Vay Tiền Nhanh. kolit bitkisel tedavi ülseratif kolit bitkisel tedavi bebeklerde tedavisi bebeklerde nedir Ülseratif Kolit . . . . - Ülseratif Kolit Nedir? Ülseratif kolit bir kalın barsak kolon hastalığıdır. Kalın barsak ince barsaktan sonraki barsak bölümüdür. İnce barsak, alınan besinlerin sindirildiği ve emildiği barsak kısmıdır. İnce barsakta emilmeyen posalı gıda kalın barsakta depolanır, içindeki suyun büyük bir kısmı burada emilir. Böylece katılaşan feçes, kalın barsağın hareketleri ile barsağın son bölümü olan rektuma gelir ve anüsten makat dışarıya kolit, kolonun iç yüzünü döşeyen tabakanın mukoza hastalığıdır. Mukozada iltihap ve kanayan yaralar ülser hemen hepsinde barsağın son bölümü rektum hastadır. Bazı hastalarda kalın barsağın daha büyük bir kısmı hastadır. Bazı hastalarda da bütün kolon hastadır. Yani hastalığın yaygınlığı hastadan hastaya bir kısmında başlangıç döneminde kabızlık olabilirse de, genellikle ishal vardır. Feçes kanlıdır, kanla birlikte mukus denilen parlak, kaygan barsak salgısı ve cerahat de feçes içinde kolit; kronik, süregen bir hastalıktır. Yıllarca devam eder. Tedavi ile hastanın şikayetleri ve barsaktaki hastalık hali düzelir. Ancak zaman zaman tekrarlamalar gösterir. Hastanın ilaçlarını doktor kontrolü altında sürekli kullanması gerekir. Ülseratif kolitin nedenleri nedir? Ülseratif kolitin nedeni bilinmemektedir. Gıda içerisinde alınan çeşitli maddeler, bakteri, bakteri toksinleri, viruslar hastalığın ortaya çıkmasında rol oynayabilir. Ancak sorumlu hiçbir gıda maddesi veya mikroorganizma bulunmuş değildir. Etken ne olursa olsun, bu zararlı faktöre karşı barsak mukozasında cevap olarak iltihap hücreleri artar, inflamasyon ve ülserler için tedavide kullanılan ilaçlar; hastalığın nedeni bilinmediği için, sebebe yönelik değil, iltihabın gerilemesini sağlayan anti-inflamatuvar ilaçlardır. Ülseratif kolit bulaşıcı bir hastalık mıdır? Hayır. Ülseratif kolit bir infeksiyon hastalığı değildir. Hasta, hastalığını çevresindeki insanlara su ya da çiğ sebze ve meyve ile oluşan bazı barsak infeksiyonlarında ülseratif kolitli hastadaki şikayetlere benzer belirtiler olur. Bu infeksiyöz barsak hastalıkları dışkı incelemeleri ile ülseratif kolitten ayırtedilir. Stress ya da başka faktörler ülseratif kolit oluşmasına veya hastalığın alevlenmesine yol açar mı? Hayır. Bazı hastalarda stresli dönemlerde hastalığın alevlendiği görülürse de, genellikle stres ile aktivasyon arasında belirgin bir ilişki infeksiyonları örneğin; amip infeksiyonu soğuk, gripal infeksiyon, antibiyotikler ve muhtemelen ağrı kesici ilaçlar hastalığın alevlenmesini tetikleyebilir. Ülseratif kolit gebe kalmaya engel midir? Gebeliği etkiler mi? Gebelikte ilaç kullanılabilir mi? Hastalığın aktif olduğu dönemde gebe kalınmaması sırasında yarı yarıya hastalık alevlenebilir, ya da iyileşebilir. Bazı hastalarda doğumu takiben birkaç hafta içinde alevlenme sistemini etkileyen Azothioprine Imuran tedavisi almakta olan hastalar gebe kalmaktan kaçınmalıdır. Bunun için doğum kontrol hapları alınabilir. Bu ilaçların hastalık üzerine kötü etkisi yoktur. Sulfasalazine Salozoprin, meselazine Salofalk gibi ilaçlar gebelik sırasında, emniyetle sırasında hastalığın alevlenmesi halinde lavman yolu ile veya ağızdan kortizon kullanmak gerekebilir. Kortizonun anne karnındaki bebeğe zararlı etkisi gösterilmemiştir. Bununla birlikte yüksek dozda kortizon hapları almakta olan hastaların bebeğini emzirmemesi kolit gebe kalmanızı ya da sağlıklı bebek sahibi olmanızı engellemez. Hamilelik ve doğum sırasındaki riskiniz, normal kişilerden farklı değildir. Ülseratif kolit hastanın çocuğuna geçer mi? Ülseratif kolit anne, babadan çocuklarına geçen bir hastalık değildir. Bununla birlikte, aynı aile içinde birden fazla hasta birey bulunabilir. Hastanın çocuğunda ülseratif kolit olması düşük olasılıktır. Ülseratif kolit hastanın aile yaşamını etkiler mi? Ülseratif kolit, erken çocukluk çağından 80 yaşına kadar herhangi bir yaşta başlayabilirse de, genellikle ilk kez 20-40 yaşları arasında ortaya çıkar. Bu yaşlar kişinin meslek edinme, evlenme, ev kurma, çocuklarını yetiştirme çabalarını yoğun olarak yaşadığı yaşlardır. Bu dönemde kişinin sağlığının iyi olması çok önemlidir. Kronik tekrarlayıcı özelliği olan bazı hastalıklarda olduğu gibi, bu hastalıkta da hastanın eşi, ailesinin sevgi ve anlayışı hastalığın yarattığı zorlukları göğüslemesinde yardımcı olacaktır. Ülseratif kolit nasıl teşhis edilir? Hastanın hikayesinde kalın barsaktan olan kanama, birlikte olan ishal kabız da olabilir ve karın ağrısı ülseratif kolit olabileceği şüphesini doğurur. Yapılan dışkı ve kan tetkikleri ile barsak infeksiyonu olmadığı anlaşıldıktan sonra teşhisi kesinleştirmek için kolonoskopi yapılması gereklidir. Kolonoskopi, kolonoskop adı verilen yumuşak, bükülebilir, ucundan ışık veren özel aletlerle, bu konuda özel eğitim görmüş doktorlar tarafından yapılır. Kolonoskopla makattan girilerek bütün kalın barsağın iç yüzeyi gözle görülerek incelenir. Hastalığa özel bulgular saptanır. Hastalığın şiddet derecesi ve barsaktaki yaygınlığı belirlenir. Kolonoskopi sırasında barsak mukozasından alınan minik bir parçanın biyopsi mikroskop altında incelenmesi ile teşhis hastalığa ait bulguların saptanması amacıyla barsak filmi çekilir. Gerek barsak filmi gerekse kolonoskopi hastanın takibi sırasında doktorun gerekli gördüğü zamanlarda tekrarlanır. Ülseratif kolit kanser midir? Ülseratif kolitli hastada barsak kanseri olur mu? Ülseratif kolit kanser değildir. Kanser; vücudun herhangi bir yerinde kontrol edilemeyen aşırı büyümedir. Ülseratif kolit tamamen farklı, iltihabi barsak kolitli hastaların az bir kısmında, ileriki yıllarda, normal insanlara göre artmış kanser riski vardır. Özellikle tüm kolonun hasta olduğu ve hastalığın 10 yıldan daha fazla süredir mevcut olduğu hastalarda risk söz konusudur. Bu nedenle hastaların doktor kontrolü altında bulunmaları gerekir. Barsağın yalnızca bir bölümünü tutan hastalık barsağın tümüne yayılabilir mi? Hastalığın alevlendiği dönemlerde, hasta olan barsak kısmı genellikle hep aynıdır. Bazen hastalığın yaygınlığında azalma olur. Bazen de, şiddetli ataklarla birlikte yaygınlığı artabilir. Ülseratif kolit tedavi edilebilir mi? Evet, tedavi edilebilir. Tedavide ağız yolu ile verilen haplar veya makatdan barsak içine uygulanan lavman veya fitil şeklinde ilaçlar kullanılır. Ancak hastalığı tamamıyle yok eden bir tedavi şekli yoktur. Özellikle tedavinin kısa sürede kesilmesiyle hastalık yeniden alevlenir. Bu nedenle tedavinin uzun süre hayat boyu olması gerekir. Bu şekilde hastalığın yeniden aktivasyonu önlenmiş olur. Yine de tedavi altında dahi, hastaların az bir kısmında hastalığın alevlenmesi olasıdır. Hastalığın tamamen ortadan kalkması, ancak hasta barsağın ameliyatla çıkarılması ile mümkün olur. Ülseratif kolit tamamen iyileşebilir mi? Hastalığın belirti ve bulguları yıllarca, hatta tedavi verilmeksizin hayat boyu ortadan kaybolabilir. Hastaların büyük bir kısmında ise, ne yazık ki dönem dönem alevlenmeler göstererek seyreder. Ülseratif kolitin tedavisinde diyetin yeri var mıdır? Ülseratif kolit tedavisinde özel diyetlerin çok az rolü vardır. Hastalığa neden olan ya da şiddetlendiren belirlenmiş herhangi bir diyet iyi cevap vermeyen bazı hastalarda, süt ve sütlü gıdanın diyetten çıkarılması ile önemli ölçüde iyileşme olmaktadır. Ülseratif kolitde ameliyat tedavisi gerekir mi? Hangi hallerde gerekir? Kalın barsağın tümünü yada büyük kısmını ameliyatla çıkartmak gerekebilir. Ameliyatı gerektiren durumlar şunlardır a Yoğun ilaç tedavisine rağmen iyileşmeyen, barsak felci veya delinme riski taşıyan çok şiddetli aktivasyon olması. b Yıllarca sık tekrarlayan ataklar nedeniyle hastanın iyileşmemesi. c Özellikle kalın barsağın büyük kısmı, ya da tümü hasta olanların tedaviyle hızlı düzelmemeleri. d Vücudun diğer organlarında da göz, deri, eklem iltihabi hastalığın sık sık tekrarlaması. e Kalın barsakta kanser gelişme riskinin belirmesi. Tedavide kullanılan ilaçların yan etkileri nelerdir? Kortikosteroidler Deltakortril, Ultralan, vb Akut ülseratif kolit ataklarının tedavisinde kullanılan bu ilaçlar yüzde yuvarlaklaşma, iştah artışı, ruhsal durumda değişikliklere yol açabilir. Yüksek dozda kortizon kullanımı kemiklerden kalsiyum kaybı, cilt ve kaslarda erime, hipertansiyon, geçici şeker hastalığı gibi olumsuz etkiler oluşturacağından doktorunuz uzun süreli yüksek doz kortikosteroid kullanımından kaçınacaktır. Kortikosteroid lavman ve köpükler Bu preperatlar genellikle önemli yan etkiye yol açmamaktadır. Sulphasalazine Salozopyrin Genellikle önemli bir yan etki olmaz. Bazı hastalarda döküntü, baş ağrıları, bulantı, mide ağrıları ve kansızlığa yol açabilir. Bu ilaç yaklaşık 40 yıldır kullanımda bulunmaktadır ve aylar, yıllar süren kullanımları güvenli bulunmuştur. Erkeklerde bazen sperm sayısını azalttığı için çocuk sahibi olmayı engeller. Ancak bu geçici bir durumdur. İlacın kesilmesini takip eden 3 ay içinde normale döner. Sulphasalazine kullanımı sırasında idrar hafif turuncu renk alabilir, herhangi bir önem taşımamaktadır. Mesalazine ve diğer 5-ASA ilaçları Salofalk, Dipentum, vb Bu ilaçlar etki açısından sulphasalazine benzer ancak sulphonamide kısmının olmayışı nedeniyle yan etkilerle daha az karşılaşılmasını sağlamaktadır. İshal, baş ağrısı ve deri döküntüleri görülebilir. Azathioptin Imuran Bağışıklık sistemini etkileyen bu ilaç idame tedavisi sırasında bulantı, grip benzeri yakınmalar veya karın ağrısına yol açabilir. Kan hücrelerinde de düşüklük yapabileceğinden ilacın kullanımı sırasında kan sayımlarının düzenli olarak takip edilmesi önerilmektedir.
Mesaj Gönderim Zamanı 1027 1 Üye 0 Merhaba eylul ayinda ulseratif pankolit tanisi konuldu bagirsagimin hepsinde iltihap mevcuttur. bu hastalikta ne yedigine ne ictigine dikkat etmek uzak kanli ishal vucuttaki kanin tuvalete 20 wc oluyor daha fazla. ilaclarla en fazla 15 e indirebiliyorlar ilk hastaliga yakalandigimda kanim 4'du. Tani konulduktan ve ilaclara baslatildiktan sonra 7 ila 10 degerler arasindaydim .suanda 11 ki hersey guzel olsa bile bu hastaligin alevlendigi donemlerde oluyor. suan iyiyim hastaligim seneki kolon kontrolumde bagirsagin son kismi alevli diyordu doktor.%50 surekli engelli raporum var. benim hastaligimin aciklamasi boyle bilmeyenler icin. simdi sormak istedigim konu şoyle. okulum bu yaz girecem. ama askerlikle ilgili askerlik yapamaz raporunuda almak istiyorum. netten arastirmalarimda %75 engelli bile askere alinmis. ya da benim gibi hastaligi olan hastalik uykuda diye askere almislar. beni askere alirlar kronik hastaligi olan alinmiyormus. benimki de kronik ama tek korktugum hastalik uykuda olmasi. okudugunuz icin bekliyorum Mesaj Gönderim Zamanı 1051 2 Üye 1 Askerliğe elverişli değilsiniz. Bu kesin. UK hastaları askerlik yapamaz , remisyon da olsa dahi yapamaz. Tek sorununuz ; Askerlik yapamaz raporu için askeri hastaneye sevk edileceksiniz , eskiden almış olduğunuz kolonoskopi raporlarının hiç 1 hükmü yok. Tekrar kolonoskopi yapacaklar. Mesaj Gönderim Zamanı 1206 3 Üye 0 Tesekkurler yorumunuz hastalik uykuda dahi olsa yapamaz raporu kolon olmam sorun degil Mesaj Gönderim Zamanı 1836 4 0 ertugrul011 Bu konudaki gelişmeleri buraya da yaz ki güncel bilgimiz olsun kardeşim. Mesaj Gönderim Zamanı 1044 5 Üye 0 merhaba arkadaşlar bende de ünseratif kolit hastalığı var ama ben sadece salofalk tablet kullanıyorum . sadece hap kullandığım için askerlikten muaf olabilir miyim. Mesaj Gönderim Zamanı 1525 6 Üye 0 Bende başvuru yaptım bütün raporlara ragmen tekrardan işlem yapıldı 1 sene erteleme verildi 2. sene işlemler tekrarlandı ve muaf verildi genel olan kolit hastalarının muaf olduğu. Mesaj Gönderim Zamanı 1251 7 Üye 0 kardeşim sende mi sadece tablet kullanıyordun yoksa lavmanda kullanıyormuydun Mesaj Gönderim Zamanı 1322 8 Üye 3 Evet 2015 yılında yazmıştım muafiyet raporu alır mıyım almaz mıyım yarın derken,bugün sabah işlemlere başlama kararı biraz fikir sahibi olmak için detaylı bir şekilde anlatacam size ve benim sıkıntım içinde yorumda bulunursunuz. öncelikle şubeye bozdurmak istiyorum dedim gişedeki zaman askere gitmek istiyorsun muafiyet için başvurmak istiyorum deyince 2 tane kağıt doldur neyin var neyin yok yaz ne kolitim saat zaman başka kimse yoktu kapıdan gir imzalat şu gişeye git imzalat dedi. sonra kayıtlı olduğun sağlık ocağına hastaneye şu bölüme uygundur diye yazdır doktoruna dedi ve boy kilonu ölçtür sağlık ocağına hanıma baktı 'hııı' yaptı hala devam ediyor mu sıkıntın ailede var mı ilaçlarını alıyor musun diye sorular sordu ve yazacağını yazdı kaşeledi git şubeye onlar seni dahiliye gönderecek da kurula mı gidecem gideceğini sanmıyorum demek istedi da yönlendirmek istemiyorum şubeye gittim. şubede ki memur bir kaç imza attırdı devlet hastanesinin dahiliye bölümüne git sonuç ne olursa olsun bana getir dedi ve kapalı zarfa 2 tane kağıt devlet hastanesine önce evrak kayıta zarfdaki kağıtları alıp bilgisayara birşeyler hekim yardımcısına git şubeden verilen kağıdı imzaladı dahiliye bölümü ve dahiliye doktorun ismini dahiliye bölümüne şu doktora git dedim bana hanıma anlattım durumumu raporlarıma kağıda imza attı ve sağlık kuruluna git imzalat dedi sonra bana getir tekrar geldim doktorun yanına. sen raporlarını ve rahatsızlığınla ilgili işlem raporlarını bana ver dışarda bekle ben birşeyler yazacam işin biraz uzun dedim çıktım 10 dakika sonra beni şu tarihlerde şu şu kolonoskobi raporu mevcut biyopsi raporu mevcut engelli raporu şu oranda var diye tek tek bir kağıt destesi benim rahatsızlığımı yazan maddeyi buldu ve o maddeyi de sekreterine yazdırttı. barışta elverişli değil savaşta yapar diye kuruluna git ver bunu işin bitti sağlık kuruluna kadına verdim kağıtlarımı o da kağıtlarımı birisinin yanına götürdü tabii beni dışarı çıkardı ben dışardan takip fotokopisini istedi bende var mı yok dedi. yarım saat sonra geldi yarın öğlen 3 de gel 1 tane vesikalık işlemin yok gidebilirsin yarın kurula mı çıkacam yoksa sonuç kağıdını mı alacam ki bayanda biraz da çekindim açıkcası. Mesaj Gönderim Zamanı 1603 9 Üye 1 Bana kurul için evrak hazırlatmışlar gibi geldi. İşini şansa bırakma gidiver. ertugrul011 Mesaj Gönderim Zamanı 1630 10 Üye 0 ertugrul011 Geçmiş olsun Ertuğrul bey, aslında işin uzun ve de zahmetli kısmını atlatmışsınız. Yarın kurul toplanacak belli ki. Sizi kurula çağırıp görmek isteyebilirler ya da çağırmayıp sonucu söyler şu tarihte de gel raporunu al diyebilirler. Ama doktor hanımın size söylediği madde zaten raporun nasıl çıkacağını açıkca gösteriyor. Beni zamanımda daha zordu bu işler; askerlik şubesi, Gümüşsuyu Askeri Hastanesi, GATA Haydarpaşa arasında git - gel yaptım. Ancak 3. sene de 'askerliğe elverişli değildir' sonucu alabildim, ama zaten o sene de total kolektomi olmuştum. Elleri mahkumdu zaten, vermeyecek değillerdi. Bence bu işin sivil hastanelere devri çok iyi oldu. Askeri hastanedeki hekimler ki artık yok astığı astık kestiği kestik adamlardı. Üniversite mezunu olmayan düz asker adaylarının daha muayene aşamasında azarlandığına şahit olmuştum. Benim gibi "yedek subay aday adaylarına" farklı yaklaşıyorlardı. Ama yine de insan tedirgin oluyordu Onların yanında. Gelişmelerden haberdar etmeye devam edin bizi lütfen. Allah kolaylık versin Mesaj Gönderim Zamanı 1639 11 Üye 1 Erdogan Er Yarın 3 de sonucu yazacam buraya cicikıs İşini sansa bırakma gidiver derken anlamadım hocam ne demek istediğini? Mesaj Gönderim Zamanı 1925 12 Üye 1 Arkadaşlar bugün kurula girdim ve elverişli değildir raporumu alıp şubeye gittim kağıdımı işin kalmadı dedi şubede ki şöyle bir durum başvuru yaptığımda ev adresim yine söyledim bu düzelt buraya gel düzeldi mi bakalım yeni adresini yazdım buraya ama sisteme girip eski adresine gelebilir muhtarı aradım durumu ile baktı yeni ev adresi gözüküyor duzelttigimi karakol yapamaz dedi al şubeye git düzeltir dedi. benim kafam karıştı muhtarda yeni adres şubede eski bu şubede ki adamın yazdığı yeni adres geçerli olup şuan ki oturduğum adrese mi gelir yoksa eski adresimemi gelen bu posta imza karşılığı mi veriliyor yoksa posta kutusuna atılıp gidiliyor yoksam bile muhtara döner bende ordan olarak bu kağıt elime geçmezse ne olur nasıl temin ederim? Mesaj Gönderim Zamanı 1141 13 Üye 0 ertugrul011 Merhaba Ertuğrul bey, öncelikle tebrik ederim. Hayırlısı olsun Diğer sorunuz içinse, e-devlete girip baktınız mı ikametgahınız neresi gözüküyor? Eğer yeni adresiniz gözüküyorsa barkodlu bir ikametgah çıktısı alıp, askerlik şubesine bunu götürebilirsiniz. Resmi evrak yerine geçer. İsterlerse barkod numarasından teyit alabilirler. Aslında Mernis'ten otomatik tek tuşla güncelleme yapabilmeleri lazım Askerlik Şubesinin, eskisi gibi zor değil bu işler. Esen kalın, Erdoğan Mesaj Gönderim Zamanı 1725 14 Üye 1 Erdogan Er Bugun karakola gittim bizim yapacağımız birşey yok gittim yeni adres gözüküyor birşey yapamayız dediğiniz gibi e devletten ikametgah çıkardım bu arada yeni adres gözüküyor derdimi mi seferde adamın elle bilgisayara yazdığı yeni güncel ev adresim adrese gelir belge arada bu belgeyi teslim alamam akşama kadar işteyim alma şansım olur geldiğimde posta geldiğine daire bir kağıt bulurmuyum kötü ihtimal elime geçmezse ne olur başına gelen oldu mu yada bu belgeyi ihtiyacım olarak da e devlette askerlik durum belgemde tecil yazıyordu bugün baktim askerlik yükümlülüğü bulunmamaktadır diye yazı güncellenmiş. Herkese iyi günler Mesaj Gönderim Zamanı 1643 15 Üye 0 İyi günler 2010da ülseratif kolit teşhisi konuldu 2 kez sigmoidoskopi uygulandı salofalk lavman kullandım 8 ay ama bir daha kontrole gitmedim benim öyle ağır şikayetlerim olmuyor kanama vs gibi askerlikte muaf raporu almak için kıstas nedir yani belli blr seviyeye kadar mı veriliyor bu rapor yoksa teşhisi konulmuş her ülseratif kolit hastasına mı?
Crohn Hastalığı ve Ülseratif Kolit Hakkında Bilmeniz Gerekenler İnflamatuar Barsak Hastalıkları Ülseratif Kolit ve Crohn hastalığı İnflamatuar barsak hastalıkları İBH, sindirim sistemi veya bağırsak duvarının süreğen kronik iltihabı ve kalınlaşması ile karakterize bir hastalıktır. Sindirim sistemi süreğen olarak iltihab ve tahriş olduğu zaman ülser denen yaralar gelişir ve birçok hastada kanamalar olur. Ülserler şiddetli ishal, karın ağrısı, dışkıda kan, yorgunluk, iştahta azalma ve kilo kaybına neden olurlar. En çok görülen iki tipi ülseratif kolit ve Crohn hastalığıdır. Her ikisinin kliniği birbirine benzemekle birlikte bazı ayırıcı özellikleri bulunmaktadır. Ülseratif kolit kalınbağırsak ve rektum bölgelerini tutar ve kanlı ishal atakları ile karakterizedir. Ülseratif kolit mide ve ince bağırsağı tutmaz. Crohn hastalığı ise ağızdan kalın bağırsağın sonuna kadar herhangi bir bölgeyi, sıklıkla da ince bağırsağı tutar ve ishallerinde genellikle kan bulunmaz. Ülseratif kolit lezyonlarının tutulumu kalın bağırsakta arada sağlam tabakalar bırakmadan süreklilik gösterir; ayrıca sadece kalın bağırsağın iç yüzünü örten yüzeyel tabakada mukoza ve submukoza hastalık vardır. Crohn hastalığı ise hastalığın görüldüğü bağırsak kısmında bağırsak duvarının sadece yüzeyel tabakasını değil, tüm kat olarak bağırsak duvarının hepsini tutar. Crohn hastalığında sindirim sisteminin tutulması tipik olarak arada sağlam bölgeler bırakacak şekilde atlamalı şekildedir. Crohn hastalığında sindirim sistemi organlarında ilerleyici darlık, fibrozis denen dokuda sertleşme, yırtılmalar ve organlar arasında veya cilde açılan fistül isimi verilen kanalcıklar oluşur. Crohn hastalığında makat bölgesinde de tutulum ve fistül oluşabilir. Crohn hastalığı bu özellikleri ile besinlerin emilimini bozar ve malabsorbsiyon isimi verilen emilim kusuruna neden olur. Diğer İBH tipleri de kollajenöz kolit, lenfositik kolit ve diversiyon kolitidir. Crohn hastalığının bulguları nelerdir?Crohn hastalığı, sindirim sisteminin herhangi bir bölümünü tutması nedeniyle yakınmalar tutulan bölgeye göre değişir. En çok görülen yakınmalar, kramp tarzında karın ağrısı, ishal, ateş, kilo kaybı, halsizlik, güçsüzlük ve karında şişkinlik hissidir. Çocuklarda besin maddelerinin emilememesine bağlı gelişme geriliği oluşabilir. Bu yakınmaların hepsi görülmeyebilir. Ayrıca makatta ağrı ve akıntı, deride yaralar, rektal kalın bağırsağın son kısmı abseler, çatlaklar ve eklem ağrıları da görülebilir. Bunun haricinde az sayıda hastada üveit şeklinde göz tutulumu ya da sklerozan kolanjit adı verilen ve safra yolları tutulumu gibi tablolar ortaya çıkabilir. Ülseratif kolitin bulguları nelerdir? Ülseratif kolitin tuttuğu bölgeye göre yakınmalar değişir. Rektum olarak isimlendirilen ve bağırsağın makattan önceki son bölümü olan bölgeyi tutarsa sık dışkılama ve dışkıda kan en önemli yakınma olur. Fakat kalın bağırsağın tutulduğu durumlarda suyun geri emilimi bozulacağı için kişide şiddetli ishal, karın ağrısı ve kanlı dışkılama yakınmaları ortaya çıkar. Kanama bağırsak duvarındaki iltihaba bağlı olarak gelişen ülser isimli yaralara bağlıdır. Bu ülserler yüzeyeldir. Yakınmalara sıklıkla ateş, iştahsızlık ve kilo kaybı gibi durumlar da eşlik eder. İBH, ataklar ve iyileşme dönemleri ile hayat boyu devam eder. Crohn hastalığında bağırsak tutulumu ilerleyici bir şekilde bozulurken, ülseratif kolit de ilerleme daha yavaştır. İBH ülseratif kolit ve Crohn hastalığı tanısı nasıl konur? Tanının ve ayırıcı tanının yapılabilmesinde çeşitli testlerden faydalanılır Kan tahlilleri Dışkı incelemeleri kan içeriği Crohn hastalığının tanısı için Baryumlu filmler Ülseratif kolit veya Crohn hastalığının bağırsak tutulumunu ve tanıyı doğrulama, biyopsi almak için kolonoskopi adıverilen makattan fleksibl fiberoptik ince boruyla girilerek inceleme yapılması Akciğer röntgeni, karın ultrasonografisi veya bilgisayarlı tomografi gibi radyolojik tetkikler İBH ülseratif kolit ve Crohn hastalığı’ nın nedenleri nelerdir? Kesin nedeni bilinmemekle birlikte bazı nedenler ileri sürülmektedir. 1. Bağışıklık immun sisteminin bozulması normalde immun sistem vücudu bakteri ve virüs gibi mikroplara karşı korur, vücuttaki zararlı hücre ve molekülleri ortadan kaldırır. İBH olan kişilerde immun sistem aşırı tepki vererek sisndirim sisteminde iltihabi yanıtın şiddetlenmesine ve ülser isimli yaraların açılmasına neden olur. Araştırmacılar buna bakteri veya virüslerin neden olduğunu düşünmektedirler. 2. Ailesel faktörler İBH görülen ailelerin bireylerinde de sıklığı artmaktadır. Ülseratif kolit veya Crohn hastalığı olan kişilerin % 15 – 20’ sinde aile bireylerinde deİBH bulunmaktadır. Aile bireylerinde İBH olan kadınlarda, erkeklere göre daha fazla İBH görülme riski vardır. Ailesel genetik geçiş önemli olup Musevilerde daha fazla görülmektedir. 3. Çevresel faktörler - Yetersiz fiziksel aktivitede bulunanlar - Yüksek sosyal ve ekonomik durum - Gelişmiş ülkelerde yaşama gibi çevresel faktörler görülme riskini arttırmaktadır. Ayrıca stres, sigara içilmesi ve bazı gıdaların tüketilmesi İBH’ nın bulgularını arttırmaktadır. İBH ülseratif kolit ve Crohn hastalığı’ nın komplikasyonları nelerdir? Kanser riski Crohn hastalığında bu risk çok düşüktür. Ülseratif kolitte ise riski tutulumun yaygınlığı belirlemektedir. Sadece kalınbağırsağın son kısımları olan rektum ve sigmoid kolon tutulumlarında kanser riski çok düşün iken, pankolit dediğimiz kalın bağırsağın hepsinin tutulduğu durumda kanser riski daha yüksektir. Kanser riski aktif hastalığı 8 yıldan fazla sürenlerde yüksek olmakta ve 10 yılın üzerinde kanser gelişme riski her yıl % 1 artmaktadır. Bağırsak komplikasyonları hem ülseratif kolit hem de Crohn hastalığında ülserlere bağlı kanamalar, bağırsak yırtılmaları, bağırsağın genişlemesi toksik megakolon görülebilir. Toksik megakolon acil bir durum olup karında ani gelişen şişlik, dışkılayamama, şiddetli karın ağrısı ve genel durumda bozulma ile karakterizedir. Bu durumda kalın bağırsak genişler ve duvarı incelir. Acil müdahele edilmez ise kalın bağırsak yırtılır ve içeriği karın içine akar. Bu da kişinin ölümüne neden olabilecek peritonit olarak isimlendirilen karın zarı enfeksiyonuna neden olur. Crohn hastalığında ek olarak bağırsak tıkanıklığı da görülebilmektedir. Bu durumda karında ağrı, şişlik, dışkılayamama ve bulantı –kusma görülür. Bunlardan başka Crohn hastalığının bağırsak duvarını tam kat tutması nedeni ile iltihabi olay komşu organları da etkilemekte ve bağırsak ile komşu organlar arasında fistül adı verilen kanallar gelişmektedir. En çok bağırsak – bağırsak, bağırsak – idrar torbası mesane, bağırsak – rahim arasında fistül gelişmektedir. Fistülün açıldığı organdan dışkı gelmektedir. Bu fistüller abseye de neden olabilmekte ve makat çevresinde de görülebilmektedirler. Bağırsak dışı komplikasyonlar bağırsaklarda süregelen iltihabi olay ateş, halsizlik, iştahsızlık ve kilo kaybı gibi durumlara neden olur. Eklem bulguları el parmakları, el ve ayak bileği, ayak ve diz eklemleri gibi eklemlerde ağrı, şişlik, özellikle sabahları şiddetli olan eklemde hareketinde kısıtlılık sabah tutukluğu, gün içinde azalır azalma ile karakterize yakınmalar gelişebilir. Bağırsak yakınmalarıdüzeldiğinde sıklıkla bu yakınmalar da düzelir. Bazen omurgadaki eklemleri tutarak ankiozan spondilit olarak isimlendirilen tabloya neden olabilir. Cilt bulguları Sıklıkla dizin altında ayak bilekleri– diz arası ön bölgede yerleşen ağrılı, şiş ve kızarık cilt altı nodüller eritema nodozum gelişir. Cillte pyoderma gangrenozum olarak isimlendirilen akıntılı ve derin ülserli yaralar görülebilir. Ağız içinde ağrılı yaralar ile karakterize aftöz stomatit gelişebilir. Bu yakınmalar bağırsak bulgularıdüzelince iyileşir. Karaciğer bulguları karaciğer ve safra yollarında iltihabi tutulum oluşabilir ve karaciğer testlerinde bozulma olabilir. Karaciğer iltihabı, İBH düzelirken iyileşir. Eğer sklerozan kolanjit isimli safra yolları iltihabı varsa bu bulgu düzelmez ve nadir de olsa ilerde safra yolları kanserine neden olur. Göz bulguları bazı hastalarda gözde ağrılı bir iltihap olan uveit gelişebilir. İBH bulguları düzelince üveitte de düzelme olur. Safra kesesi taşı ve böbrek taşı Crohn hastalığında sıklıkla ince bağırsakların alt kısımları tutulduğu için safra tuzlarının geri emilimi bozulur ve bu da safra taşlarının gelişmesine neden olur. Bunun harici böbrek taşları da gelişebilir. İBH ülseratif kolit ve Crohn hastalığı ilaçla tedavisi nasıldır, hangi ilaçlar kullanılır? İBH’ nın tam olarak tedavisi yoktur. Tedavide kullanılan ilaçlar hastalığın ilerlemesini yavaşlatır ve yakınmaların kontrol altına alınmasını sağlayabilir. Tedavide iltihabı engellemeye yönelik ilaçlar kullanılmaktadır. Sülfosalazin ve 5 – aminosalisilik asit en sık kullanılan ilaçlardır. Hafif ve orta şiddetteki hastaların tedavisinde gerektiğinde uzun süre kullanılmaktadırlar. Sülfosalazin’ in yan etkileri olanlarda bulantı, kusma, baş ağrısı, deri döküntüsü, ishal ve zayıflama gibi 5 – aminosalisilik asit kullanılmaktadır. Yukarıda bahsedilen ilaçlara yanıt vermeyen veya şiddetli olan vakalarda tedaviye steroid prednizolon ilaçları ile devam edilir. Steroidlerin aşırıkilo alma, vücutta yağ dağılımının bozulması yüzde, karında ve ensede yağtoplanır; aydede yüzü, bufalo hörgücü gibi isimlendirilen görünüme neden olur, tansiyon yükselmesi, ödem, şekerin yükselmesi, ciltte çatlaklar ve sivilceler oluşması, kemik erimesi, kas gücünde azalma, katarakt, psikolojik bozukluklar ve adet düzensizliği gibi yan etkileri olabilmesi nedeni ile takibi önemlidir. Uzun süre steroid alan kişilerin doktordan habersiz birden ilacı kesmesi de Addison krizi denen böbreküstü bezinin yetmezliği ile karakterize tabloya neden olabilir. Steroid ilacının süresi ve dozları hastalığın durumuna göre ayarlanır. Bağışıklık sistemini immun sistem düzenlemeyi veya kontrol altına almayısağlayan ilaçlar da şiddetli İBH olgularının tedavisinde kullanılır. Bu ilaçlara immunsupresör bağışıklık sistemini baskılayıcı veya immunmodülatör bağışıklık sistemini düzenleyici ilaçlar denmektedir. Bu grup ilaçlar arasında siklosporin, metotreksat, azotiyopürin ve 6 – merkaptopürin gibi ilaçlar vardır. Bu ilaçların çoğu aynı zamanda kanser tedavilerinde de kullanılmaktadır. Temel özellikleri bağışıklık sistemini baskılamak olduğu için ciddi yan etkileri bulunabilmektedir. Bu nedenle takipler iyi yapılmalıdır. Eğer kişide abse oluşumu varsa uygun antibiyotik tedavilerinin eklenmesi gereklidir. Eğer şiddetli ataklar varsa hastanın mutlaka istirahat etmesi, mümkünse bir hastaneye yatırılarak takip edilmesi, sulu yumuşak ve besin değeri yüksek ishal önleyici diyet verilmesi gereklidir. İBH ülseratif kolit ve Crohn hastalığı tedavisinde ameliyat hangi durumda yapılır? Crohn hastalığında hastaların yaklaşık % 75’ inde, hastalıkları süresince en az bir defa cerrahi tedaviye gereksinim duyarlar. Bu cerrahi tedavinin bir kısmı hayatı tehdit eden komplikasyonlara bağlı olarak acil yapılmaktadır. Bu acil durumlar; aşırı kanama, bağırsak delinmesi, karın zarı iltihabıperitonit, karın zarı absesi, bağırsak tıkanıklığı, ve toksik megakolon kolonun ani olarak belirgin genişlemesi ve bağırsak kas gerginliğinin kaybı’dur. Ayrıca ilaçlara yanıtsız yakınmaların olması, abse ve fistül oluşumları,makat bölgesindeki yakınmalar da cerrahi girişim gerektiren diğer durumlardır. Ancak cerrahi tedavinin Crohn hastalığını tedavi edici özelliğinin olmadığı,hastadaki bulguların düzeltilmesi veya azaltılmasına yönelik olduğu unutulmamalıdır. Cerrahinin amacı bağırsağın olabildiğince korunup hastanın yaşam kalitesini arttırmaktır. Hastaların çoğunda ikinci, hatta üçüncü defa cerrahi müdahalelere ihtiyaç duyulabilmektedir. Eğer bir hasta ameliyat olduysa 3 yıl içinde hastalığın tekrarlama oranı % 30, 5 yıl içinde ise % 50’ dir. Ülseratif kolit, Crohn hastalığına göre bağırsağın belli bir bölümünü tutması nedeni ile cerrahi girişim ile tamamen tedavi yanıt vermeyen şiddetli hastalık, ciddi kanama, kalınbağırsak delinmesi ve kanser gelişmesi nedeni ile hastaların yaklaşık % 40’ ında kalın bağırsağın çıkarılması gerekmektedir. Ameliyat seçeneğinin tedavi edici olmasınedeni ile bu konunun artıları ve eksileri iyice konuşulduktan sonra karar verilmelidir. Ülseratif kolitin bağırsağın sadece az bir kısmını tuttuğu olgularda rektosigmoid bölge hastalığın seyri oldukça iyidir ve kanser riski düşüktür. İBH ülseratif kolit ve Crohn hastalığı ile spastik irritabl kolon arasında bir ilişki var mıdır? Spastik kolon, toplumda özellikle kadınlar arasında sık görülen, daha çok kabızlık, arada ishal atakları ile seyreden ve bağırsakların normal görünümde olduğu, iltihabın olmadığı bir durumdur. İBH ve spastik kolon arasında ilişki bulunmamaktadır. Spastik kolonun ciddi yan etkileri bulunmamaktadır. Basur hemoroid ve makatta çatlak fissür gibi yan etkiler ve yaşam kalitesinde bozulmaya neden olabilmektedir.
Ülseratif kolit, kalın bağırsakları tutan bir hastalıktır. Kronik bir hastalık olup ömür boyu sürmektedir. Hastalık dönemleri ile remisyon istirahat hali olan hastalıktır. Ülseratif Kolit hastalığının nedenleri? Çevresel Faktörler Bağışıklık sisteminin çökmesi Stres Genetik Ülseratif kolitin belirtileri nelerdir? Karın sol alt bölgesinde ağrı Kanlı ishal Sık tuvalete gitme ihtiyacı Ateş Halsizlik Diz üstünde lekelenme Gözde üveit Ülseratif kolitin tedavi yöntemi nedir? İltihap ilaçlarla kontrol altına alınır. Hastalığın yükselmemesi için sürekli kontrole gidilmesi gerekir. Belirli aralıklarla kolonoskopi yaptırılmalıdır. Düzenli ilaç kullanılmalıdır. Rektal kanamaları önemseyin Rektal kanama makattan kan gelmesi ihmal edilmemesi gereken bir durumdur. Kanama fark edildiğinde hemen genel cerrah ya da gastroenteroloji uzmanına başvurmak gerekir. Ülseratif kolit gibi hastalıklar makat kanamalarına sebep olabilirler. Kalın bağırsağımızda meydana gelen polipler de bu tarz kanamalara sebep olurlar. Genetik geçişli kanserle de bu yaşlarda karşılaşabilmekteyiz. Yaş ilerledikçe 50-70’li yaşlarda; bu sebepler bizi biraz daha endişelendirmekte, sebepler daha çok hayatı tehdit eder hale gelmektedir. Kolonoskopiden korkmalı mıyız? Bağırsaklarım yırtılır mı korkusuyla yaptırmaktan kaçtığımız kolonoskopi işlemi sırasında, polipler kabartılar çıkarılarak kalın bağırsak kanserinin gelişmesi önlenebilir. Ayrıca ülseratif kolit hastalığı olanlarda hastalık aktivitesini saptama, tedavi yanıtını değerlendirme ve kanser taraması yapılmak üzere kolonoskopi belirli aralıklarla yapılmalıdır. Bağırsak temizliği gerekli Kolonoskopi randevusundan bir iki gün önce sıvı diyet uygulanır ve bol su içilmesi önerilir. Bir önceki akşam ise, kalın bağırsağı boşaltıcı ilaçlar uygulanır. Bağırsak temizliğindeki amaç, metre uzunluğundaki kalın bağırsak içeriğinin boşaltılmasıdır. Bağırsak temizliği ne kadar iyi olursa yapılan görüntülemenin kalitesi ve tanı açısından güvenirliliği o kadar yüksek olur. Eğer kalın bağırsak temizliği yeterli değilse bazı lezyonlar gözden kaçabilir. Bu yüzden doktorunuz kolonoskopi işlemini erteleyip ikinci bir seansta değerlendirmeyi isteyebilir. Kolonoskopi işlemi bu işin eğitimini alan uzmanların ellerinde son derece güvenli, hem tanısal hem tedavi edici bir uygulamadır.
Bağırsak alışkanlıklarınızda uzun süren ve kalıcı değişiklikler yaşıyorsanız herhangi bir sindirim sistemi hastalığı yaşıyor olabilirsiniz. Uzun süren ishaller veya kabızlıklar, karın ağrısı, dışkıda kan, bir veya iki günden fazla süren ateşler, inflamatuar bağırsak hastalıklarından ülseratif kolitin habercisi olabilir. Chron gibi, ülseratif kolit de en çok bilinen sindirim sistemi hastalıklarındandır ve beslenme bu hastalıkta önemli rol oynuyor. Ülseratif kolit için belirlenen tek bir diyet listesi ne yazık ki mevcut değil. Belirtiler ve şikayetler kişiden kişiye göre değişebildiği için uygulanan beslenme programının da mutlaka kişiye özel olması önemli. Bazı önemli noktaları işte şöyle Ülseratif kolit beslenmesi Ülseratif kolit hastaları ne yemeli, ne yememeli? Uzun süre aç kalmayaya özen gösterin ve kişisel durumunuza göre 3 veya 4 saatte bir daha küçük porsiyonlarda beslenin. Bir anda çok fazla yüklenmek sindirim sisteminizde hassasiyete sebep olabilir. Mutlaka bir beslenme günlüğü tutun. Günlüğe o gün yediklerinizin yanı sıra sindirim sistemi durumunuzu da not edin. O gün kaç kere dışkıladığınızı, dışkınızın durumunu ve özellikle gaz ve şişkinlik şikayetlerinizi de belirtmeyi unutmayın. Probiyotik ve prebiyotiklerden destek alın. Avrupa Klinik Beslenme ve Metabolizma Derneği ESPEN’ne göre inflamatuar bağırsak hastalıklarında probiyotik tedavisi koruyucu etki gösteriyor. Eğer chron ve ülseratif kolit gibi herhangi bir inflamatuar bağırsak hastalığı yaşıyorsanız aldığınız besinleri sindirme ve emebilmede sorunlar yaşıyorsunuz demektir. Bu durumda bazı vitamin ve minerallerin eksikliğini yaşıyor olabilirsiniz. Mutlaka düzenli hekim kontrolü ile vitamin, mineral seviyelerinizi kontrol ettirin. Alkol ve kafein içeren besinlerden, karbonatlı içeceklerden uzak durmanız önemli. Kişisel hassasiyetlere göre değişmekle beraber, süt ürünleri, kuru baklagiller, kurutulmuş meyveler de şikayetleri tetikleyebilir. Bu besinleri de deneyerek tüketmenizde fayda var. Aşırı yağ, baharat ve şeker içeren besinleri tüketmekten kaçının. Bu besinler bağırsaklardaki inflamasyona da katkıda bulunabilir. Omega-3 içeren besinler, taze sebze ve meyveler, özellikle kırmızı, mor renkte olanlar, zerdeçal gibi bazı baharatlar da inflamasyonun azalmasına yardımcı olur. Nutrients dergisinde yeni yayımlanan bir çalışmaya göre ceviz tüketimi ülseratif kolite karşı koruma sağlayabilir. İnsanlar üzerindeki etkiyi anlamak için daha çok çalışmaya ihtiyaç duyulsa da bu çalışma iki hafta boyunca ceviz tüketiminin kolonik mukozanın onarım sürecine katkıda bulunabileceğini gösteriyor. İlginizi çekebilir İkinci beynimiz bağırsak için sağlık önerileri Mikrobiyota sağlığı için nasıl beslenmeliyiz? Diyetisyen Dilara Koçak Diyetisyen 1990 yılında beslenme ve diyet mesleğine gönül veren Koçak, Hacettepe Üniversitesi, “Beslenme ve Diyetetik” mezunudur. Yüksek lisansını da aynı üniversitede tamamlayarak uzman ünvanını almıştır. ... Devam
ülseratif koliti yenen var mı