Vay Tiền Nhanh. Müzik, yaşamın en eski kavramlarından biridir. Yüzyıllar içinde o günkü zamana, o zamanın insanlarına, o insanların oluşturduğu toplumlara göre kendini çoğaltarak, yenileyerek ve geliştirerek evrimleşmiştir. Duygularımızı, düşüncelerimizi veya olayları anlatmak amacıyla ölçülü ve düzenli seslerin sanat düşünceleri içerisinde ritmli veya ritmsiz olarak bir araya getirme sanatıdır müzik. Seslerle düşünme, sesler aracılığıyla yaşamı duyumsama ve aktarma sanatıdır. Dünyada ve Türkiye’de belli bir kategori altında toparlanamayacak kadar fazla müzik türü bulunmaktadır. Örneğin Arabesk, Türkiye’ye özgü bir halk müziği türüdür diyebiliriz. Arap stili süsleme anlamına gelir. Blues ise Afrika’dan ABD’ye gelen kişiler tarafından hüznü-özgürlüğü-umutları anlatan şarkılarla doğmuş, zamanla halkın tüm kesimlerine yayılmıştır. Hip Hop 1970’li yılların sonunda gelişen kültür ve yaşam tarzıdır. Sözler hikaye tarzında ve uzun olup farklı konuları içermektedir. Hip Hop parçalarında önemli olan armoniden çok ritmdir. Klasik müzik; rönesans dönemi, barok dönem, klasik dönem, romantik dönem ve çağdaş dönem olmak üzere beş döneme ayrılır. Orkestrada çok sayıda enstrüman vardır keman, viyola, viyolonsel, kontrabas, flüt, piccolo, obua, klarnet, fagot, trompet, trombon, korno, tuba, arp, klavsen, piyano, timapani, zil, üçgen, kastanyet, çıngırak, tef, trampet, davul. Pop müziği popüler kelimesinden gelmektedir. Rock müzik, isyanın müziğidir. Heavy metal veya metal müzik, rock müziğin türleridir. Tasavvuf müziği, vücudun birliği anlayışıyla bestelenmiş dini yapıtlardan oluşmaktadır. Türk Halk müziği ülkemiz insanının yüzyıllardan beri kendi yöresel çalgı ve şivesiyle seslendirerek, üzüntüsünü ve sevincini paylaşarak ürettiği, onunla can bulduğu müzik çeşidimizdir. Türk sanat müziği, uzun eğitimler sonucu seslendirilebilen, yüzlerce makamı bulunan bir müzik türüdür. Sağlık problemlerinde müziğin kullanımı Türk Sanat müziği makamlarından bazılarının hangi sağlık problemlerine iyi geldiği aşağıda sıralanmıştır İsfahan Makamı zihin açıklığı, gönül yenileme, zekayı açma ve hatıraları tazeleme özelliği vardır. Zîrefgent Makamı sırt ve eklem ağrılarının ve kuluncun tedavisinde faydalıdır. Rehavî Makamı baş ağrısına ve hafakana devadır. Büzürk Makamı ateşli hastalıklara iyi gelir, zihni temizler, vesvese ve kork uyu uzaklaştırır, fikre yön verir. Zengûle Makamı kalp hastalıklarının devasıdır. Hicaz Makamı idrar zorluğuna iyi gelir, cinsel gücü arttırır. Buselik Makamı kuluç ve bel ağrılarının ilacıdır. Uşşak Makamı kalp, karaciğer, sıtma ve mide hastalıklarına faydalıdır. Türk Müziği makamlarının ruha olan etkileri Farabi’ye göre de şöyle sınıflandırılmıştır Rast makamı İnsana sefa neşe-huzur verir. Rehavi makamı İnsana beka sonsuzluk fikri verir. Kuçek makamı İnsana hüzün ve elem verir. Büzürk makamı İnsana havf korku verir. Isfahan makamı İnsana hareket kabiliyeti, güven hissi verir. Neva makamı İnsana lezzet ve ferahlık verir. Uşşak makamı İnsana gülme hissi verir. Zirgüle makamı İnsana uyku verir. Saba makamı İnsana cesaret, kuvvet verir. Buselik makamı İnsana kuvvet verir. Hüseyni makamı İnsana sükunet, rahatlık verir. Hicaz makamı İnsana tevazu alçakgönüllülük verir. Müziğin cerrahi uygulamalarda, doğumda, gebelikte, ameliyat sonrası süreçte ağrıyı azaltmada, stres, endişe ve depresyonun azaltılmasında etkili olduğunu gösteren çalışmalar da mevcuttur. Müzikle kalın. Referanslar MD et al. A music intervention to reduce anxiety before vascular angiography procedures. J Vasc Nurs. 2006; 24 68–73. WC, Lai HL. Effects of music on major depression in psychiatric inpatients. Arch Psychiat Nurs. 2004; 18 193–9. D et al. The effect of self–selected music during colonoscopy on anxiety, heart rate, and blood pressure. Appl Nurs Res. 2002; 16 126–36. MY et al. Effects of music therapy on psychological health of women during pregnancy. J Clin Nurs. 2008; 17 2580–7. AN et al. Effects of group music intervention on depression, anxiety, and relationships in psychiatric patients a pilot study. J Altern Complem Med. 2008; 14 567–70. HL, Good M. Music improves sleep quality in older adults. J Adv Nurs. 2005; 49 234–44. D. The effectiveness of music as an intervention for hospital patients a systematic review. J Adv Nurs. 2002; 37 8–18. AE. Müzik kavramı ve Türkiye’de dinlenen bazı müzik türleri. İdil. 2013; 50-81. makam hangi hastalığa iyi geliyor. Türk musikisi makamlarının insan üzerinde fiziki, psikolojik, duygusal etkileri olduğu yaklaşık bin yıldan beri düşünülmektedir. Makamların duygular, organlar, gezegenler, burçlar, dört element ve dört hılt ile ilişkileri, Farabi, İbn-i Sina, Ebu Bekir Râzi, Hasan Şuuri, Hekimbaşı Gevrekzade Hafız Hasan Efendi, Haşim Bey gibi alimler tarafından tasnif edilmiştir. Bu tasniflerden derlenen bilgilere göre müzik terapide kullanılan başlıca makamlar ve etkileri şunlardır Acemaşiran Makamı Ateş tabiatlıdır. Kuru-sıcak makamdır. Fecirden kuşluk vaktine kadar etkilidir. Kemiklere ve beyne etkilidir. Vücutta yağ dengesine yardım eder. Yaratıcılık duygusu ve ilham verir. Durgun düşünce ve duyguları canlandırır. Hanımlarda doğumu kolaylaştırır. Anne karnındaki çocuğun yanlış duruşlarının düzelmesine yardım eder. Ağrı giderici ve spazm çözücü özelliği vardır. Lezzet verir, gevşemeye yardımcı olur. En eski şed makamlardandır. Audio Player00000000Use Up/Down Arrow keys to increase or decrease volume. Buselik Makamı Oğlak Burcu Yay Burcu. Satürn, Jüpiter. Toprak-Ateş tabiatlı. Sıcak-kuru yapıdadır. Öğleden sonra ikindi zamanı etkisi fazladır. Sarı safra, gündüz ve erkek bağlantılıdır. Kan dolaşımı, karın bölgesi, kalça, uyluk ve bacak bölgelerine etkilidir. Kulunç, bel ağrısı ve tansiyon rahatsızlıklarına faydalıdır. Kuvvet ve barış duygusu verir. Akıl hastalıklarına etkili olduğu konusunda önemli bilgiler vardır. En eski yazma ve söyleme yeteneği anlamına gelen ebu-selik kelimesinden geldiği söylenmektedir. Bkz. Nihavend makamı Rast Makamı Rast makamı, tedavi değeri yüksek olan dört esas makamdan birisidir. Başa ve göze, soğuk organlar olan kemik, beyin ve yağlara, kaslara etkilidir. Sefa, neşe, iç huzuru ve rahatlık verir. Akıl hastalıklarına iyidir. Felç illetine nabzın yükselmesine yardımcı olur. Özellikle çocuk bünyesinde nem hakim olduğu için, bu sebeple oluşan dengesizlikleri düzeltir. Fazla uyumayı engeller. Spazmı çözücü özelliği nedeniyle spastik ve otistik hastaların tedavisinde yararlıdır. Koç burcuyla ilgilidir. Ateş, kuru-sıcak tabiatlıdır. Oğlak burcu ve su ile de ilişkilidir. Mars gezegeni ile bağlantılıdır. Sarı safra bağlantılıdır. Erkek karakter gösterir. Gece yarısı ve seher zamanları etkilidir. Gündüzleri ve özellikle Salı günleri etkisi fazladır. En eski makamlardandır. Farsça’da doğru, dosdoğru, sağ ve gerçek anlamına gelir. Rehavi Makamı Terazi Burcu. Rüzgar tabiatlı. Sıcak ve kuru. Seher zamanı ve ikindiyle yatsı arası etkilidir. Aslan Burcu, Güneş ve Pazar günüyle ilgilidir. Nemli ve kuru, sarı safra, erkek, sağ omuz, baş ağrıları, burun kanamaları, ağız çarpıklığı ve balgamdan gelen hastalıklara, akıl hastalarına faydalıdır. Doğuma yardımcı olur. Göğüs, mide ve yan böğür basen için faydalıdır. Sonsuzluk ve yer çekiminden kurtulma duygusu verir. Urfalı; Urfaya ait demektir. X. Yüzyıldan önceye giden bir geçmişi vardır. İbn-i Sina ve Evliya Çelebi´de bahsi çok geçer. Sonraları Rast makamı, Rehavi makamının yerini almıştır. Diğer adı Ruhavi´dir. Hüseyni Makamı Akrep Burcu Kova Burcu. Su tabiatlıdır. Satürn etkilidir. Nemli ve sıcak. Sabah ve gün ağarırken etkilidir. Sabah-öğlen arası etkisi fazladır. Cumartesi özel gündür. Güzellik, iyilik, sessizlik, rahatlık verir ve ferahlatıcı özelliği vardır. Karaciğer, kalp ve ruhların iltihabını söndürür ve yok eder. Mide hararetini giderici özelliği vardır. Büyük erkeklerde görülen gizli ateşli nöbeti ve günde bir kere gelen ateşli nöbetin giderilmesinde faydalıdır. Sol omuza etkilidir. Sıtma hastalığına iyidir. Barış duygusu verir. İç organlara etkilidir. Tabiat ile birleştirir. İçindeki, gizli pentatonik yapı sebebiyle, kendine güven ve kararlılık duygusu verir; bundan dolayı otistik ve spastik hastalara faydalıdır. En eski makamlardan biridir. En az altı asırlıktır. Mert bir ifadesi vardır. Kalp, karaciğer ve mide için faydalıdır. “Küçük sevgili” ve “Hüseyin ile ilgili” demektir. Hicaz Makamı Yay Burcu. Ateş tabiatlı. Sıcak özellik gösterir. Jüpiter bağlantılıdır. Yatsıdan sabaha kadar olan zamanda etkisi fazladır. Kuru-soğuk sebepli hastalıklar için faydalıdır. Kemiklere, beyne ve çocuk hastalıklarına tedavi edici etkisi vardır. Üro-genital sisteme ve böbreklere etki gücü fazladır. Göğüs bölgesi diğer önemli etki alanıdır. Düşük nabız atımını yükseltir. Alçakgönüllülük duygusu verir. En eski makamlardandır. Zengüle ve Zirgüle makamları ile yakınlık gösterir. Adını Arabistan´daki Hicaz bölgesinden almıştır. Nihavend Makamı Oğlak Burcu Yay Burcu. Satürn, Jüpiter. Toprak-Ateş tabiatlı. Sıcak-kuru yapıdadır. Öğleden sonra ikindi zamanı etkisi fazladır. Sarı safra, gündüz ve erkek bağlantılıdır. Kan dolaşımı, karın bölgesi, kalça, uyluk ve bacak bölgelerine etkilidir. Kulunç, bel ağrısı ve tansiyon rahatsızlıklarına faydalıdır. Kuvvet ve barış duygusu verir. Akıl hastalıklarına etkili olduğu konusunda önemli bilgiler vardır Bkz. Buselik makamı. Uşşak Makamı Balık Burcu. Su tabiatlı. Soğuk-nemli. Jüpiter. Fecirden kuşluk vaktine kadar, günbatımında ve Perşembe günleri etkisi fazladır. Beyaz balgam, gece ve dişi bağlantılıdır. Kalp, ayak rahatsızlıkları, nikriz damla ağrılarına faydalıdır. Gülme, sevinç, kuvvet ve kahramanlık duyguları verir. Çocukların bütün organlarını etkileyen kuru ve sıcak yellerde ve büyük erkeklerde görülen ayak ağrılarına faydalıdır. Derin aşk ve mistik duyguların ifade vasıtasıdır. En eski makamlardandır. “Aşıklar” demektir. Uyku ve istirahat için faydalıdır, gevşeme hissi verir. Saba Makamı Şecaat, cesaret, kuvvet ve rahatlık verir. Seher vaktinde daha etkilidir. Isfahan Makamı İkizler Burcu Yengeç Burcu; Hava tabiatlı, ikindi ile yatsı arası etkilidir. Su bağlantısı vardır. Soğuk ve nemlidir. Beyaz balgam ile ilgilidir. Dişi, gece karakterli, Pazartesi bağlantılıdır. Soğuk tabiatlı olduğu gibi, ateşli hastalıklardan vücudu koruyucu özelliği vardır. Ense, boyun, omuzlar ve sol dirsek için etkilidir. Güven hissi, uyum sağlama, hareket yeteneği, zihin açıklığı, gönül yenileme, düzgünlük verme, zekayı açma ve hatıraları tazeleme özelliği vardır. En az yedi asırlık bir makamdır. Neva Makamı Kova Burcu Oğlak Burcu; Satürn. Hava tabiatlı, kuru-soğuk özellik gösterir. Kara safra bağlantılıdır. Dişi özellik gösterir. Gece ve kuşluktan ikindiye kadar olan zamanda etkisi fazladır. Göğsün sağ tarafına, böbreklere, omurilik, kalça ve uyluk bölgelerine etkisi vardır. Üzüntüyü giderir ve lezzet verir. Gönül okşayan makam adıyla bilinir. Kötü fikirleri kovduğu, cesaret ve yiğitlik verdiği, gönül sevinci oluşturduğu ileri sürülür. Kuvvet ve kahramanlık duyguları meydana getirir. Akıl hastalıklarının tedavisinde faydalıdır. En eski makamlardandır. Buluğ çağındaki kız çocuklarının kadın hastalıklarına tedavi etkisi vardır. “Ses, seda, makam ve ahenk” demektir. Irak Makamı Boğa Burcu; Venüs bağlantılıdır. Toprak tabiatlıdır. Kuşluk ve ikindi vakti etkilidir. Kuru-soğuk karakterdedir. Kara safra ile ilişkilidir. Karakteri dişi olup, etkisi Cuma günü ve geceleri fazladır. Menenjit, beyin ve akıl hastalıklarına faydalıdır. Omuz, kol, sol kol ve ellere etkilidir. Başın üst tarafına etkisi belirtilmektedir. Lezzet verir, düşünme ve kavrama konusunda etkilidir. Korku gidericidir. Saldırganlığı önleyici ve nevrotik hastaları tedavi edici etkisi vardır. Tarih olarak en az 7 asırlıktır. Spiritüel tesiri görülür. Irak-ı Acem´den gelmektedir. Büzürk Makamı Aslan Burcu. Ateş, Güneş. Soğuk ve sıcak-kuru tabiatlıdır. Fecirden kuşluk vaktine kadar etkili olmaktadır. Kara safra, dişi ve gece bağlantılı olup, Merkür gezegeni ve Çarşamba günü ile ilgilidir. Zihni temizler, vesvese ve korkuyu def eder. Fikre yön verir. Kulunç ve beyin hasarı ile ortaya çıkan şiddetli hastalıklara yararlıdır. Güç kazandırır. Boyun, boğaz, göğüs, ciğer ve kalp ve yan böğür basen için etkilidir. Farsça “büyük” demektir. Yedi-sekiz asırlık bir makamdır. Zengüle Makamı Başak Burcu Terazi Burcu. Venüs etkisi. Toprak tabiatlı, sıcak ve nemli. Günbatımından sonra etkilidir. Hava bağlantılıdır. Kan, erkek, gündüz ve Cuma günü ilişkisi vardır. Kalça eklemleri ve bacak içleri ile ilgisi bulunur. Kalp hastalıklarına, menenjit ve beyin hastalıklarına etkilidir. Beyin hastalıkları ve ruh hastalıklarının tedavisi için mide ve karaciğer ateşini yok eder. XIII. asırdan önce Hicaz makamından ayrılarak oluşmuştur. Hayal ve sırlar telkin eder, uyku verir masal duygusu verir. Farsça “çıngırak, def pulu, zil” demektir. İran mitolojisinde bir Türk kahramanın adıdır. Zirefkend Makamı Yengeç Burcu. Merkür. Su tabiatlı. Uyku vakti etkilidir. Sıcak- nemli özelliğe sahiptir. Kan, erkek ve gündüz bağlantıları vardır; günü Çarşamba´dır. Sırt, mafsal ağrılarına ve kulunca faydalıdır. Beyinle ilgili ağız çarpılmasına, kalp, ciğer, göğüs, kalça ve sağ omuza etkilidir. Meclisin neşesini arttırır, derin duygu hissi verir. Farsça “döşek yatak” demektir. XIII. asırdan önceye aittir. 1054 Ne Var Ne Yok?1035 K. Beyza KİRENCİ / Nurcan DOĞAN Türk Musikisi makamlarının insan üzerinde fiziki, psikolojik, duygusal etkileri olduğu yaklaşık bin yıldan beri düşünülmektedir. 15. yüzyılda Osmanlı Devleti’nde hastalıkların tedavisinde müziği kullanıldığı bilinir. Osmanlı şair hekimlerinden Şuuri Hasan Efendi Tadil’ul Emzice adlı eserinde hastalıkların müzik makamları ile olan ilişkisini anlatıp çeşitli hastalıkların tedavilerinde kullanılabilecek makamlarda önerilerde bulunmuş Rast Makamı Havale ve felç illetine devadır. Irak Makamı Har mizaçlılara, sersam ve hafakana faydalıdır. İsfahan Makamı Zihni açar, zekâyı artırır, anıları tazeler. Zengule Makamı Kalp hastalıklarının devasıdır. Rehavi Makamı Baş ağrısına devadır. Buselik Makamı Kulunç ve bel ağrılarının ilacıdır. Zirefgent Makamı Sırt ve eklem ağrılarının ve kuluncun tedavisinde faydalıdır. Büzürk Makamı Ateşli hastalıklara iyi gelir, zihni temizler, vesvese ve korkuyu uzaklaştırır, fikre yön verir. Hicaz Makamı İdrar zorluğuna iyi gelir. Uşşak Makamı Kalp, karaciğer, sıtma ve mide hastalıklarının ilacıdır. Neva Makamı Gönül okşayıcıdır. Kötü düşünceleri uzaklaştırır. Hüseyni Makamı Ferahlık verir. Çocukların kalp ve ruhlarının iltihabını söndürür. Ateş düşürür. Yazar Hakkında Benzer Yazılar Erciyes Üniversitesi ile ... 560 yıllık bir mazisi ola... İngiltere`de Southampton ... Çare çatısı 2009 yılında,... Müzik, insanların hayatında ve ruh sağlığında önemli bir yeri vardır. Halk arasında ruhun gıdası olarak ifade edilmektedir. İnsanlar arasında genellikle bir eğlence aracı olarak nitelendirilse de müzik, duygu ve düşünceleri seslerle anlatan, bir düzen ve estetik anlayışı içerisinde ifade eden sanattır. Diğer sanat dallarına göre, insanları daha çok etkileyen bir daldır. İnsanlar üzüntülerini, sevinçlerini, heyecanlarını, sevgilerini ve kahramanlıklarını vb müzikle ifade etmeye çalışmışlardır. Müzik, ruhun çeşitli tepkilerini en iyi şekilde yansıtan bir sanattır. Bu özeliği nedeniyle, insanın ruhsal durumunu inceleyen psikoloji ile yakın bir ilişkisi bulunmaktadır. Müzik bu nedenle, tıp bilimindeki çeşitli alanlarda kullanılmaya başlanılmış, insanları duygusal olarak etkilediği için, dini duyguların güçlenmesinde ve hastalıkların tedavisinde kullanılmıştır. Kuş, su, rüzgâr ve müzik sesleri, insanın beyin dalgalarına yakın tesir ettiğinden, dinlendirici özelliğe sahip bulunmaktadır. Bunlardan müzik, gönlü yumuşatan bir özelliğe sahip olduğu için tedavilerde asırlardan beri kullanılmaya başlanılmıştır. Bu konuda yapılan birçok araştırmada, bilgin, doktor ve müzisyenlerin depresyondan, kansere, tansiyon ve kronik ağrılara, ruh hastalıklarına, migren ve uyuşturucu bağımlılığına karşı tedavide müziğin kullanıldığı görülmektedir. İnsanlar ruhsal ve bedensel rahatsızlarına çare bulmak için yüzyıllardır çeşitli tedavi yöntemleri araştırmış ve kullanmışlardır. Müzikle tedavide, araştırmalar sonucu ortaya konulan bir tedavi şeklidir ve kişinin sağlıklı bir hayat sürmesini sağlamaktadır. Müzikle tedavi, müzikal seslerin fizyolojik ve psikolojik etkilerini değişik ruhsal hastalıklara göre ayarlanıp, düzenli bir yöntem altında yapılan tedavidir. Aynı zamanda, sosyal ilişkilerin geliştirilmesinde, kişilere güven duygusu verilmesinde, çocukların ifade yeteneğini ve düşünme kapasitesini geliştirmede, öğrenme güçlüğü çekenlerin durumunu artırmada, daha hızlı okumalarını sağlamada önem kazanmaktadır. Müzikle tedavi ile ilgili çalışmalar, bu konuda uygulamalar Afrika, Amerika da, Asya ve Avrupa da olduğu gibi Eski Türklerde, Selçuklularda ve Osmanlılarda da olmuş, müzikle tedavinin insan üzerindeki etkileri ve olumlu değişikleri ve tıp biliminde ki yeri ortaya konulmuştur. İlkel insanlar, kötü ruh ve cin adı verilen varlıkların insanları hasta ettiklerine inanıyorlardı. Bu kötü varlıkların verdikleri rahatsızlıklar sihirbaz, hekim gibi görevlilerin tedavi yöntem ve törenleri ile müzik, dans ve şarkılarla tedavi edilmeye çalışılıyordu. Afrika da ki bazı kabileler, halen geleneklerini ve adetlerini sürdürerek müziği çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanmaktadırlar. Müziğin, ruhsal rahatsızlıklar üzerideki tedavi edici etkisi çok eski çağlardan beri başlamış, Orta Asya Türk kültürü içerisinde de çeşitli ilgili ve görevli kişiler tarafından uygulamaları yapılmıştır. Türklerde müzik, tarih ve bilim adamlarına göre 6000 yıldan beri devam etmektedir. Orta Asya döneminde kullanılan kopuz ve saz tedavi edici, iyi ruhları çağıran, kötü ruhları kovan çalgı olarak kullanılmıştır. Altaylar ve kuzeyinde Şamanlar, hasta tedavisinde ve dini törenlerde davulları kullanmışlardır. Davul çalarak ruhları hükmü altına alırlar, ölülerle ve cinlerle, irtibat kurarak hastalara şifa dağıtırlardı. Daha sonra Türklerde, müzikle tedavi eden Baksı adı verilen müzisyen hekimler tarafından Altay, Kırgız, Kazakistan, Moğolistan ve Kaşgar taraflarında, çeşitli hastalıklar için tedavi çalışmaları yapılmıştır. İslam dinimiz de, musikiye layık olduğu değeri vermiş, onu ibadetle birleştirmiştir. Yüce Rab Kuran’ında, Hz. Davut’un sesinin güzelliğinden bahsetmekte, Peygamberimizde Kuran’ı Kerim’i güzel okumamızı istemekte “Kuran’ı, ezanı seslerinizle süsleyiniz” demektedir. Ezanımızı da ilk defa, çok güzel bir sese sahip olan Hz. Bilal Habeşi okumuştur. İslam medeniyetinde, özellikle tasavvuf Sufiler mensupları müzikle uğraşmış, akli ve asabi hastalıkların müzikle tedavisinde çalışmalar yapmışlardır. Türkler, İslamiyet’i kabul ettikten sonra iki kültürün kaynaşması sonucu farklı müzik türleri de doğmuştur. Türk-İslam kültürü içinde meydana gelen müzik saray, tekkelerde, Mevlevihane, mehteran ve halk arasında gelişmesini sürdürmüştür. Anadolu’nun birçok köy, kasaba ve şehirlerinde akıl hastalarının tedavisi ile meşgul olan tekkeler var idi. Bunlardan önemlilerinden biride Karacaahmettir. Onun için “Karacaahmed ulu veli / Akıllanır gelen deli” denilmiştir. Türk ordusu savaşta düşmanla karşı karşıya geldiğinde, mehteranın büyük bir heyecanla çaldığı türküler ve Allahüekber diye hep bir ağızdan çıkan tekbir sesleri, komutanların ve askerlerin manevi gücünü artırmakta, canlandırmakta ve cesaretlerini en üst düzeye çıkarmaktadır. Anadolu da kurulan medeniyetler içinde, müzikle tedavi yöntemini uygulayanlar olmuştur. Bu medeniyetlerden en önemlileri Selçuklu ve Osmanlılardır. Başta Edirne olmak üzere Sivas Divriği, Amasya, Kayseri, Manisa ve İstanbul da tedavi merkezleri kurulmuştur. Zekeriya Er Razi 854-932 Farabi 870-950, İbn-i Sina 980-1037 ve Gevrekzade Hasan Efendi gibi Türk bilginleri, kendi dönemlerindeki bilimsel metotları kullanarak yaptıkları müzikle tedavileri ile günümüz de gelişen modern tıbbına ışık tutarak, ruhsal hastalıkların tedavisinde ilmi esasları ortaya koymuşlardır. Anadolu da müzikle tedavi konusunda yapılan çalışmaların ilk merkezleri şifahaneler olmuştur. Selçuklular zamanında, Türk büyüğü Nurettin Zengi tarafından Şamda yaptırılan Nurettin Sina Kitabu’ş –Şifa adlı eserinde müziğin tıptaki önemini şöyle açıklamıştır “Tedavinin en iyi yollarından, en etkililerinden biri, hastanın akli ve ruhi güçlerini artırmak, ona hastalıkla daha iyi mücadele için cesaret vermek, hastanın çevresini sevimli, hoşa gider hale getirmek, ona en iyi musikiyi dinletmek, onu sevdiği insanlarla bir araya getirmektir.” Kayseri gevher Nesibe Hatun Tıp Medresesi ve Darüşşifası 1206, Anadolu Selçukluların ilk sağlık merkezi olan bu şifahane, Sultan Gıyasettin Keyhüsrev tarafından, tüberküloz hastalığından vefat eden kız kardeşi Gevher Nesibe Hatun’un vasiyeti üzerine inşa edilmiştir. Mimari yapısı, müzikle tedavi uygun şekilde yapılmış, ruh hastaları için 18 oda ayrılmıştır. Sivas-Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası, 1228 yılında Erzincan Beyi Fahrettin Behram Şah’ın kızı Turan Melik Sultan tarafından yaptırılmıştır. Ruh hastalarının müzikle tedavilerinin yapıldığı bu darüşşifa,1985 yılında UNESCO tarafından “Dünya kültür mirası” listesinde ilk üç sıra içine konulmuştur. Amasya Darüşşifası 1308, İlhanlı Hükümdarı Olcayto Mehmet zamanında Yıldız Hatun tarafından yaptırılan darüşşifada, ruh hastaları müzik ve su sesiyle tedavi ediliyordu. Tanzimat dönemine kadar faaliyet gösteren darüşşifa, 1939 yılındaki depremle hasar görmüş, 1945 yılında onarım görerek, 1999 yılında belediye konservatuarı olarak kullanılmaya başlanılmıştır. Ünlü Alim Farabi “Musiki-ul-kebir” adlı eserinde müziğin, fizik ve astronomi gibi diğer bilimlerle olan ilişkisini açıklamaya çalışmış, çeşitli makamların insan ruhuna nasıl etkilediğini araştırmış ve Türk Müziği makamlarının ruha olan etkilerini şöyle sınıflandırılmıştır 1- Rast makamı insana sefa neşe-huzur verir. 2- Rehavi makamı İnsana beka sonsuzluk fikri. 3- Kuçek makamı Hüzün verir. 4- Büzürk makamı Havf korku verir. 5- İsfahan makamı Hareket kabiliyeti, güven hissi verir. 6- Neva makamı Lezzet ve ferahlık verir. 7- Uşşak makamı Gülme hissi verir. 8- Zirgüle makamı Uyku verir. 9- Saba makamı Cesaret ve kuvvet verir. 10- Buselik makamı Kuvvet verir. 11- Hüseyni makamı İnsana sukunet verir. 12- Hicaz makamı İnsana tevazu ve verir. 13. Yüzyılda yaşayan Türk-İslam bilgini Safiyüddün Urmevi, Türk musiki sistemini ilmi şekilde incelemiş ve ortaya koymuş, ayrıca santur, nüzhe ve mugni gibi çalgıları da icat etmiştir. Günün belli vakitlerinde belli makamların icra edilmesi halinde insan ruhunu dinlendireceğini, insanı huzura kavuşturacağını şöyle açıklamaktadır 1- Rehavi makamı Fecirden önce 2- Hüseyni makamı Tan yerinin ağardığı zaman 3- Rast makamı kuşluk vaktinde 4- Zirgüle makamı Öğle vaktinde 5- Hicaz makamı Namaz arasında 6- Irak makamı İkindi 7- Isfahan makamı Gün batarken 8- Neva makamı Akşam. 9- Büzürk makamı Yatsı. 10- Zirefkend makamı Uyku vaktinde. Ayrıca bazı hekimler, makamların hangi milletlere, ne etki yaptığı astroloji bağlantısı göz önüne alınarak incelenmiş, milletler üzerindeki etkileri şu şekilde izah edilmiştir 1- Hüseyni makamı Araplara 2- Irak makamı. Acemlere 3- Uşşak makamı Türklere 4- Buselik makamı Rumlara iyi gelmektedir. Eski Türk hekimlerinden Hasan Şuuri “Tadil-i Emzice” adlı eserinde, musikinin birçok hastalıklara ve ağrılara iyi geldiğinden bahsetmekte, farklı rahatsızlıkların tedavisinde kullanılan makamların, günün hangi saatinde dinleneceğini bahsetmiştir. Nihavent makamı öğleden sonra etkili iken, rast makamı gece ve seher vaktinde tesirli olduğunu söylemiştir. Osmanlılar döneminde de müzikle tedavi, en başarılı dönemini yaşamıştır. Türk ruh hekimleri yaptıkları bilimsel çalışmaları ile ruh hekimliği alanında çağdaşlarına göre üstün düzeye çıkmış, hastaların müzikle tedavisi konusunda çok ileri gitmişlerdir. İstanbul’un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet tarafından 1471 yılında yaptırılan, “Bimarhane-i Ebu’l- Feth Sultan Mehmet” adlı Darüşşifa da, müzikten faydalanılır ve ruh hastaları tedavi edilirdi. Bugün duvar parçaları kalan hastanenin hizmeti, 1824 yılına kadar sürmüştür. Ünlü Seyyah Evliya Çelebi Seyahatnamesinde “Bu hastanede 70 oda, 80 kubbe, 200 hasta bakıcı ve bir de başhekim bulunduğunu, yatakların ceviz ağacından yapıldığını, hastaların mükemmel yatak çarşafları ve ipek gömleklerinin bulunduğunu ve üstün icra gücüne sahip hanende ve sazendelerin onları eğlendirip neşelendirdiğini, bu hastaların musiki ahengi karşısında rahat olduklarını, ıstıraplarını unutarak musiki nağmeleri sayesinde tedavi edildiklerini “ söylemektedir. Batı ülkelerinde, ruhlarına şeytan girdi diye akıl hastaları, insanlık dışı ağır işkencelere maruz bırakılırken, yakılırken Sultan II. Bayezid tarafından Edirne de Mimar Hayrettin’e 1488 yılında yaptırdığı darüşşifada, ruh hastalarına su ve müzikle tedavi yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu tedavi, ortasında suları fışkıran şadırvanın olduğu salonlarda çeşitli aletlerle müzik dinletmek suretiyle hastaların ruhi sıkıntılarının giderilmesi şeklinde yapılıyordu. Bu hastane hakkında Evliya Çelebi Seyahatnamesinde, ruh hastalarının burada müzikle tedavi gördüğünü şöyle açıklamaktadır “Müziğin insan ruhu üzerindeki olumlu etkisi konusunda yeterli bilgi ve deneyime sahip darüşşifanın hekimbaşısı, hastalarına önce çeşitli müzik makamları dinletiyor, kalp atışlarının hızlanıp ya da yavaşladığına bakıyor, yararlandıkları uygun melodiyi belirliyor, şikâyetleri ve benzer hastalıkları bir araya getiriyor, darüşşifanın müzik ekibine haftanın belirli günlerinde konserler tertipliyor ve bu şekilde tedaviye devam ediyordu.” Bu Darüşşifanın akustiği ve planlaması, müzikle tedavi yapılmasına uygun olarak inşa edilmiştir. Darüşşifada, ilaç ve müzikle tedavinin yanında, güzel kokularla sümbül, reyhan, lale, karanfil, şebboy vs. Rehabilitasyon yapıldığı anlaşılmaktadır. Bugün Tıp Tarihi Müzesi olarak kullanılmaktadır. Süleymaniye Darüşşifası, Kanuni Sultan tarafından 1550-1557 yılları arasında Mimar Sinan’a yaptırmış, külliyenin bir bölümünü oluşturan şifahane de, hasta odaları ve müzikle tedavinin yapıldığı alanlar vardı. 1845 yılından sonra sadece akıl hastalarının tedavisi yapılmış, daha sonra Süleymaniye Doğum evi olarak hizmetini sürdürmüştür. Kanuni Sultan’ın saray hekimi olan Musa bin Hamun, diş hastalığı ve çocuk psikoloji hastalıklarını iyileştirmede müzikle tedavi yöntemini kullanmıştır. Hekimbaşı Gevrekzade de İbn-i Sina’nın eserlerinden faydalanmış, “Emraz-ı Ruhaniyeyi Neganma-ı Musikiye” adlı eserinde çocuk hastalıklarına hangi hastalıkların iyi geldiğini şöyle açıklamıştır 1- Irak makamı Çocuktaki menenjit hastalığına 2-Isfahan makamı Zekâ, zihin açıklığı verir ve ateşli hastalıklardan korur. 3- Zirefkend makamı Felç ve sırt ağrısına iyi gelir. 4- Rehavi makamı Tüm baş ağrılarına, burun kanamasına, felç hastalıklarına 5- Büzürk makamı Beyin, kulunç ağrılarına iyi gelir. 6- Zirgüle makamı Kalp, beyin hastalığı, mide harareti, karaciğer ateşine iyi gelir. 7- Hicaz makamı İdrar yolu hastalıklarına. 8- Buselik makamı. Kalça, baş ağrısı, göz hastalıklarına. 9- Uşşak makamı ayak ağrıları ve uykusuzluğa. 10- Hüseyni makamı karaciğer, kalp hastalıklarına. 11- Neva makamı Buluğ çağına ulaşmış çocuğa, kalça ağrısına, gönül sevincine iyi gelir. Batı dünyası 20 yy. ortalarında müzikle tedaviyi önemsemiş, alternatif tedavi yöntemi olarak değil, geleneksel tıbba uygun ve kuralları içinde bilimsel bir tedavi yöntemi olarak uygulamaya başlamıştır. İlk olarak, İkinci Dünya savaşında yaralanan askerlerin tedavisinde müzikten yararlanılır. Daha sonra 1947 yılında, ABD Michigan Devlet hastanesinde müzikle tedavi başlatılır ve araştırmalara hız verilir. Depresyon, şizofreni, zekâ geriliği, alkol ve madde bağımlılığı gibi rahatsızlıklarla mücadelede, yeni teknik ve pratik uygulamalarla müzikle tedavi yöntemi kullanılır. Yine Amerika Michigan Üniversitesindeki bir gurup doktor çalışmaları neticesinde, musikinin şifa verici olduğunu belirtip, 1977 de müzikle tedaviyi bilim dalı olarak kabul ederek Müzik Terapi Birliği kurmuşlardır. New York üniversitesi Nordoff-Robbins Müzikle Tedavi Merkezinden Dr. Clive Robbins, bu konuda şunları söylemiştir “İnsanın beynindeki sinir ve kas fonksiyonlarında müziğe ve ahenkli sese belirgin bir yatkınlık vardır. Sessiz bir ortamda müzik, aklımızı harekete geçirmeye, dikkatimizi toparlamayı ve bazı beden fonksiyonlarımızın düzenlenmesine yardımcı olmaktadır.” Yale Üniversitesi Tıp fakültesinde yapılan bir araştırmada, ameliyat sırasında uyanık olan hastalar müzik dinletildiğinde, dinlemeyenlere göre daha az sakinleştirici ve ağrı kesici kullandıkları anlaşılmıştır. Akıcı melodiler ve dikkat dağıtan ritimlerin, ameliyat sonrasında sancı ve ağrıları hafiflettiği görülmüştür. Stanford Üniversitesi Tıp fakültesinde ise, stresi azalma konusunda yapılan bir araştırmada, hastaların kendileri veya rehberleri vasıtasıyla beğenip seçtikleri müziği dinlediklerinde, ruh hallerinde iyileşme olduğu anlaşılmıştır. Müzik dinletilmeyen hastalarda ise sekiz hafta süresince hiç bir gelişme ve düzelme görülmemiştir. Avusturya Meidling Klinikte doktor olan Gerhard Kadir Tuçek, yoğun bakımda tedavi gören komada ki hastalara, her gün 20-30 dakika Türk Müziği ve Klasik batı Müziği dinlettiklerinde, hastaların çoğunda olumlu sonuçlar almıştır. Annesinden tatlı bir ninni dinleyen yavru, dinlediği ninni ve şarkı ile yatıştırıcı ve dinlendirici özelliği nedeniyle uykuya dalmaktadır. Anne karnında ve doğumdan sonra müzikle yakın büyüyen çocukların, toplumsal ilişkilerinin daha sağlam ve suça meyillerinin daha az olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle anne karnında iken dinlenen şeyler bebeğe tesir etmektedir. Ülkemizde, Türk müziğinin ağır psikolojik hastalıklarda kullanılması ile ilgili çalışma, Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırma Enstitüsü Türk musikisini Araştırma ve Tanıtma Merkezince yapılmaktadır. Türk müziğindeki nihavent ve rast makamlarının akıl hastaları ve felç hastaların tedavisinde, hüseyni makamının ise, otistik ve spastik hastaların tedavisinde faydalı olduğu ortaya konulmuştur. Türk musiki ile tedavide tar, ud, ney, kopuz, rebab, dombra ve kıl kopuzu gibi aletlerin yanında su sesi de kullanılmaktadır. Doç. Dr. Oruç Güvenç, başta Berlin Urban Hastanesi, Avusturya ve diğer ülke hastanelerinde müzikle terapi uygulayarak, 400 den fazla Türk Müziği makamlarından bazıları ile hastalar üzerinde terapi yapılarak, iyileştirici tedavi içinde olmaktadır. Bu günün Türk hekimlerine müzikle tedavi konusunda büyük sorumluluklar düşmektedir. Bu güne kadar yapılan araştırmaların, nakledilen bilgilerin ne kadar büyük kıymette olduğu bilinmeli ve bu çalışmalar, tedaviler günümüz bilim anlayışı içinde incelenerek, değeri ve hakkı ortaya konulmalı ve daha da geliştirilerek tedavide başarılar gösterilmelidir. Ata bilginlerimizin yüzyıllar öncesinde yaptıkları araştırmaları, buluşları ve eserleri ile övünerek kendimizi kandırmamalıyız ve bu miras hazine bilgilerin üzerinde, miras yedi gibi oturmamalıyız. Bugün Avrupa ülkelerinin hayranlıkla dinlediği ve tedavide kullandığı Türk Müziğimizin kıymetini ve tedavideki önemli yerini bilmeliyiz ve daha ileri yöntem, teknikle tedavide kullanmalıyız. Büyük tarihçilerden Kraft Ebing, Avrupa’nın müzikle tedavi konusunda bilgileri ve uygulamaları Türklerden aldığını eserinde söylemektedir. Bugün Amerika ve Avrupa, müzikle tedavi ve psikiyatrik hastaların tedavi konusunda ki çalışmalarında, İbn-i Sina, Razi ve Farabi’lerin ilmi buluşlarından faydalanmışlardır. Yahya Kemal Beyatlı da, müzikle ilgili olarak bu konuda şöyle demektedir Çok insan anlayamaz eski musikimizden/ Ve ondan anlamayan bir şey anlamaz bizden/ Açar bir altın anahtarla ruh ufukların/ hemen yayılmaya başlar seda ve nur akını. Müzik şifadır. Yaratılıştan beynimize uyumlu, güzel ses ve müzikleri hisseden bağlantılar konulmuş, her bir hücreye ve organa tesir etme özelliği verilmiştir. Yüce Allah şifa kaynağı olan Kuran’ımız Mülk Suresi 23 Ayetinde “De ki Sizi yaratan ve size kulaklar, gözler ve gönüller kalp ve dimağ veren O’dur. Sizin şükrünüz ne az!” demektedir. Floridaki Akbar Kliniğinden Dr. Ahmet Kadi yaptığı araştırmada, güzel ve usulüne uygun olarak okunan ve dinlenen Kuran’ı kerim’in şifa verici tesiri olduğunu belirtmiştir. Allah insana kulak ve işitme duyusu vermiştir. İnsanda kendisine verilen bu kıymetli nimeti ile kendisini ruhen ve manen rahatlatacak, dinlendirecek ve gönlüne, beynine esintiler verecek güzel okunan Kuran’ı Kerim’i, ilahileri ve müziği dinleyerek şifa bulacak ve sonrada Allah’a şükrünü eda edecektir. KAYNAKLAR Bahaeddin Ögel- Türk Kültür Tarihini Giriş-Kültür Bakanlığı Yay. Yılmaz Öztuna- Türk Musikisi Ansiklopedisi- Milli Eğitim Rahmi Oruç Güvenç-Türk Musiki Tarihi ve Türk Tedavi Musikisi- Metinler Matbaa- Ragıp Kazancıgil-Edirne Sultan II. Bayezıt Külliyesi- Trakya Üniversitesi Şahin Ak- Avrupa ve Türk-İslam Medeniyetinde Müzikle Tedavi Tarihi Gelişim ve uygulamaları-Öz Eğitim Yay. Süheyl Ünver-Musikinin Ruh Hastaları Üzerindeki Etkileri-İzmir. 1989 Bekir Grebene- Müzikle Tedavi-Sanem Matbaa- Pınar Somakçı- Türklerde Müzikle Tedavi- Sosyal Bilimler Enstitü rast makamı insana sefa neşe, huzur makamı insana beka sonsuzluk fikri makamı insana hüzün ve elem makamı insana havf korku makamı insana hareket kabiliyeti ve güven hissi makamı insana lezzet ve ferahlık makamı insana gülme “dilhek” makamı insana uyku “nevm” makamı insana şecaat cesaret, kuvvet makamı insana kuvvet makamı insana sulh sükunet, rahatlık makamı insana tevazu alçakgönüllülük islam bilgin ve filozoflarından ibn-i sina 980-1037, musikinin tıpta oynadığı rolü şöyle tanımlamaktadır “… tedavinin en iyi yollarından, en etkililerinden biri, hastanın akli ve ruhi güçlerini artırmak, ona hastalıkla daha iyi mücadele için cesaret vermek, ona en iyi musikiyi dinletmek, onu sevdiği insanlarla bir araya getirmektir…”ibn-i sina, farabi’nin eserlerinden çok yararlandığını ve hatta musikiyi de ondan öğrenerek tıp mesleğinde tatbike koyduğunu söylemektedir. arapça yazdığı kitap’ün necat ve kitap’ün şife’deki 12 fasıl tamamen musikiye ayrılmış olduğundan, bu kısım baron rodolph dearlangar tarafından fransızca olarak “la musique arap” adıyla türk hekimlerinden şuuri’nin “tadil-i emzice” adlı eserinde müzik ile tedavi hakkında geniş bilgi vardır. şuuri, tadil-i emzice’de belirli makamların günün belirli zamanlarında etkili olduğunu belirtmektedir. ona göre;rast ve rehavi makamları seher zamanlarında makamı sabah saatlerinde makamı kuşluk vaktinde makamı öğle saatlerinde makamı iki ezan arası makamı ikindi zamanı makamı gün batarken makamı grubtan sonra makamları yatsıdan sonra makamı gece yarısı makamı gece yarısından sonra göre, musikinin meclis adamlarına olan etkileri de birbirinden âlimler meclisine rast ve tevabii makamlarıümera emirler meclisine ısfahan ve tevabii makamlarıdervişler meclisine hicaz ve tevabii makamlarısufiler meclisine revahi ve tevabii makamları etkilidir. süznak, yakıcı anlamına gelen arapça, aşıklar anlamına gelen arabistan'daki bir ilin adı olan iran'da tarihi bir şehrin hüznün en koyu hali anlamına gelen makamdır ki adamı hüzne yırtıcı kuş anlamına farsça doğru, dosdoğru anlamına gelen hindistan'da bir şehrin adı olan makamdır. ayrıca müjgan ile dinleyip dinleyip ağlaşanlar vardır. türlü duygu esintilerini musiki ile anlatmaya gayret eden hem güfte, hem de beste olarak anlatılan duygu ile tam bulunduğunuz ruh haliyle uyumlu makamlara ait şarkıları dinlemeniz daha doyurucu => yaşam coşkusuörnek şarkı link bekir sıdkı sezgin - acemaşiran şarkısısultaniyegah => gece mutluluğuörnek şarkı link mine geçili - al sazını sen sevdiceğim şen hevesinleferahfeza => mutluluk veren lütuförnek şarkı link lemi atlı - dinlendi başıma dün gece bir parça dizindeşedaraban => aşkla güzelleşmekörnek şarkı link alaeddin yavaşça - ah eden kimdir bu saat kuytudakurdilihicazkar => yakıcı hüzünörnek şarkı link mehsem özşimşir - ben unutsam şarkılar unutmaz söyler senihicazkar => aşkta sebatörnek şarkı link numan ağa - ben sözüne bağlamam belnihavend => aşk sevinciörnek şarkı link hüseyin sadettin arel - mini mini bir nihavend peşrevineveser => gönül ferahlığıörnek şarkı link rıfat bey - ey gözleri ahu misalacemkürdi => lütfedilen mutlulukörnek şarkı link melihat gürses - altın tasta gül kuruttummuhayyer => ayrılık feryadıörnek şarkı link hacı sadullah ağa - bir elif çekti yine sineme canan bu gecehisar => sevgilinin nazıörnek şarkı link servet yesari bey - bir hadise var can ile canan arasındaşehnaz => sevgilinin güzelliğiörnek şarkı link hekimbaşı abdulaziz efendi - bir dilberi sevdim ki güzeller güzelidirferahnak => bahar neşesiörnek şarkı link selma sağbaş - ruhumda bahar açtı onun bülbülü sendinşevkefza => hüzün içinde lütuförnek şarkı link niyazi sayın - güllerin karşımda her an solmadan durmaktadırsuzidil => gönül yangınıörnek şarkı link bekir sıdkı sezgin - yüz yıl o güzel gözlere baksam yine kanmamçargah => aşkta yok olmakörnek şarkı link zeki müren - gitme sana muhtacımdügah => derdin içindeki dermanörnek şarkı link meral uğurlu - bir mehveşe bağlandı gönül hayli zamandırbestenigar => sevgiliye hasretörnek şarkı link bekir sıtkı sezgin - geçiyor ömr-i hazin sadece cana diyereksuzidilara => ateş saçan aşkörnek şarkı link alaeddin yavaşça - ab u tab ile bu şeb haneme canan geliyorrast => sevincin zirvesiörnek şarkı link tuğçe pala - aşk denilen ateşe yanalım mımahur => sevincin zirvesiörnek şarkı link beyoğlu'nda gezersinacem => ruh yüceliğiörnek şarkı link bekir sıtkı sezgin - bir şeh ki tâc dâran olmakta hâk i râhiısfahan => aşka feda olmakörnek şarkı link şeyh galib - fariğ olmam eylesen yüz bin cefa sevdim senibuselik => aşk sırlarını açmakörnek şarkı link erol sayan - bana bir aşk masalından şarkılar söylehicaz => aşktan yanmakörnek şarkı link mediha sen sancakoğlu - açık bırak pencereni örtme perdeyi bu gecesegah => sonsuzluğa çağrıörnek şarkı link muazzez ersoy - dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geçmüstear => dünyaya susmak, ötelere konuşmakörnek şarkı link alper diler - gönül ey mah-ru aşkınla aram etmeden kaldısaba => sonsuzluk esintisiörnek şarkı link meral uğurlu - öyle bir afet-i yekta-yı emelsin meleğimeviç => yücelikörnek şarkı link bekir sıtkı sezgin - lerzan ediyor ruhumu çeşmindeki efsunyegah => aşk suskunluğuörnek şarkı link meral uğurlu - gönül ki aşk ile pür sinede hazîne bulurnikriz => aşkın verdiği cesaretörnek şarkı link zekaizade ahmet irsoy - aşıklar sadıklar işitmiş olsunsuzinak => aşkın verdiği cesaretörnek şarkı link elif güreşçi - ayrı düştüm sevgilimden dünya bana dar olduörnek şarkı link2 müzeyyen senar - ne çok çektim hasretini - bu şarkıya bayılıyorum, o nedenle ikinci bir link vermek zorunda kaldım, mazur görün => sevgiliye çağrıörnek şarkı link nesrin sipahi - hicran gönül belasınuşşak => aşkın verdiği şevkörnek şarkı link müzeyyen senar - ayva çiçek açmış yaz mı gelecekbeyati => aşkın verdiği şevkörnek şarkı link müzeyyen senar - benzemez kimse sana tavrına hayran olayımkarcığar => mutluluğu arayışörnek şarkı link zeki müren - bilmem ki safâ neş'e bu ömrün neresindehüseyni => aşk ağıtıörnek şarkı link mustafa keser - geçti sevdalarla ömrüm ihtiyâr oldum bugüngerdaniye => aşk çilesinden şikayetörnek şarkı link serap kuzey - kervanım geçmiyor kardanhisarbuselik => tatlı buselerörnek şarkı link sabite tur gülerman - gönlüm heves-i zülf-i siyehkâra düşürdümhüzzam => parlak hüzünörnek şarkı link zeki müren - bir gülle benim gönlümü gülzâra çevirsen kimi zaman, müzik terapi göz önüne alındığında da dinleyene şifa olabilecek, geniş bir duygu aralığında ruha dokunabilme yetisine sahip, farklı titreşimlerde bestelenmiş türk sanat müziği makamları. ise şöyleacemaşiran = yaşam coşkususultaniyegah = gece mutluluğuferahfeza = mutluluk veren lütufşedaraban = aşkla güzelleşmekkürdilihicazkar = yakıcı hüzünhicazkar = aşkta sebatnihavend = aşk sevincineveser = gönül ferahlığıacemkürdi = lütfedilen mutlulukmuhayyrer = ayrılık feryadıhisar = sevgilinin nazışehnaz = sevgilinin güzelliğiferahnak = bahar neşesişevkefza = hüzün içinde lütufsuzidil = gönül yangınıçargah = aşkta yok olmakdügah = derdin içindeki dermanbestenigar = sevgiliye hasretsuzidilara = ateş saçan aşkrast = sevincin zirvesimahur = sevincin zirvesiacem = ruh yüceliğiısfahan = aşka feda olmakbuselik = aşk sırlarını açmakhicaz = aşktan yanmaksegah = sonsuzluğa çağrımüstear = dünyaya susmak, ötelere konuşmaksaba = sonsuzluk esintisieviç = yücelikyegah = aşk suskunluğunikriz = aşkın verdiği cesaretsuzinak = aşkın verdiği cesaretneva = sevgiliye çağrıuşşak = aşkın verdiği şevkbeyati = aşkın verdiği şevkkarcığar = mutluluğu arayışhüseyni = aşk ağıtıgerdaniye = aşk çilesinden şikayethisarbuselik = tatlı buselerhüzzam = parlak en sevdiğim makamları bir düşündüm de; karcığar, sabâ, muhayyer, segâh, hüzzam... hep hüzün hep hüzün.

türk müziği makamlarının insan üzerindeki etkileri