçiş ile başka ülke senin sınırlarından geçebilir yada sen onun sınırlarından geçebilirsin, ticaret anlaşması ile gelirini arttırabilirsin, ne kadar kaynağın olursa o kadar gelirin olur Sağ altta tur atla yazısının yanındaki tuşa tıklarsanız bütün kaynakları,kültürleri görebilirsiniz.. Askeri ittifak ile savunma ittifakı arasındaki fark nedir ? 2152 - LYS TARİH Cevap şu; Askeri ittifakta sen savaş açarsan birisine müttefiğinde Hain değilse, yada düşman çok güçlü değilse senin yanında savaşa girer, savunma ittifakında ise sadece saldırıya uğrarsan müttefiğin yardıma gelir Genelde savunma ittifakına sıcak bakar ülkeler, askeri ittifak ve ticaret anlaşması için güçlü olman gerekir Sanki adamları soyacan niye ticaret anlaşmasında triplere giriyorlarsa D. Saldırmazlık anlaşmasında ise genelde siz çok güçlüyseniz ufak devletler size sorar hep yada tam tersi , eğer anlaşmaya rağmen saldırırsanız HAİNLİK hain damgası yersiniz ve birçok ülkeyle aranız bozulur. Konfederasyon kurmanız için ise anlaşma yapacağınız ülkenin milleti ile sizin ülkenizin milleti aynı kanı taşımalı Cermen ırkı,göçebe ırkı,kelt gibi. Siz çok güçlü olursanız ve diplomatik ilişkileriniz iyi olursa Çok iyi para teklif etmekte olur sizinle konfederasyonu kabul eder kardeş ülke. Öbür ülkenin lideri sizin ülkenizde siyasetçi ve komutan olur Sonradan harcayabilirsiniz onu, ülkenizin ismi değişir konfederasyon yada ona benzer birlik isimleri alır. Bozkır Hordası, bozkırlardaki göçebe ülkelerin konfederasyon kurmasıyla oluşur. Roma'da ne işi var derseniz adı üstünde göçebe ülke Avrupaya göç işini biraz abarttım D Karakter özelliklerinide bakabilirsiniz Aşağıdaki ülke bayrağına tıklayarak açarsınız bu paneli. Gelelim kültür unsuruna şimdi. Önceki oyunlarda genelde din unsuru vardı Medieval II Total War'da Müslümanlık Hristiyanlık yaymak, Total War Shogun 2'de Budizm ve Hristiyanlık yaymak gibi. Bu oyunda ise kültür yayıyoruz, oyundaki kültürleri sıralarsak Oynanabilir - Latin Roma - Pön Kartaca - Helen Yunan devletleri DLC ile ülkeler sayısı artıyor - Kelt İngiliz milletleri,Avrupa'nın geneli, Anadolu DLC ile ülkeler artıyor - Cermen Almanya topraklarındaki ülkeler - Doğulu Pers toprakları, Arap toprakları - Göçebe Bozkır Toprakları DLC ile ülkeler geliyor - Balkan Balkan Toprakları DLC ile ülkeler artıyor Oynanamayan - Çöl Göçebeleri Afrika toprakları Afrika'nın güney kısımları, oynanamıyor DLC Eskiden oyunlarda expansion packler vardı Genişleme paketi yani. Genişleme paketi ile yepyeni bir oyun geliyordu resmen fakat DLC ile zaten oyunda olması gereken şeyler parayla satılmaktadır. Gene de bazen güzel eklentiler gelebiliyor. Roma ve Kartaca'da hanedanlar seçilebilirken, diğer kültürlerde devlet seçiyorsunuz. Kültür ve Devlet sayıları uzun bir oynanış için yeterli bence. Roma Kartaca Tamamda, Türk yok mu oynuyabileceğimiz !? Göçebe kabileleri DLC'sini alırsanız Total War ROME II - Nomadic Tribes Culture Pack 3 tane Türk olma ihtimali olan göçebe devletler açılmaktadır ve Karadeniz Kolonileri Kültür Paketi alırsanız bir tane Türk olma ihtimali olan helen devlet açılır. Bu devletlerin isimleri şunlardır - Asil İskitler Bozkırlarda yaşar Total War ROME II - Nomadic Tribes Culture Pack - Massagetler Bozkırlarda yaşar Total War ROME II - Nomadic Tribes Culture Pack - Roksolanlar Bozkırlarda yaşar Total War ROME II - Nomadic Tribes Culture Pack - Kimmerya Kırımda yaşar Total War ROME II - Black Sea Colonies Culture Pack Asil İskitler Devlet seçme ekranında seçmek istediğiniz ülke hakkında detaylı bilgi vermektedir. Haritanın tıpkı bir atlas gibi coğrafyayı iyi yansıttığını düşünüyorum. Coğrafyacılar için nimet SAVULUN İSKİTLER GELİYORR!!!! Savaş alanlarının dizaynını Tasarımını felan beğendiğimi söyleyebilirim Ultra ayarlarda oynasam nasıl gözükecek kim bilir.. Oyuna başladığınızda ülkeniz hakkında, diğer ülkelerin sana karşı tutumu hakkında, geliştirebileceğin stratejiler hakkında ufak bilgi verilmektedir. Massagetler Roksolanlar Göçebe kabilelerinde tavsiyem okçulara Özellikle atlı okçulara ve atlı askerlere önem verin Zaten Türkler'de at sürmede ve okçulukta iyidir . Kimmerya Kırım'da kurulmuş bir Helen devletidir. Göçebe devletlerin aksine piyadelerde güçlüdür bu devlette. Türk olabileceği düşünülmektedir Tarihe girer bu konu siz araştırın en iyisi derim . Bozkır Devletlerinin Yanında Anadolu Devletlerininde İlginizi Çekeceğine Eminim, Anadolu Devletlerine Örnek Verirsek Oynanabilir Anadolu Devletleri - Galatya Ankara'da İç Anadolu Total War Rome II - Caesar in Gaul DLC - Ermenistan Tuşba Ülkenin Anadolu Toprağı Doğu Anadolu'da - Pontus Amasya'da Karadeniz - Bergama İzmir'de Ege Bölgesi Total War ROME II - Black Sea Colonies Culture Pack - Tylis Trakya'da Total War ROME II - Pirates and Raiders Culture Pack - Selevkos İmparatorluğu Antakya Başkenti,Tarsus Akdeniz Bölgesi Ortadoğuda birçok toprağı bulunup, İran'dada satraplıkları Kukla bir bakıma vardır. - Kolhis Anadolu'nun kuzey doğusu Kolhis bir kafkas devletidir, fakat Laz devleti olduğu için listeye katmak istedim. Total War ROME II - Black Sea Colonies Culture Pack Oynanamayan Anadolu Devletleri - Bitinya İstanbul Anadolu Yakası Kocaelini de sayabiliriz Bitinya sınırları için - Kapadokya Mazaka Kayseri'nin eski adı oyunda görünce neresi diye düşünmeyin , Samsat İç Anadolu'da - Sardes Başkenti Efes Ege bölgesinde bulunuyor. - Trabzon Trabzon'da Karadeniz - Kıbrıs Side Akdeniz'de ve Kıbrıs'ta toprağı bulunmaktadır. Oyunun ana konusu her ne kadar Roma olsada, bir Türk olarak şahsen ilgimi Bozkır ve Anadolu devletleri daha çok çekmektedir. Oyun Roma diye bu devletler sıkıcı sanmayın, her devletin kendine has yeni bir macerası,hedefleri ve zorlukları var Zaten bütün Anadolu'yu Eğer bozkır devletiyseniz Bozkırları ele geçirmek başlı başına zor ve çok savaş vermeniz gerek, tavsiyem anadolu devletiyseniz anadolu bütünlüğünü, bozkır devletiyseniz bozkır bütünlüğünü sağlamadan başka coğrafyalara saldırmayın.. Gerek Anadolu Coğrafyası Nasıl Yansıtılmış Göstermek İçin, Gerekse Anadolu Devletlerinin Yerlerini Göstermek İçin Yayımladığım Resimler Galatya Ermenistan Pontus Bergama Tylis Selevkos İmparatorluğu Sadece Anadolu Topraklarındaki Kısmı Kolhis Kıbrıs Oynanabilir Anadolu Devletlerinin hepsinin konumunu paylaştım Bir bakıma bütün Anadoluyu paylaşmış oldum . Şahsen Anadolu hatta bütün haritayı dizaynını beğendim, gerçek hayatta olduğu gibi oyunda da Anadolu da kültür çeşitliliği var fazlaca Helen,Kelt,Doğulu kültürü var oyun başlangıcında, göçebe devletlerde fazla olduğu için Anadolu'ya göçebe kültürünüde getirebilirsiniz. Ben öyle yaptım . Fakat oyundaki en büyük sıkıntı bence çok DLC olması, sadece Anadolu ve Bozkırlardaki bütün devletleri oynayabilmek için dört tane DLC almanız gerekir Nerden baksan bu 4 DLC'nin Steam'deki toplam fiyatı 69 lira, oyundaki kan efektlerinide DLC ile sattığını düşünürsek 75 lira tutuyor.. Şahsi tavsiyem önce oyunu alın DLCsizde büyük bir evreni var., DLC için indirimleri bekleyin İkisi içinde indirimleri bekleyebilirsiniz eğer sabırlıysanız . Anadolu ve Bozkır dışında devletleri oynamak istiyorsanız Roma ve Kartaca'yı Antik dünyanın iki süper gücü. tavsiye ederim. Kartaca Antik çağda tank niyetine savaş fillerini kullanabilirsiniz Dikkat edin alev oku görünce yada düşman ülkenin filini görünce huysuzlanıp sorun çıkarıyor Büyük bir sorun hemde. Savunma yaparken bu savaş formasyonunu çok kullanacaksınız Roma Cumhuriyeti/Roma İmparatorluğu Ufacık bir Roma olarak oyuna başlayıp daha sonra bütün haritayı ele geçireceksiniz Romanın meşhur testudo formasyonu Savaş sistemine geçmeden önce tarihi savaşlardan ve multiplayer sisteminden bahsetmek istiyorum. Oyunumuzda gerçek hayatta yaşanmış tarihi savaşlar vardır Aslında tarihi savaş olayı bütün Total War serilerinde meşhurdur.. Savaş başlamadan önce olayları anlatmaktadır oyun. Türkçe altyazı desteği olduğundan dolayı Maalesef ses desteği yok ama harici her şey Türkçe videoları izlemenizi tavsiye ederim Sonra benim gibi tarih dersleriniz hep yüksek gelir tarih bilginiz artar D . Zaten Total War serilerini oynamamın en büyük sebebi gerçekten yaşanmış olaylara dayalı olması ve fazlaca tarih içermesidir Küçücük çocukken Total War Rome Total War yani birinci serisi oynardım düşünün ne kadar sevdiğimi . Tarihi savaşlardan tek tek bahsetmek isterdim ama gerek tarih dersinde olmadığımızdan dolayı gerekse sıkılabileceğinizden dolayı Yada çok uzun süreceğinden yanaşmadığımdan D tarihi savaşların gerçekleştiği haritayı paylaşacağım. Ordaki savaşların isimlerini internetten araştırabilirsiniz Yada hiç araştırmayın oyunla birlikte o savaşları yaşayın . Deniz savaşlarının nasıl olduğuna dair güzel bir çizim olmuş. Kartaca şehiride güzel tabi Benim favori tarihi savaşım Kartaca Kuşatması'dır. Çünkü şehir tasarlamaları çok iyi ve savaş atmosferini iyi yansıtmışlar. Ve güçlü bir devletin başkentinin kapılarına dayanmışsın bence güzel. KARTACA GÖRÜNDÜÜ !!!! O zamanların şehirleri de güzelmiş Birde insanlar geçmişte ilkel derler... Kartaca Şehri kalıntılarını günümüzde Tunus'ta bulabilirsiniz. Çoklu oyuncu moduna değinecek olursak Multiplayer Mod; İstersek normal savaşları, istersek büyük sefer modunu Campaign Mod oynayabilirsiniz. Oyunu kuran kişi kuralları belirler ona göre dikkate almanızı tavsiye ederim Fil yasak mancınık yasak gibi.. Savaşlardan bahsedecek olursak, gerek haritada gerekse savaş alanında rahatça dolaşabilmemiz için W,A,S,D,Q,E ve bir çok klavye tuşlarını kullanabiliriz Alan büyük olunca lazım oluyor klavye hızlı gitmek için Shift tuşuna basılı tutun.. Savaşa başlamadan önce olumsuz hava durumu olabiliyor, bekle tuşuna basarak olumsuz koşulların geçmesini bekleyebiliriz. Sadece saldıran taraf olursak bekleyebiliriz. Eğer şehir kuşatacaksanız Yada kasaba saldırıya geçmeden kuşatmada bekleyebilirsiniz böylece açlıktan dolayı şehir yada kasaba teslim olacaktır Kim bekler gerçi o kadar saldır gitsin . Yada deniz gücünüz sağlamsa düşman limanlarını kuşatıp oradan şehire geçiş yapabilir yada ticaretlerini durdurabilirsiniz Ağır para kaybı yaşatıyor söyleyim.. Diyelim ki saldırdık nelere dikkat etmemiz gerek, öncelikle savaş başlamadan önce ordularımızı dizmemiz için bekleme süresi vardır Süre işi çoklu oyuncuda olup tek kişilikte muharebe başlasın diyene kadar başlamaz.. Ben genelde okçuları öne koyuyorum arkasına mızraklıları, düşman saldırınca okçular geri kaçıyor mızraklılar savaşıyor yada mızrakçılarla okçuları koruyabilirsiniz Savaş devam ederken okçular vurur.. Tabi burada dikkat etmeniz gereken husus okçular yanlışlıkla askerlerinizi vurabilir Ağer alevli ok atarsanız ve askerinize de gelirse ordunuzun morali bozulur.. Aynı durum mancınıklarda da geçerli. Bu durum oyunun hatası değil tamamen gerçekçiliktir sonuçta iki taraf çarpışırken okçular sadece düşmanı hedef alıp vuramaz Bu ayrıntıdan dolayı takdir ederim . İskit ordusu savaşı beklerken... Hava neden garip derseniz yanlışlıkla kâbus modunu açık unutmuşum, ondanda bahsedeceğim biraz Askerlerin üzerindeki numaraları gruplandırmak için koydum Ctrl+1, Ctrl+2 böyle gider.. Bu savaştaki ordu miktarı az olsa da gerçekten büyük orduları kontrol edeceğiniz savaşlar olacaktır, ondan dolayı gruplandırmayı tavsiye ederim Emir vermek için bir saat askerleri savaş alanında arama diye.. Oyuna eklenen güzel özelliklerinden biri sinema modu olmuş Savaş ekranında sol altta.. Bu mod sayesinde askerlerin gözünden savaşı yaşayabiliyorsunuz. Türk olduğu düşünülen devletlerden biri olan Kimmerya ordusunun sinematik bakışı Savaşta dikkat etmeniz gereken en önemli durum moral seviyesidir. Ordunuz ne kadar fazla olursa olsun askerlerin morali düşükse savaş alanından kaçarlar. Moral alev okları,mancınıklar,düşman sayısının fazla olmasıyla unsurlarla düşer. Morali düşüren en büyük unsur ise komutanın öldürülmesidir Çok savaş kazandım öyle . Elinize fırsat geçince komutanı öldürmeye çalışın direk Karşı tarafta aynısını yapmaya çalışacaktır., tıpkı satranç gibi oyunun kazananı belirleyen şahtır Çokta abartmayım eğer düşman ordusu cidden fazlaysa, komutanlarını öldürünce iyi bir taktik yapmanız gerekecek.. Komutanın etrafında bir çember vardır, o çemberin içinde olan askerlerin morali daha da artar, ve komutanların özelliklerini düşmana yada dosta uygulayabilir. Mavi çember komutanın etki alanını gösterir. Oyunda saklanmak pusu kurmak gibi olaylar vardır Haritada da geçerli.. Pusu kurarak düşmanları savunmasız yakalayabilirsiniz böylece düşman birliklerinin morali çabuk düşer ve kaçarlar. Savaşta coğrafya çok işe yaramaktadır mesela yüksekte olan birisi alttakini kolayca yener, yada dağın arkasındaki ormanın içindeki askerleri göremezsiniz. Oyunun en güzel yeniliklerinden biri deniz savaşlarıdır. Artık hem karadan hem denizden saldırabiliyoruz. Kara savaşlarının özellikleri bir bakıma deniz savaşları içinde geçerlidir Tek farkı deniz savaşında karaya çıkarma yapıp karadaki askerlere destek olabiliyorsunuz.. Deniz savaşlarında düşman gemiyi nasıl batırıyoruz derseniz eğer; Alev oklarıyla, mancınıklarla,düşman gemilerine çıkarma yaparak batırabiliyoruz yada ele geçirebiliyoruz sonradan. Deniz savaşlarına verilebilecek en güzel örnek budur Savaş işareti olan yerler gemilere çıkarma yapıldığını gösterir, ne kadar sarıysa seviye o kadar kazanıyorsunuz demektir. Kâbus modundan bahsedecek olursak Büyük ihtimal Cadılar Bayramı sonrasında geldi.; Askerler savaş alanında daha çabuk korkabiliyor, hava kırmızımsı garip bir hâl oluyor ve akbabaya benzeyen garip kuşlar uçuyor Aslında bize korkunç değil ama oyundaki askerler korkuyor . Büyük Sefer yada normal savaş açarsanız ayarlayabilirsiniz kâbus modunu. Garip kuşlara örnek Oyun hakkında bahsedilecek daha çok şey olsada Önemli kısımlarını inceledim gerisi oyun rehberine girer önemli kısımları anlattığımı düşünüyorum. Oyunda farkettiyseniz bir sürü DLC var Anadolu ve Bozkır devletleri dışında da DLCler var.. DLC'ler bu oyuna dahil olmadığı için bu yazıda incelemeyeceğim Resmen ayrı hikaye ayrı macera başlıyor bazı DLC'ler ile . Oyunun Steam sayfasından DLC'leri bulabilirsiniz Zaten bizler için önemli olan DLC'lerden dolaylı yoldan bahsettim. Anadolu Bozkır devletleri gibi . Tavsiyem DLC'leri indirim dönemi alın, yoksa ayrı bir oyun parasına DLC'leri almış olursunuz Bu konuda yılbaşı indirimlerini tavsiye ederim, yaklaşmakta zaten . Oyun dediğim gibi DLC olmasa bile güzel uzun ve en büyük Total War oyunlarından War ROME II - Wrath of Sparta Campaign Pack alırsanız Total War dünyasının en eski zamanlarını oynarsınız Yani en eski tarihi konu alan Total War oyunu bu.. Bu DLC'den kısaca bahsedecek olursak Spartalılar ve Perslerin savaşını konu almaktadır Evet konusu 300 Spartalı filminin dönemi, filmide anmış olalım burdan . Total war dünyasının en modern zamanlarında geçen oyun ise Total War Shogun 2 - Fall of the Samurai Japonyada geçiyor konusu sonra inceleyeceğim bu oyunu . Şimdi teknik detaylardan bahsedecek olursak Minimum Sistem Gereksinimleri İşletim Sistemi XP/ Vista / Windows 7 / Windows 8 İşlemci 2 GHz Intel Dual Core processor / GHz Intel Single Core processor Hafıza 2GB RAM Ekran Kartı 512 MB DirectX uyumlu kart shader model 3, vertex texture fetch support. DirectX Sabit Disk 35 GB boş alan Ekran Çözünürlüğü 1024×768 Önerilen Sistem Gereksinimleri İşletim Sistemi Windows 7 / Windows 8 İşlemci 2. Nesil Intel Core i5 processor or greater Hafıza 4GB RAM Ekran Kartı 1024 MB DirectX 11 uyumlu ekran kartı DirectX 11 Sabit Disk 35 GB boş alan Ekran Çözünürlüğü 1920×1080 SONUÇ OLARAK ARTILAR EKSİLER VE PUAN Artılar + Grafikler İlk çıktığı zamanlar buglar vardı fakat ben en son hâline göre puan veriyorum. + Hikayesi + Tarihi güzel yansıtması + Hem karadan hem denizden saldırabilme olayı gelmesi + Türkçe olması + Savaş atmosferini iyi yansıtması Eksiler - Çok DLC olması Kan efektlerini bile DLC ile satıyorlar. - Diplomasi çok basitleşmiş Toprak verme işini kaldırmayacaktın bir kere! - Kamera kontrolünde bazen sorunlar olması Özellikle farenin orta tuşuna basılı tutup çevreyi incelemeye çalışırken gıcık gıcık şeyler olabiliyor. - Önceki oyuna göre Total War Shogun 2 yapay zeka biraz kolaylaşmış. Genede çok büyük eksi sayılmaz. SORU ? Romayı kim yaktı ? Bu kadar Roma'dan bahsedip de Hababam Sınıfını hatırlamamak imkansızdı. Buradan Hababam Sınıfı oyuncularını saygıyla selamlıyoruz Vefat eden oyuncuları da saygıyla anıyoruz. PUAN 90 Yapımcı Creative Assembly Yayıncı Sega Platform PC

rome total war 2 inceleme