Amasyagenelgesi erzurum ve sivas kongreleri. Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde olayların kronolojik sıralanışı doğrudur? A) Amasya Genelgesi-Havza Genelgesi-Erzurum Kongresi-Sivas Kongresi B). 5-Amasya Genelgesi nin önemli maddeleri hangileridir?22 Haziran 1919. Konbuyu başlatan aslancancik; Başlangıç tarihi 13 Şub 2011 SİVASKONGRESİ (4 EYLÜL-11 EYLÜL 1919) DİKKAT: Sivas Kongresi’nin toplanma kararı Amasya Genelgesi’nde alınmıştır. Erzurum’da değil. Sivas Kongresi, İstanbul Hükümeti’nin kongrenin toplanmasını engelleme yönünde çabaları (ALİ GALİP OLAYI) nedeniyle zor Genelgelerve Kongrelerin kronolojik sıralaması HABER AL SAT Havza Genelgesi Amasya genelgesi Balıkesir kongresi Erzurum kongresi R Alaşehir Jump to. Sections of this page. Erzurum kongresi R. Alaşehir kongresi L. Sivas kongresi Amasya görüşmeleri Temsil heyetinin Ankaraya gelmesi. English (US) AmasyaTamimi hemen sonra Sivas ve Erzurum Kongreleri’nden geçerek güçlenen Kuvay-ı Milliye hareketinin kendi Heyet-i Temsiliye’tepsi oluşturmasından 23 Nisan 1920 de Büyük Millet Meclisi’nin açılmasına kadar giden savaşım sürecinde pek fazlaca belge daha üretilmiştir. A Havza Genelgesi B) Sivas Kongresi . C) Amasya Genelgesi D) Erzurum Kongresi 66) I. Havza Genelgesi. II. Amasya Genelgesi. III. Sivas Kongresi. IV. Amasya Protokolü (Görüşmeleri) V. Erzurum Kongresi. Yukarıdaki olayların kronolojik sıralaması aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir ? A) I-II-III-V-IV B) II-V-I-III-IV Vay Tiền Nhanh. AMASYA GENELGESİ Havza'daki çalışmalarını tamamladıktan sonra Mustafa Kemal ve arkadaşları, 12 Haziran 1919'da Amasya'ya geçtiler. Milli Mücadele çalışmalarını sürdüren Mustafa Kemal, Hüseyin Rauf Orbay, Refet Bele ve Ali Fuat Cebesoy birlikte Amasya Genelgesi'ni hazırladılar. Hazırlanan bildiri, Erzurum'da 15. Kolordu Komutanı Kazım Karabekir'e sunuldu. O'nun da onayının alınmasından sonra, bildiri, 22 Haziran 1919'da tüm mülki amir ve askeri komutanlara telgrafla Abdurrahman Rahmi Efendi tarafından ulaştırıldı. Amasya Genelgesi, milli mücadelenin temel gerekçe, amaç ve yöntemini ilk olarak belirtmiş oldu. Amasya Genelgesi'nin yayınlanması İstanbul'da bulunan işgal güçlerinin tepkisini çekmişti. Özellikle İngilizlerin, Mustafa Kemal'i geri getirmek için İstanbul Hükümeti üzerindeki baskıları iyice artmıştı. Mustafa Kemal, İstanbul'a dönmediği için daha sonra görevinden alınacaktır. O sırada İçişleri Bakanı olan ve Milli Mücadele'ye sıcak bakmayan Ali Kemal Bey, bir genelge... ERZURUM KONGRESİ Anadolu'da milli mücadele birliğinin kurulmasının ikinci adımı Erzurum Kongresi ile atıldı. Amasya Genelgesi'nden sonra İstanbul ve askerlikle ilişkisi kesilen Mustafa Kemal'e, başta Kazım Karabekir olmak üzere Anadolu'daki komutan ve mülki amirlerin büyük bir çoğunluğu verdikleri desteği sürdürmeye devam ettiler. Amasya Genelgesi'nde yer aldığı gibi, Mustafa Kemal bu dönemde milli bir kongre toplayarak, milli mücadele ile ilgili tüm faaliyetleri birleştirmeyi planlıyordu. Kazım Karabekir, milli bir kongreden önce Doğu illeri için bölgesel bir kongre toplanmasının faydalı olacağı görüşündeydi. Mustafa Kemal, bölgesel bir kongreye karşı olmasına rağmen, Kazım Karabekir ve Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin ısrarları karşısında bir kongre toplanmasını ve kongreye katılmayı kabul etti. Kongre, 10 Temmuz'da toplanması kararlaştırılmış olmasına rağmen, 23 Temmuz'da bir okul salonunda 54 delege ile çalışmalarına başladı. Mustafa Kemal'in davetli olarak... BALIKESİR KONGRESİ Balıkesir Kongresi, bölgedeki milli kuvvetlerin sayılarının artması karşısında, bunların bir düzen altına alınması, beslenme ve teçhizatın sağlanması amacıyla düzenlendi. 28 Haziran - 12 Temmuz 1919 günleri arasında Hacım Muhittin Çarıklı başkanlığında toplandı. Balıkesir ve çevresinde Yunanlılar'ı Anadolu'dan çıkarmak için bir direniş hattı oluşturuldu. 26-30 Temmuz arasında, I. Balıkesir Kongresi'nde kurulan Merkez Heyeti, teşkilatı kuvvetlendirmek için Erzurum Kongresi sürerken, ikinci bir kongre topladı. Kongreye katılanlar bütün güçlerini birleştirmeyi, Yunanlılara karşı savaşmak için asker toplamayı ve gereken diğer bütün önlemleri almayı kararlaştırdı. Kongre, direniş hareketinin meşruiyetini sağlayacak bir dil kullandı. Yöre halkına ve İstanbul'a yumuşak mesajlar göndererek, faaliyetlerinin ittihatçılık ve çetecilikle alakası olmadığını, amaçlarının saltanatın ve hilafetin korunması olduğunu belirtti. Ayrıca, mücadelelerinin... ALAŞEHİR KONGRESİ Erzurum Kongresi sürerken, Ege'deki vatanseverler de Balıkesir'de büyük bir kongre toplamıştı. Erzurum Kongresi bittikten sonra, bu vatanseverler Alaşehir'de tekrar bir araya gelip yeni bir kongre topladılar. Bu kongrede, Balıkesir Kongresi ve Erzurum Kongresinin kararları görüşüldü. İki önemli konuda karar alındı. Batı Anadolu'da Yunanlılara karşı direnilecek ve ölünceye dek bu direniş sürecekti. Bu amaçla silahlanma ve askere alma gibi her tür işlem yapılacaktı. Gerekirse İtilaf Devletlerinden yardım istenecekti. Kongreye katılanlar, mutlaka gerekli ise bölgelerinin Yunanlılar yerine İtilaf Devletlerince işgalinin daha uygun olacağını saptamışlardı. SİVAS KONGRESİ Sivas Kongresi, Amasya Genelgesi ile milli bir kongre olarak öngörülmüştü. Erzurum Kongresi'nden sonra kongre ile ilgili çalışmalar yapılıyordu. Bu arada, Fransızlar Sivas Kongresine karşı bazı önlemler alıyordu. Fransız Binbaşı Brunot, kongrenin toplanması halinde Sivas Valisi Reşit Paşa'ya şehrin işgal edileceğini söylemişti. Hatta, Elazığ Valisi Ali Galip, kongreyi basmakla görevlendirilmişti. Tüm engellemelere rağmen, kongre 4 Eylül 1919'da bugün lise olarak kullanılan binada saat 1500'de toplandı. Katılanlar Mustafa Kemal'in Kongre başkanlığına seçilmesine kimi üyelerden itirazlar geldi. Ancak yapılan seçimde kongre başkanlığına Mustafa Kemal Paşa getirildi. Kongre ilk günlerinde, İttihat ve Terakki Cemiyeti ile ilişkisi olup olmadığını tartıştı. Daha sonra manda sorunu gündeme geldi. Sivas Kongresi, ilk milli kongre niteliğinde olduğu için kararlar da bu doğrultuda alınmıştır. Erzurum Kongresinde alınan kararların tümü kabul edilmiştir. Yurtta ayrı... AMASYA PROTOKOLÜ Ali Rıza Paşa Hükümeti'nin temsilcisi Bahriye Nazırı Salih Paşa ile Sivas Kongresi Temsil Heyeti adına Başkan Mustafa Kemal Paşa, Rauf Orbay ve Bekir Sami Kunduh Beyler arasında Amasya'da görüşmeler yapıldı. Amasya görüşmesi ve imzalanan protokoller, Anadolu'da başlatılan milli mücadelenin İstanbul Hükümeti'nce tanınması bakımından önemlidir. Yapılan toplantılar sonunda, önemli kararlar ve hükümler içeren, üçü açık ve ikisi gizli beş protokol hazırlanıp kabul edildi. KURTULUŞ SAVAŞINI YÖNLENDİREN TÜM KONGRELER 1. Kars Milli İslam Şurası 14 Kasım 1918 2. Kars Milli İslam Şurası 30 Kasım 1918 3. Kars Milli İslam Şurası 17-18 Ocak 1919 İzmir Müdafaa-i Hukuk-ı Osmaniye Cemiyeti Kongresi 17-19 Mart 1919 1. Balıkesir Kongresi 28 Haziran-12 Temmuz 1919 2. Balıkesir Kongresi 26-30 Temmuz 1919 Erzurum Kongresi 23 Temmuz-7 Ağustos 1919 1. Nazilli Kongresi 6-9 Ağustos 1919 Alaşehir Kongresi 16-25 Ağustos 1919 Sivas Kongresi 4-11 Eylül 1919 3. Balıkesir Kongresi 16-22 Eylül 1919 2. Nazilli Kongresi 19-23 Eylül... Kurtuluş Savaşı Milli Mücadele Kronolojisi Bu kronolojide Mustafa Kemal Atatürk’ün Mondros mütarekesinin imzalandığı 30 Ekim 1918 ’den Anadolu’da yürütülen Milli Mücadele’nin sona erip Cumhuriyetin ilan edildiği tarih olan 29 Ekim 1923 tarihine kadar yürüttüğü çalışmalar tarihi sıralaması içinde eksiksiz ve detaylı olarak verilmeye YILINDA YAŞANAN GELİŞMELER-● 30 Ekim 1918 Osmanlı devleti ile birinci dünya savaşı galibi ülkeler arasında savaşı sona erdiren Mondros mütarekesinin imzalanması.● 31 Ekim 1918 Mustafa Kemal Paşa'nın Adana’da konuşlanmış bulunan 7. ordu'nun komutanlığını alman general liman Von Sanders'den devralması.● 1 Kasım 1918 ittihat ve terakki Fırkası’nın son kongresinin İstanbul’da toplanması● 2 Kasım 1918 Enver paşa, Talat Paşa, cemal Paşa ve diğer bazı ittihat ve terakki liderlerinin İstanbul’u terk etmeleri.● 8 Kasım 1918 Britanya ordusu birliklerinin Musul’u işgali.● 8 Kasım 1918 sadrazam Ahmet izzet paşa ve kabinesinin istifası.● 9 Kasım 1918 Britanya ordusu birliklerinin İskenderun’u ve Çanakkale Boğazı’nın iki yakasını işgali.● 11 Kasım 1918 Ahmet Tevfik paşa'nın sadrazam tayin edilerek yeni Osmanlı hükümetini kurması.● 12 Kasım 1918 bir Fransız tugayının İstanbul’a girişi. ertesi gün Britanya, Fransa, ve Yunanistan savaş gemilerinden oluşan bir filonun İstanbul önünde demirlemesi ve karaya ilave birliklerin çıkması.● 12 Kasım 1918 Fransız ordusu birliklerinin İskenderun’u işgali.● 13 Kasım 1918 Mustafa Kemal Paşa'nın Adana’dan İstanbul’a gelişi.● 14 Kasım 1918 Fransız ve yunan ordusu birliklerinin Meriç Nehri’nin doğusuna geçerek Uzunköprü’yü ve Trakya demiryolu hattının çatalca hadım köy’e kadar uzanan bölümünü işgali.● 15 Kasım 1918 Osmanlı ordusu birliklerinin Bakü’den çekilmesi. şehrin takip eden günlerde Britanya birlikleri tarafından işgali.● 15 Kasım 1918 Fransız ordusu birliklerinin belen'i işgali● 18 Kasım 1918 Osmanlı ordusu birliklerinin Tebriz’den çekilmesi.● 28 Kasım 1918 kazım Karabekir paşa'nın Kars’tan İstanbul’a gelişi.● 1 Aralık 1918 yapılacak barış anlaşmasında Osmanlı devleti Türk-Müslüman halkının haklarını savunmak üzere ilk müdafaa-i hukuk Cemiyetleri’nin İzmir, Trakya ve doğu Anadolu vilayetlerinde kuruluşu.● 6 Aralık 1918 Britanya ordusu birliklerinin Kilis’i işgali.● 7 Aralık 1918 Fransız ordusu birliklerinin Antakya’yı işgali.● 11 Aralık 1918 Fransız ordusu birlikleri ile beraber yerli Ermenilerin Dörtyol’u işgali.● 17 Aralık 1918 Fransız donanması gemilerinin mersin'e çıkartma yapması ve Fransız ordusu birliklerinin şehri işgali.● 19 Aralık 1918 Fransız ordusu birliklerinin Tarsus’u işgali. Dörtyol’da işgale karşı ilk silahlı direnişin gerçekleşmesi ile güney Cephesi’nde batı kaynaklarında "Cilicia War" çatışmaların başlaması.● 20 Aralık 1918 Fransız birliklerinin güney Anadolu’nun anahtarı Adana’yı işgali.● 21 Aralık 1918 Osmanlı Meclis-i Mebusanı’nın tek parti rejimi altında faaliyet göstermiş 1914-1918 döneminin padişah tarafından sona erdirilmesi.● 21 Aralık 1918 "Adana Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti”nin kuruluşu.● 23 Aralık 1918 Fransız ordusu birliklerinin Osmaniye ve İslahiye’yi işgali.● 23 Aralık 1918 Britanya birliklerinin Batu’mu işgali.● 27 Aralık 1918 güney'de Fransız işgal bölgesinin Pozantı ve Gülek Boğazı’na kadar genişletilerek Çukurova’nın tamamı üzerinde işgalin tamamlanması.● 30 Aralık 1918 Yunanistan’ın toprak taleplerini başlatılacak Paris barış Konferansı’na sunmak amacıyla Kasım ayında Paris’e yaptığı bir ziyaretin ardından, Yunanistan başbakanı Venizelos'un, İngiltere başbakanı Lloyd George’a ilettiği bir nota ile, bu toprak taleplerinin Rodos veya Meyis adaları karşısından Marmara Denizi’ne kadar uzanan batı Anadolu bölgesinin tamamını içerdiğini YILINDA YAŞANAN GELİŞMELER-● 3 Ocak 1919 Britanya ordusu birliklerinin Cerablus'u işgali.● 15 Ocak 1919 Britanya ordusu birliklerinin Antep’i işgali. yıl sonunda İngilizlerin yerini Fransız ordu birlikleri alacaktır.● 22 Ocak 1919 Osmanlı ordusu birliklerinin Batu’mu tahliye etmeye başlaması.● 2 Şubat 1919 Britanya ordusu birliklerinin Maraş’ı işgali. yıl sonunda İngilizlerin yerini Fransız ordu birlikleri alacaktır.● 27 Şubat 1919 Britanya ordusu birliklerinin Birecik’i işgali. yıl sonunda İngilizlerin yerini Fransız ordu birlikleri alacaktır.● 8 Mart 1919 Fransız donanmasının iki gambotunun Zonguldak ve Karadeniz Ereğlisi’ne asker çıkarması.● 10 Mart 1919 Ahmet Tevfik paşa hükümetinin düşmesi. Damat Ferit paşa'nın ilk sadaretinin ilk hükümetini kurması.● 24 Mart 1919 Britanya ordusu birliklerinin Urfa’yı işgali. yıl sonunda İngilizlerin yerini Fransız ordu birlikleri alacaktır.● 29 Nisan 1919 İtalyan birliklerinin Antalya’yı işgali.● 30 Nisan 1919 İngilizlerin Kars yönetimini Ermenilere bırakması.● 15 Mayıs 1919 yunan ordusu birliklerinin İzmir’e çıkışı. İzmir’in işgalinin başlaması. hasan Tahsin’in ilk kurşunu. albay fethi bey'in "Zito Venizelos" diye bağırmayı reddettiği için süngülenmesi. sarı kışla’daki silahsız Türk askerlerinin katledilmesi. gün içinde farklı tahminlere göre 300-400 Türk sivilin öldürülmesi, yaralanması, taciz veya tecavüze uğraması.● 16 Mayıs 1919 Mustafa Kemal Paşa'nın bandırma vapuru ile İstanbul’dan samsun'a hareket etmesi.● 16 Mayıs 1919 yunan ordusu birliklerinin urla, çeşme, Karaburun ve sakız midilli Sisam Ahikerya İpsala adalarını işgali Seferihisar’ı işgali.● 18 Mayıs 1919 yunan ordusu birliklerinin Söke’yi işgali.● 19 Mayıs 1919 Mustafa Kemal Paşa'nın samsun'a ayak basması.● 19 Mayıs 1919 damat Ferit Paşa'nın İzmir’in işgali nedeniyle dağıtılmış olan kabinenin yerine ilk sadaretinin ikinci kabinesini kurması.● 21 Mayıs 1919 yunan ordusu birliklerinin menemen ve Torbalı’yı işgali.● 22 Mayıs 1919 yunan ordusu birliklerinin Selçuk ve bayındır'ı işgali.● 23 Mayıs 1919 Sultanahmet Mitingleri’nin birincisinin gerçekleştirilerek Halide Edip'in tarihi bir konuşma yapması mitingler 30 Mayıs 1919 -, 10 Ekim 1919 ve 13 Ocak 1920 tarihlerinde tekrarlanacaktır.● 23 Mayıs 1919 yunan ordusu birliklerinin Foça’yı işgali.● 25 Mayıs 1919 yunan ordusu birliklerinin Manisa’yı işgali.● 26 Mayıs 1919 yunan ordusu birliklerinin Germencik’i işgali.● 27 Mayıs 1919 yunan ordusu birliklerinin aydın ve İncirliova’yı işgali.● 29 Mayıs 1919 yunan ordusu birliklerinin Turgutlu’yu işgali.● 30 Mayıs 1919 yunan ordusu birliklerinin tire'yi işgali.● 1 Haziran 1919 yunan ordusu birliklerinin Ödemiş’i işgali.● 2 Haziran 1919 yunan ordusu birliklerinin Kınık ve kiraz'ı işgali.● 3 Haziran 1919 yunan ordusu birliklerinin Nazilli’yi işgali.● 12 Haziran 1919 yunan ordusu birliklerinin Bergama’yı işgali.● 13 Haziran 1919 yunan ordusu birliklerinin Dikili’yi işgali.● 14 Haziran 1919 Yusuf İzzet Paşa komutasındaki Kuvayı milliye güçlerinin Balıkesir’den hareketle Bergama’yı kuşatması ve Bergama baskınını gerçekleştirmesiyle yunan ordusunun 400 kadar zayiatla Bergama’yı terk ederek menemen'e çekilmek zorunda kalması.● 22 Haziran 1919 Mustafa Kemal Paşa, Rauf Orbay, refet bele, ali Fuat Cebesoy ve kazım Karabekir tarafından Amasya genelgesinin yayınlanması ile Sivas’ta ulusal ölçekte ve öncesinde Erzurum’da doğu vilayetleri için milletin istiklalini kurtarma amaçlı kongreler düzenlenmesi çağrısı yapılması.● 28 Haziran 1919 yunan işgaline direnişin örgütlenmesi amaçlı birinci Balıkesir kongresinin toplanması. batı Anadolu’nun tamamını kapsayacak bir kongrenin Alaşehir’de toplanmasına karar verilmesi. Balıkesir’de aynı amaçla 10 Mart 1920 tarihine kadar artarda beş kongre düzenlenecektir.● 30 Haziran 1919 yunan ordusu birliklerinin Burhaniye ve Saruhanlıyı işgali.● 21 Temmuz 1919 Damat Ferit paşa'nın bir gün önce dağıtılmış olan kabinenin yerine ilk sadaretinin üçüncü kabinesini kurması.● 23 Temmuz 1919 Erzurum kongresinin başlaması.● 4 Ağustos 1919 Erzurum kongresinin çalışmalarını tamamlaması.● 16 Ağustos 1919 batı Anadolu’nun tamamında direnişin örgütlenmesi amaçlı Alaşehir kongresinin çalışmalarını tamamlaması ve düzenlenecek Sivas Kongresi’ne gönderilecek temsilcilerin seçilmesi.● 4 Eylül 1919 Sivas kongresinin başlaması.● 11 Eylül 1919 Sivas kongresinin çalışmalarını tamamlaması.● 30 Eylül 1919 Damat Ferit paşa'nın görevden alınmasıyla ilk sadaret döneminin sona erişi.● 6 Ekim 1919 Ali Rıza paşa'nın sadrazamlığa getirilerek kabinesini kurması.● 22 Ekim 1919 Mustafa Kemal Paşa, Rauf Orbay ve Bekir Sami bey'in Heyet-i Temsiliye Amasya’ya gelen Osmanlı hükümeti bahriye nazırı Hulusi Salih paşa ile görüşmeleri sonucunda Amasya Protokolü’nün imzalanması.● 29 Ekim 1919 Fransız ordusu birliklerinin İngilizlerin yerini alarak Maraş’ı işgali.● 31 Ekim 1919 sütçü imam olayı ile Maraş’ta direnişin başlaması● 21 Kasım 1919 Fransız ordusu birliklerinin Mardin’i bir günlük işgal denemesi, şiddetli direnişle karşılaşacaklarını fark ederek aynı gün şehri terk etmek zorunda kalmaları.● 27 Aralık 1919 Mustafa Kemal Paşa'nın Ankara’ya YILINDA YAŞANAN GELİŞMELER-● 26 Ocak 1920 köprülü Hamdi Bey önderliğinde 40 atlı arkadaşının 26 Ocak'ı 27 Ocak'a bağlayan gece akbaş cephaneliği Baskını’nı düzenlemesi.● 12 Şubat 1920 Kuvayi milliye güçlerinin Fransız ordusu birliklerini Maraş’ı terk etmek zorunda bırakmaları.● 2 Mart 1920 Ali Rıza Paşa kabinesinin düşmesi.● 8 Mart 1920 Hulusi Salih paşa'nın sadrazamlığa getirilerek kabinesi kurması.● 2 Nisan 1920 Hulusi Salih paşa kabinesinin düşmesi.● 5 Nisan 1920 damat Ferit paşa'nın bir kez daha sadrazamlığa getirilerek kabinesini kurması.● 13 Nisan 1920 büyük millet meclisi seçimlerine ve Ankara’da hükümet kurulmasına karşı damat Ferit Paşa hükümeti destekli hilafet ordusu hareketinin Düzce’de patlak vermesi.● 18 Nisan 1920 hilafet ordusu hareketinin Bolu’ya yayılması● 20 Nisan 1920 hilafet ordusu hareketinin Gerede’ye yayılması● 23 Nisan 1920 Ankara’da büyük millet Meclisi’nin açılması ve 1. dönem'in olağanüstü şartlarda çalışmalarına başlaması.● 25 Nisan 1920 hilafet ordusu hareketinin Safranbolu’ya yayılması.● 25 Nisan 1920 Kuvayi milliye güçlerinin Fransız ordusu birliklerini Pozantı’yı terk etmek zorunda bırakmaları.● 30 Nisan 1920 hilafet ordusu hareketinin Çerkeş’e yayılması● 27 Mayıs 1920 güney cephesinde kuvayı milliye güçlerinin ilk kapsamlı askeri başarısını teşkil eden Karboğazı baskınında 500 Fransız askerinin esir edilmesi.● 2 Haziran 1920 Kuvayi milliye güçlerinin Fransız ordusu birliklerini Kozan’ı terk etmek zorunda bırakmaları.● 8 Haziran 1920 Fransız askerlerinin Karadeniz Ereğlisi’nden çekilmeleri.● 18 Haziran 1920 Fransızların Zonguldak üzerinde yoğunlaşarak şehrin tamamını ve resmen işgal etmeleri.● 22 Haziran 1920 yunan ordusu birliklerinin Akhisar’ı işgali.● 23 Haziran 1920 yunan ordusunun batı Anadolu’da güney Marmara Bölgesi’nden büyük menderes Nehri’ne kadar uzanan bir hatta geniş çaplı bir taarruza geçmesi.● 24 Haziran 1920 yunan ordusu birliklerinin Salihli, soma ve Kırkağaç’ı işgali.● 25 Haziran 1920 hilafet ordusu hareketinin isyanının bastırılması, İstanbul hükümetinin Ankara hükümeti güçleri karşısından aldığı yenilgiler nedeniyle Kuva-i inzibat iye’yi lağvetmesi.● 25 Haziran 1920 yunan ordusu birliklerinin Alaşehir’i işgali.● 28 Haziran 1920 yunan ordusu birliklerinin kula'yı işgali.● 30 Haziran 1920 yunan ordusu birliklerinin Balıkesir’i işgali.● 1 Temmuz 1920 yunan ordusu birliklerinin Edremit’i işgali.● 2 Temmuz 1920 yunan ordusu birliklerinin bandırma ve Biga’yı işgali.● 5 Temmuz 1920 yunan ordusu birliklerinin Buldan’ı işgali.● 8 Temmuz 1920 yunan ordusu birliklerinin Bursa’yı işgali.● 11 Temmuz 1920 yunan ordusu birliklerinin İznik’i işgali.● 20 Temmuz 1920 yunan ordusu birliklerinin işgali Trakya’ya yayarak Tekirdağ, Marmara Ereğli ve çorlu'yu işgali.● 4 Ağustos 1920 yunan ordusu birliklerinin Gelibolu’yu işgali.● 11 Temmuz 1920 Kuvayi milliye güçlerinin Fransız ordusu birliklerini Birecik’i terk etmek zorunda bırakmaları.● 31 Temmuz 1920 bir gün önce kabinesini yenilemek amacıyla istifa etmiş bulunan damat Ferit paşa'nın son hükümetini kurması.● 10 Ağustos 1920 sadrazam damat Ferit paşa, büyükelçi Bağdatlı hadi paşa, maarif nazırı eğitim bakanı reşad halis ve eski maarif nazırı rıza Tevfik’in Sevr Antlaşması’nı imzalamaları.● 28 Ağustos 1920 yunan ordusu birliklerinin uşak ve Afyonkarahisar'ı işgali.● 17 Ekim 1920 damat Ferit paşa'nın son kabinesinin düşmesi.● 21 Ekim 1920 Son Osmanlı sadrazamı Ahmet Tevfik paşa'nın yeniden göreve tayin edilerek hükümetini kurması.● 22 Ekim 1920 Kuvayi milliye güçlerinin Fransız ordusu birliklerini Saimbeyli’yi terk etmek zorunda YILINDA YAŞANAN GELİŞMELER-● 6 Ocak 1921 I. İnönü Muharebesi’nin başlaması. savaş altı gün sürecek ve 11 Ocak'ta ismet paşa İsmet İnönü komutasındaki Türk ordusu birliklerinin zaferi ile sonuçlanacaktır.● 7 Mart 1921 Kuvayi Milliye güçlerinin Fransız ordusu birliklerini Kadiri’yi terk etmek zorunda bırakmaları.● 22 Mart 1921 Kuvayi Milliye güçlerinin Fransız ordusu birliklerini Feke’yi terk etmek zorunda bırakmaları.● 23 Mart 1921 II. İnönü Muharebesi’nin başlaması. savaş on gün sürecek ve 1 Nisan'da ismet paşa İsmet İnönü komutasındaki Türk ordusu birliklerinin zaferi ile sonuçlanacaktır.● 28 Mart 1921 Kuvayi Milliye güçlerinin Fransız ordusu birliklerini Düziçi ve bahçe'yi terk etmek zorunda bırakmaları.● 1 Nisan 1921 Kuvayi Milliye güçlerinin Fransız ordusu birliklerini Karaisalı’yı terk etmek zorunda bırakmaları.● 11 Nisan 1921 Kuvayi Milliye güçlerinin Fransız ordusu birliklerini Urfa’yı terk etmek zorunda bırakmaları.● 9 Haziran 1921 Fransız eski devlet bakanı Franklin Bouillon'un Fransız birliklerinin sürekli gerilediği güney cephesi konusunda bir anlaşmaya varmak üzere Fransa hükümetinin temsilcisi sıfatıyla Ankara’ya gelmesi.● 21 Haziran 1921 Türk ordusunun başlıca malzeme sevkiyat kanalı İnebolu limanının yunan muhribi Kilis ve destroyer Panthir tarafından bombalanması. bombardıman 30 Ağustos günü tekrarlanacaktır.● 21 Haziran 1921 Fransızların Zonguldak’tan işgali kaldırarak askerlerini geri çekmeleri● 23 Ağustos 1921 Sakarya meydan Muharebesi’nin başlaması.● 13 Eylül 1921 Sakarya meydan Muharebesi’nin Türk zaferi ile sona erişi.● 20 Ekim 1921 Türk dışişleri bakanı Yusuf kemal Tengirşenk ile Fransa hükümeti temsilcisi Franklin Bouillon arasında Güney Cephesi’nde savaşın sona ermesini sağlayan Ankara mutabakatnamesinin imzalanması.● 15 Kasım 1921 Fransız ordusu birliklerinin İslahiye’yi boşaltmaları.● 7 Aralık 1921 Fransız ordusu birlikleri ile eşzamanlı olarak İngiliz işgal kuvvetlerinin Kilis’i boşaltmaları.● 25 Aralık 1921 Fransız ordusu birliklerinin Antep’i YILINDA YAŞANAN GELİŞMELER-● 3 Ocak 1922 Fransız ordusu birliklerinin mersin'i boşaltmaları.● 5 Ocak 1922 Fransız ordusu birliklerinin adana, Ceyhan ve Tarsus’u boşaltmaları.● 7 Ocak 1922 Fransız ordusu birliklerinin Osmaniye’yi boşaltmaları.● 8 Ocak 1922 Fransız ordusu birliklerinin Erzin’i boşaltmaları.● 9 Ocak 1922 Fransız ordusu birliklerinin Dörtyol’u boşaltmaları.● 26 Ağustos 1922 başkomutanlık meydan Muharebesi’nin başlaması. meydan muharebesi beş gün sürecek ve 30 Ağustos'ta kesinleşen Türk zaferi sonrasında büyük taarruz başlayacaktır.● 27 Ağustos 1922 Afyonkarahisar ve Sincanlının yunan işgalinden kurtuluşu.● 30 Ağustos 1922 Kütahya, Altınyayla ve Demirci’nin yunan işgalinden kurtuluşu.● 31 Ağustos 1922 Banaz ve Sivaslı’nın yunan işgalinden kurtuluşu.● 1 Eylül 1922 uşak, Seyitgazi, Gediz ve kiraz'ın yunan işgalinden kurtuluşu.● 2 Eylül 1922 Eskişehir, Karahallı, Ulubey ve Dursunbey’in yunan işgalinden kurtuluşu.● 3 Eylül 1922 eşme, ödemiş, selendi, tavşanlı, Emet, güney, Buharkent ve Bigadiç’in yunan işgalinden kurtuluşu.● 4 Eylül 1922 Bilecik, Bozüyük, söğüt, buldan, bayındır, tire, Simav, kula ve Sarıgöl’ün yunan işgalinden kurtuluşu.● 5 Eylül 1922 Kuyucak, nazilli, Sultanhisar, Kınık, sındırgı, susurluk, pazaryeri, Domaniç, Alaşehir, Gördes ve Salihli’nin yunan işgalinden kurtuluşu.● 6 Eylül 1922 Balıkesir, balya, gönen, Savaştepe, Kepsut, söke, İnegöl, Yenişehir, Akhisar, Ahmetli, Gölmarmara’nın yunan işgalinden kurtuluşu.● 7 Eylül 1922 aydın, İncirliova, germencik, Kuşadası, İvrindi, torbalı, Saruhanlı ve Turgutlu’nun yunan işgalinden kurtuluşu.● 8 Eylül 1922 Manisa, Selçuk, Kemalpaşa, Burhaniye, havran, Edremit’in yunan işgalinden kurtuluşu.● 9 Eylül 1922 İzmir’in yunan işgalinden kurtuluşu.● 10 Eylül 1922 Orhangazi’nin yunan işgalinden kurtuluşu.● 11 Eylül 1922 bursa, gemlik, Orhaneli, Seferihisar ve Foça’nın yunan işgalinden kurtuluşu.● 12 Eylül 1922 sandıklı, haymana, Mudanya, Kırkağaç ve Urla’nın yunan işgalinden kurtuluşu.● 13 Eylül 1922 soma'nın yunan işgalinden kurtuluşu. 17 Eylül'e kadar sürecek 1922 İzmir yangınının başlaması.● 14 Eylül 1922 Manyas, Karacabey, Mustafakemalpaşa, Bergama ve Dikili’nin yunan işgalinden kurtuluşu.● 15 Eylül 1922 Ayvalık’ın yunan işgalinden kurtuluşu.● 16 Eylül 1922 çeşme'nin yunan işgalinden kurtuluşu.● 17 Eylül 1922 bandırma'nın yunan işgalinden kurtuluşu.● 18 Eylül 1922 Erdek, Biga, çan, Karaburun ve mahmudiye'nin yunan işgalinden kurtuluşu.● 20 Eylül 1922 Mihalıççık ve Sivrihisar’ın yunan işgalinden kurtuluşu. balkan Savaşı’nda Yunanistan’ın eline geçmiş bulunan Bozcaada’nın alınması.● 21 Eylül 1922 Ayvacık’ın yunan işgalinden kurtuluşu.● 22 Eylül 1922 Emirdağ’ın yunan işgalinden kurtuluşu.● 24 Eylül 1922 Bolvadin ve çay'ın yunan işgalinden kurtuluşu. balkan Savaşı’nda Yunanistan’ın eline geçmiş bulunan Gökçeada’nın alınması.● 25 Eylül 1922 Lapseki’nin yunan işgalinden kurtuluşu.● 3 Ekim 1922 Mudanya mütarekesi görüşmelerinin başlaması.● 11 Ekim 1922 Mudanya Mütarekesi’nin imzalanması ile savaşın fiilen sona erişi.● 1 Kasım 1922 padişahlığın kaldırılması.● 17 Kasım 1922 Osmanlı padişahı vı. Mehmet Vahdettin’in İstanbul’dan YILINDA YAŞANAN GELİŞMELER-● 17 Şubat 1923 İzmir iktisat Kongresi’nin açılışı.● 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması’nın imzalanması.● 23 Ağustos 1923 müttefik birliklerinin Lozan antlaşması çerçevesinde İstanbul’dan ayrılmaya başlamaları.● 9 Eylül 1923 cumhuriyet halk Fırkası’nın CHP kuruluşu.● 23 Eylül 1923 son müttefik birliklerinin İstanbul’dan ayrılması.● 6 Ekim 1923 bir gün önce Üsküdar’ı teslim alan şükrü naili paşa komutasındaki Türk birliklerinin şehrin yönetimini almak üzere İstanbul’a girişi. 7 Ekim tarihinde şile, 8 Ekim tarihinde Çatalca’ya kadar tam denetimin sağlanması.● 29 Ekim 1923 Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanı. - Okuma Sayısı Bu yazı 152731 defa okunmuştur. Giriş Ehliyet Sınavı AÖF Soruları Soru & Cevap Soru Tara Menu Soru TaratKitaptan sorunun resmini çek hemen cevaplansın. ASamsun-Sivas-Amasya-Havza-Erzurum-Ankara BSamsun-Erzurum-Amasya-Havza-Sivas-Ankara CSamsun-Havza-Amasya-Sivas-Erzurum-Ankara DSamsun-Havza-Amasya-Erzurum-Sivas-Ankara CEVABI GÖSTER Soru TaratKitaptan sorunun resmini tara hemen cevaplansın. Test Sorusu Ara? den fazla soru içinde arama yap. Rastgele Sorular Dersle ilgili bir konunun lehinde ve aleyhinde konuşmak üzere iki grubun oluşturulduğu, her grubun ise belli bir hazırlık yaptıktan sonra kendi fikirlerini savunmaya ve öteki grubun fikirlerini ve görüşlerini çürütmeye çaba sarf ettiği tartışma yöntemi aşağıdakilerden hangisidir?Aşağıdakilerden hangisi eğitim programlarının temel ögelerinden biri değildir?Hangisi davranışçı yaklaşımla ile ilgili değildir?Aşağıdakilerden hangisi öğretim ortamlarının psikososyal değişkenleri arasında yer almaktadır?Program planlamasında gerçekleştirilmesi gereken ilk adım aşağıdakilerden hangisidir?Aşağıdakilerden hangisi stratejik öğrenme yaklaşımını tercih eden öğrenci eğilimidir?Araştırma-inceleme yoluyla öğretme stratejisinin ilk aşaması aşağıdakilerden hangisidir?'Hazırlanan programlar, öğretmenlerin anlayabileceği bir dil ve anlatımla yazılmalı, açık ve anlaşılır olmalıdır' hangi kavramın tanımıdır?Kapsam açısından ele alındığında programlar hangi şekilde sıralanmalıdır?Öğretim ortamında davranış sorunlarını önlemek için öğretimin iyi bir şekilde planlanması, uygulanması ve değerlendirilmesi süreci aşağıdaki kavramlardan hangisi ile açıklanır?Öğrenme-öğretme sürecinde kaç temel öge bulunmaktadır?Bilgi işleme kuramı kaç ana bileşenden oluşur?Öğretim süresi, sınıftaki öğrenci sayısı ve konu bakımından küçültülmüş ve yoğunlaştırılmış bir öğretim deneyimi olan öğretim tekniği aşağıdakilerden hangisidir?Öğretim etkinliklerinin beklentilere ne düzeyde yanıt verdiğinin ortaya konulması sınıf öğretimi yönetimindeki hangi aşamada gerçekleşmektedir?Bireyin öğrenmesini sağlayan etkinlikler nasıl tanımlanmaktadır? Favorilere Eklendi Favorilere eklemek istediğinizden emin misiniz? Eklerseniz bu sayfaya favoriler sayfasından erişebilirsiniz. Vazgeç Giriş Yap Üye Adı Zorunlu Şifre Zorunlu Şifremi Unuttum! Hesap Aç Ücretsiz hesap aç Kayıt Ol Üye Adı Zorunlu Email Zorunlu Şifre Zorunlu Adınız Zorunlu Soyadınız Zorunlu Zorunlu Zaten Üyemisin? Giriş Yap. Şifre Kurtarma Email Zorunlu Başarılı İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir. 27 Eylül 201826 Mart 2020 Atatürk ve Erzurum Kongresi, Atatürk ve Sivas Kongresi, Erzurum Kongresi maddeleri, Erzurum Kongresi ne zaman yapıldı, Erzurum Kongresi'nde alınan kararlar, Erzurum Ve Sivas Kongreleri, Heyet-i Temsiliye Nedir Tarihi, Sivas Kongresi, Sivas Kongresi maddeleri, Sivas Kongresi ne zaman yapıldı, Sivas Kongresi'nde alınan kararlar, Sivas ve Erzurum Kongresi delegeleri Mustafa Kemal, Amasya Genelgesi ile 10 Temmuz 1919’da Erzurum’da bir kongrenin yapılacağını duyurmuştu. Bu hususta ilgililere, kongreye delege göndermeleri için Yazının Tamamı Savaşların kronolojik sırası nasıldır? KURTULUŞ SAVAŞI 1919-1922Türk Kurtuluş Savaşı; ülke bütünlüğünü korumak, ulusal egemenliğe dayalı, tam bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak için tüm ulusca girişilen, çok cepheli bir savaştır. Kurtuluş Savaşı; Osmanlı Devleti’ni yok eden, Türklere yaşam hakkı tanımayan 30 Ekim 1918 tarihli Mondros Ateşkes Antlaşması sonucu Türk milletinin bir ölüm-kalım mücadelesi olarak SAVAŞI ÖNCESİ DURUMOsmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı’ndaki yenilgisini belirleyen Mondros Ateşkes Antlaşması 30 Ekim 1918 ile Anadolu ve Trakya her türlü işgale açık bir duruma geliyordu. Çünkü Mondros ateşkes hükümleri galip devletlere gerekli gördükleri her yeri işgal etme hakkı tanıyordu. Ülke işgale uğrarken Padişah için önemli olan; saltanatın, halifeliğin ve hanedanın selameti idi. Bu antlaşma çok ağır koşulları içerirken, İstanbul Hükümeti ileride yapılacak barış görüşmelerinde bu koşulları hafifletebileceğini umuyordu. Mondros Ateşkes antlaşmasının hemen ardından işgaller başladı. Bu antlaşmanın 7 inci maddesine göre, İtilaf devletleri güvenliklerini tehdit eden bir durumu bahane ederek istedikleri bölgeleri işgal edebileceklerdi. Boğazlar İngilizlerin kontrolüne geçti. İngilizler Çanakkale, Musul, Batum, Antep, Konya, Maraş, Samsun, Bilecik, Merzifon, Urla ve Kars’ı işgal ettiler. Fransızlar ise; Trakya’daki demiryolunun önemli istasyonlarını, Dörtyol, Mersin, Adana ve Afyon istasyonunu işgal ettiler. İngilizler tarafından işgal edilen, Güney Doğu’daki bazı iller daha sonradan Fransızlara terk edilmiştir. İtalyanlar ise Antalya, Kuşadası, Bodrum, Fethiye ve Marmaris’i işgal ettiler. Konya ve Akşehir’e de asker yolladılar. Mondros Mütarekesi’nin Doğu Anadolu’da 6 vilayetin Ermenilere bırakılacağına ilişkin maddesi Ermenileri harekete geçirdi. Ermeniler kurdukları Alaylarla Doğu Anadolu’da yayılmaya ve bölgedeki Türklere zulüm ve baskı yapmaya başladılar. Kozan, Osmaniye, Mersin ve Adana’ya Fransızlarla birlikte Ermeni çetecileri de geldi. Yunanlılar kendilerine vaat edilen Ege Bölgesi’ni ele geçirmek üzere, İngiliz, Amerikan ve Fransız savaş gemilerinin koruması altında, 15 Mayıs 1919’da İzmir’i işgale başladılar. İzmir’in işgaline tepki olarak gazeteci Hasan Tahsin tarafından düşmana atılan ilk kurşun Kurtuluş Savaşımızın başlangıcı olmuştur. Daha sonra Yunanlılar 3 koldan Ege Bölgesi’ni işgale başladılar. Mondros ateşkes antlaşmasından sonra işgallerin başlamasına karşılık Padişah ve Osmanlı Hükümeti işgallere karşı ses çıkarmamışlar, orduyu geliştirip güçlendirmeye yönelmemişler, sadece kendi çıkarlarını düşünmüşler, çekingen ve korkak davranmışlar, ülkeyi içinde bulunduğu durumdan kurtarmak için hiçbir tedbir almamışlardır. Kurtuluş savaşımızda işgallere karşı ilk silahlı direniş Güneydoğu Anadolu’da Fransızlara karşı başlamışsa da, ilk Kuvayı Milliye hareketi Batı Anadolu’da Yunanlılara karşı oluşturulmuştur. Yunan birliklerinin İzmir’i işgal etmesi ve Anadolu içlerine ilerlemeye başlamasına seyirci kalan Osmanlı Hükümeti’nden artık hiçbir şey beklenemezdi. Bu durum, Kuvayı Milliye’nin doğuşunu ve Milli Mücadele’nin başlamasını kolaylaştırıcı etkenler KEMAL’İN SAMSUN’A ÇIKIŞI VE KONGRELERGelişmeleri yakından takip eden Mustafa Kemal Paşa, Türk Halkının ulusal egemenliğe dayanan, kayıtsız ve şartsız olarak bağımsız, yeni bir Türk devleti kuracak güçte olduğunu inanıyordu. Padişahın ve İstanbul Hükümeti’nin teslimiyetçi tutumu karşısında kurtuluş yolunun Milli Mücadele olduğunu anlamıştı. Düşman işgallerine karşı bazı bölgelerde gösterilen direniş ve milli teşekküllerin kurulması da onu umutlandırmıştı. Mustafa Kemal Paşa’nın Anadolu’ya geçmek için bir fırsat aradığı sırada, Karadeniz’deki Pontus Rum çetelerinin bölgedeki Türklere karşı saldırıları artmıştı. İngiltere asayiş ve sükunun sağlanmaması durumunda bölgeyi işgal edeceğini bir nota ile İstanbul Hükümeti’ne bildirdi. Padişah bölgedeki güvenliğin sağlanması için Mustafa Kemal Paşa’yı Müfettişliğine atamıştır. Güvendiği arkadaşlarını yanına alan Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktı. Bu tarih aynı zamanda Kurtuluş Savaşı’nın fiilen başladığı tarihtir. Mustafa Kemal, askeri örgütlenmeyi sağlamak için Havza’dan Anadolu’daki tüm komutanlarla temasa geçmiştir. Komutanlara ve Valilere yayınladığı genelgelerle Havza Genelgesi halka felaketin büyüklüğünün anlatılmasını ve işgallere karşı da mitinglerin yapılmasını istemiştir. İlk miting 30 Mayıs 1919’da Havza’da TAMİMİ 22 Haziran 191912 Haziran 1919’da Havza’dan Amasya’ya gelen Mustafa Kemal Paşa buradan yayınladığı bildiri ile ülkenin içine düştüğü durumu açıklıkla saptıyor, çözümün bütün güçlerin birleşmesinden geçtiğini vurguluyordu. Amasya’da Anadolu ve Rumeli’de kurulan Mudafaa-i Hukuku Derneklerini birleştirme, kongreler yaparak tüm ulusun kesin kararına dayalı yeni bir yönetim kurma amacıyla Amasya Tamimi’ni hazırlamıştır. Bu tamimin önemli maddeleri -Vatanın bütünlüğü ulusun bağımsızlığı tehlikededir. Hükümet millet için üstlendiği görev ve sorumluluklarını yerine getirememektedir. -Ulusun bağımsızlığını yine ulusun azim ve kararı kurtaracaktır. -Ulusun haklarını dünyaya duyurmak için her türlü etkiden ve kontrolden uzak bir ulusal kongrenin toplanması şarttır. Bu kongreye her ilden, her sancaktan milletin güvenini kazanmış üç temsilcinin seçilerek hemen yola çıkarılması gereklidir. Keyfiyet milli bir sır olarak saklanmalıdır. -Doğu illeri adına, 10 Temmuz’da Erzurum’da bir kongre toplanacaktır. Amasya Tamimi’nin önemi Bu tamim ulusal egemenliğe dayalı yeni Türk devletinin kurulması yolunda atılan ilk adımdır. Ulusun teşkilatlandırma ve mücadele yöntemleri belirginleşmiştir. Ulusal egemenlik ve ulusal bağımsızlık fikri ilk kez ortaya KONGRESİ 23 Temmuz-7 Ağustos 1919Vilayet-ı Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti Erzurum Şubesi ile Trabzon Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti ortak bir kongre düzenlemek için çalışmalar yapıyorlardı. 3 Temmuz’da Erzurum’a gelen Mustafa Kemal, 8 Temmuz’da İstanbul’a görevinden ve askerlikten ayrıldığını bildirerek, Osmanlı Hükümeti ile tüm ilişkilerini sona erdirmiştir. Mustafa Kemal ertesi gün Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Erzurum Şubesi’nin başkanlığına seçildi. Erzurum, Sivas, Bitlis, Van ve Trabzon’u temsil etmek üzere 56 delegenin katıldığı Erzurum kongresi 23 Temmuz 1919’da Mustafa Kemal’in başkanlığında toplanarak aşağıda yazılı tarihi kararı almıştır. Erzurum Kongresi Kararları -Ulusal sınırlar içinde vatan bir bütündür, bölünemez. -Yabancıların baskısı altındaki Osmanlı Hükümeti’nin dağılması karşısında ulus tümden direniş ve savunmaya geçecektir. -Vatanı kurtarma yolunda İstanbul Hükümet’i başarısız kalırsa geçici bir hükümet kurulacaktır. -Ulusal kuvvetleri ve ulusal iradeyi egemen kılmak esastır -Hıristiyanlara egemenlik ve ayrıcalık tanınamaz. -Manda ve himaye kabul edilemez. -Mebusan Meclisi açılmalı, hükümetin çalışmalarını denetlemelidir. Kongrenin Önemi -Yeni bir devlet kurma düşüncesi belirginleşmiştir. -Misak-ı Milli sınırları ilk kez belirlenmiştir. -Mustafa Kemal’in başkanlığında Doğu illerini temsilen, Heyet-i Temsiliye Temsil Heyeti adıyla bir yürütme organı seçilmiştir. -Erzurum Kongresi’nin toplanma amacı bölgesel, alınan kararlar yönünden ise KONGRESİ 4-11 Eylül 1919Ulusal direnişi oluşturmada ikinci büyük adım Sivas’ta atılmıştır. Bu kongre, Heyet-i Temsiliye’nin yanı sıra bazı vilayetlerden seçilmiş temsilcilerle birlikte 38 delegenin katılımı ile 04/11 Eylül 1919’da yapılmıştır. İstanbul Hükümeti’nin Sivas’ta kongrenin yapılmasını önlemek için uyguladığı tüm baskılar sonuçsuz kalmıştır. Sivas Kongresi Kararları -Erzurum Kongresinde alınan kararlar kabul edildi. -Anadolu ve Rumeli’de kurulmuş olan Müdafaa-i Hukuk dernekleri, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Derneği adı altında birleştirildi. Erzurum Kongresi’nde seçilen 9 kişilik Heyet-i Temsiliye, 6 kişi daha ilave edilerek tüm yurdu temsil etme yetkisiyle genişletildi. Başkanlığına Mustafa Kemal getirilmiştir. Önemi -Erzurum kongresinde alınan kararlar bir bölge halkının kararları olmaktan çıkarılıp tüm ulusa mal edilmiştir. -Ulusun geleceğine ulusun kendisinin karar vereceği ilkesi gerçekleştirilmiştir. kongrede Temsil Heyeti’nin başkanı olarak seçilmekle Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın yetkili lideri haline gelmiştir. -TBMM bu kongrede seçilen Temsil Heyeti tarafından GÖRÜŞMELERİ 20-22 Ekim1919Mustafa Kemal, İstanbul Hükümeti ile yaptığı yazışmalarda; Hükümetin Erzurum ve Sivas Kongreleri’nde alınan kararlarına bağlı olmasını, Meclis-i Mebusan toplanana kadar hükümetin önemli kararlar almamasını, atamalarda Heyet-i Temsiliye’ye danışılmasını istemiştir. Ancak bütün bu yazışmalar bir sonuç vermedi. Bununla birlikte, İstanbul Hükümeti Mustafa Kemal ile görüşmek üzere Anadolu’ya bir temsilci gönderdi.Bahriye Nazırı Salih Paşa. İstanbul Hükümeti ile Heyet-i Temsiliye arasında yapılan Amasya görüşmelerinde taraflar şu esaslar üzerinde anlaşmışlardır -İstanbul Hükümeti Sivas Kongresi kararlarını Meclis-i Mebusan’da onaylanması şartıyla kabul edecektir. -Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Derneği yasal bir kuruluş olarak İstanbul Hükümeti’nce tanınacaktır. -Türklerin çoğunlukta olduğu yerlerin işgaline izin verilmeyecektir. -Müslüman olmayan topluluklara Türklerin egemenlik haklarını, toplumsal dengesini bozacak ayrıcalıklar tanınmayacaktır. -Meclis-i Mebusan’ın güvenlik bakımından İstanbul’ da toplanması uygun değildir. -İtilaf Devletleri ile yapılacak barış görüşmelerinde Heyet-i Temsiliye’nin uygun göreceği temsilcilerin bulunması sağlanacaktır. Sonuç -Heyet-i Temsiliye Osmanlı Hükümeti tarafından resmen tanınmıştır. -Görüşmeler sonunda Meclis-i Mebusan’ın İstanbul’da açılması İstanbul Hükümeti’nce kabul TEMSİLİYE’NİN ANKARA’ YA GELİŞİ 27 ARALIK 191927 Aralık 1919’da Ankara’ya gelen Mustafa Kemal burasını Anadolu’daki direniş hareketinin merkezi olarak seçmişti. Gerçekten de Ankara coğrafi konum bakımından Anadolu’nun ortasına yakın bir yerde o dönemin en önemli ulaşım aracı olan demiryolu Ankara’ya kadar MEBUSAN’IN SON TOPLANTISI VE MİSAK-I MİLLİ’NİN KABUL EDİLMESİ 28 Ocak 192012 Ocak 1920’de Osmanlı Meclis-i Mebusan son kez toplandı. Bu meclisin verdiği en önemli karar, taslakları Mustafa Kemal tarafından milletvekillerine Ankara’da verilen ve sonraları Misak-i Milli olarak adlandırılacak olan Ahd-ı MilliyeUlusal And 28 Ocak 1920’de kabul edildi. Meclisin ve İstanbul Hükümeti’nin çalışmalarından ve Anadolu’da artan direniş hareketlerinden rahatsızlık duyan İtilaf Devletleri 16 Mart 1920’de İstanbul’u işgal ettiler. Yunan birlikleri de Anadolu içlerine doğru ilerlemeye başladı. İstanbul’un işgalinden sonra Meclis-i Mebusan padişah tarafından kapatılmıştır. Misak-ı Milli Ulusal And kararları -Halkı özgür kalır kalmaz ana yurda kendi istekleriyle katılmış olan Kars, Ardahan, Artvin için gerekirse yeniden oylama yapılacaktır. -Batı Trakya’nın durumu orada yaşayanlar tarafından saptanmalıdır. -Halifeliğin, İstanbul ve Marmara’nın güvenliği sağlanmalıdır. Boğazlar konusu, ilgili devletlerle birlikte verilecek kararlarla çözümlendikten sonra Boğazlar dünya ticaretine açılabilecektir. -Azınlıklar için istenen haklar sınırlarımız dışındaki Türklere de uygulanması koşuluyla kabul edilebilir. -Ulusal ve ekonomik gelişmemizi mümkün kılmak amacıyla tam serbestlik ve bağımsızlık sağlanması, siyasi, adli, mali gelişmemize engel olan sınırlamaların kaldırılması gereklidir. -Müslüman Arapların çoğunlukta olduğu yerlerin kaderi halkın oyuna uygun olmalıdır. Önemi -Misak-ı Milli ile Paşa’nın düşünceleri Osmanlı parlamentosu tarafından kabul edilmiş ve yasallaşmıştır. -Türk ulusunun bağımsızca yaşayacağı vatan sınırları BÜYÜK MİLLET MECLİSİNİN AÇILMASI 23 Nisan 1920İstanbul’un işgali edilmesi ve Meclis-i Mebusan’ın kapatılmasıyla Osmanlı yönetimi çökmüştür. Padişah İtilaf Devletlerin esiri haline gelmişti. Böyle bir durumda ulus kendisini yönetmeye başlamalıdır. Ulusu temsil eden, ulus adına karar veren yetkili organa ihtiyaç vardır. Bu da yeni bir meclistir. 23 Nisan 1920’de 338 milletvekilinin katılımı ile TBMM açıldı. Meclisin açılmasıyla Heyet-i Temsiliye’nin görevi sona ermişti. Meclis başkanlığa getirmiştir. 2 Mayıs 1920’de ilk TBMM Hükümeti kuruldu. 20 Ocak 1921’de yeni Türk devleti’nin ilk Anayasa’sı Teşkilat-ı Esasiye oluşturulmuştur. Bu anayasaya göre;. -Egemenlik ulusa aittir. -Kuvvetler birliği ilkesini benimsemiştir. -Meclis Başkanı hükümetin de AYAKLANMALARUlusal Kurtuluş Savaşı boyunca Anadolu’nun çeşitli yerlerinde bir çok ayaklanmalar çıkmıştır. Bu ayaklanmaların bir bölümü Türk topraklarını parçalayarak yeni bir devlet kurmayı amaçlayan, diğer bölümü ise, saltanat ve hilafete geleneksel ve dinsel bakımdan bağlı olanlarca çıkarılmış isyan hareketleridir. Hıyanet, kin ve taassubun yarattığı isyanların amacı; milli hareketi boğmaktır. Atatürk, öncelikle iç isyanların bastırılmasına, ülkede iç güvenliğin sağlanmasına son derece önem vermiştir. Bir yandan vatana ihanet yasası çıkarılırken, öbür yandan da iç isyanları bastırmada kullanılmak üzere Seyyar Jandarma Müfrezeleri kurulmuştur. Ayaklanmalar milli mücadeleyi geçiktirmiştir. Bu ayaklanmalar Doğrudan İstanbul Hükümetince Yürütülenler -Ahmet Aznavur Ayaklanması 2 Kasım 1919-16 Nisan 1920 Manyas –Susurluk-Gönen –Ulubat dolaylarında Aznavur’un çıkardığı ayaklanmayı önce Milli kuvvetler, sonra’da Çerkez Ethem bastırmıştır. -Halifelik ordusu Kuva-i İnzibatiye İstanbul yönüne geçişi sağlayan Geyve ve çevresinde iyi donatılmış Kuva-i Milliye’ye karşı İngilizlerin desteği ile kurulan Halifelik Ordusu. Milli Kuvvetler tarafından dağıtılmıştır. İstanbul Hükümeti ve İşgal Güçlerinin Birlikte Çıkardığı Ayaklanmalar En yaygın olanıdır. İşgalcileri kendi etki alanlarındaki milli uyanışı ezmek için her çareye başvurmuşlardır. Gizli ajanlarıyla İstanbul Hükümetiyle işbirliği yapıp din sömürücülüğü yoluyla halkı ayaklandırmışlardır. -Bolu-Düzce-Hendek ve Adapazarı Ayaklanmaları Boğazları elde tutmak amacıyla çıkartılan ayaklanma. Kuvayı Milliye kuvvetlerince bastırılmıştır. -Yozgat Ayaklanması Bu ayaklanmayı Çerkez Ethem daha sonrada Milli Kuvvetler bastırmıştır. -Afyon Ayaklanması Yunan ajanlarının kışkırtması sonucunda Çopur Musa adlı çıkar düşkününün çıkarttığı bu ayaklanma Kuvayı Milliye tarafından Ayaklanması Din duygusu kullanılarak Fransız, İngiliz, İtalyan ajanlarının kışkırtmalarıyla çıkmıştır. Milli kuvvetlerce Aşireti Ayaklanması Urfa’da yaşayan bu aşiret Fransızlarla işbirliği yaparak ayaklanmıştır. Milli kuvvetlerce Çıkardığı Ayaklanmalar -Fransızların desteğiyle 10 Temmuz 1920’de Adana’ya giren Ermeni İntikam Alayı’nın ayrıca doğu illeri sınırında bulunan diğer Ermenilerin ayaklanma kışkırtma ve savaş açma şeklindeki baskılarıdır. -Yunan desteğini alamayan Doğu Karadeniz Rumlarının Pontus devletini kurma amacıyla çıkarttığı ayaklanmalardır. Aralık 1920 de başlayan ayaklanmalar kesin zaferin kazanılmasından sonra 1923’ de tam olarak Milliye yanlısı olup sonradan ayaklananlar Düzenli Ordununu kurulmasına tepkidir -Demirci Mehmet Efe Aralık 1920’de ayaklanmış, Refet Bey tarafından bastırılmıştır. -Çerkez Ethem Ayaklanması I. İnönü savaşı sırasında ANTLAŞMASI 10 Ağustos 1920Osmanlı Devleti ile İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Ermenistan, Belçika, Yunanistan, Hicaz, Polanya, Romanya, Sırp-Hırvat-Sloven ve Çekoslavakya devletleri arasında imzalanan, Türk’ün ölüm fermanı olarak bilinen bu antlaşma 433 maddeden Maddeleri -Osmanlılar’a İstanbul dolayları ve Anadolu’nun küçük bir bölümü bırakılacak. -Boğazlar tüm devletlere açık olup Boğazlar komisyonunca yönetilecek -İzmir dahil Ege’nin büyük bölümü ile, Midye – çizgisinin batısında kalan tüm Trakya Yunanlılara bırakılacak. -Doğu Anadolu’da iki yeni devlet kurulacak.Ermenistan ve Kürdistan -Antalya ve Konya bölgeleri ile Batı Anadolu’nun derinliklerine kadar İtalyanların nüfusuna girecek. -Mersin’den başlayarak Sivas’a kadar uzanan bölgeler Fransızlara bırakılacak. -Arapların yaşadıkları yerler İngiliz ve Fransız mandasına terk edilecek. -Osmanlılar ağır silahlardan arındırılmış küçük bir ordu ve deniz birliği bulunduracak. -Kapitülasyonlar en ağır şekilde yeniden kurulacak. -Azınlıklara çok geniş haklar verilecek. -Antlaşma hükümlerine uyulmazsa İstanbul işgal edilecek. TBMM’nin Sevr Antlaşmasına tepkisi çok sert olup, bu antlaşmayı imzalayanları ve onaylayanları vatan haini saymaya karar SAVAŞI MUHAREBELER VE BARIŞ GÖRÜŞMELERİSAVAŞLARDoğu cephesi savaşları Ermeni sorununun uluslararası bir sorun haline gelmesi, Rusların Berlin Antlaşmasına Ermenilerle ilişkili olarak hüküm koydurmasıyla başlamıştır. Ermeniler Hınçak ve Taşnak adlarıyla terör örgütleri kurarak Ermeni milliyetçiliğini yaymaya, halkı silahlandırarak isyana teşvik etmeye başladılar. Savaşı’nda, Kafkas cephesinin açılması üzerine Ermenilerle Ruslar işbirliğine yönelmişler ve Rusların kışkırtmalarıyla Türkleri katletmeye başlamışlardır. Osmanlı Devleti’nde kışkırtmalar sonucu en son ayaklananlar Ermenilerdir. Bu nedenle, Osmanlılar cephe gerisinin güvenliği için Ermenileri Suriye ve Lübnan’a mecburi göç ettirmiştir1915. İtilaf Devletleri Sevr’i uygulamaya koyabilmek için Batıda Yunanlıları, doğuda Ermenileri kullanmışlardır. İtilaf Devletleri, Akdeniz ve Karadeniz’e çıkış kapıları olacak ve sınırları Wilson tarafından çizilecek Büyük Ermenistan düşünü gerçekleştirmek için Sevr Antlaşması’na bir madde koydular. Rusya’da ihtilal gerçekleşince Ruslar, Doğu Anadolu’da işgal ettikleri yerleri Türklere bırakarak geri çekildiler. Bu arada merkezi Erivan olan bir Ermeni devleti kuruldu 28 Mayıs 1918. Ruslar çekilirken daha Türk ordusu bölgeye ulaşmadan Ermeniler, Rusların yerini aldı ve Wilson ilkelerini kendilerine göre yorumlayarak Doğu Anadolu’nun kendilerine ait olduğunu ileri sürüp, Gümrü, Iğdır, Arpaçay ve Aras’a kadar ilerlediler. Ulusal Kurtuluş Savaşı başlamadan önce Doğu Anadolu’nun Ermenilerin eline geçmesine mani olmak için Doğu Anadolu Müdafaai Hukuk Derneği adıyla bir örgüt kurulmuştu. TBMM Hükümeti 15. Kolordu ko*****ı Kazım Karabekir’i tam yetkiyle Doğu Cephesi Komutanlığına atadı. 28 eylül 19282de, Kazım Karabekir Paşa komutasındaki Türk birlikleri Ermenileri yenilgiye uğrattı. 29 Eylül’de Sarıkamış, 30 Ekim’de Kars ve çevresi Ermeni işgalinden kurtarıldı. Savaşı kaybeden ve bu arada dostlarından bekledikleri yardımın gelmediğini gören Ermeniler barış istemek zorunda kaldılar. Zira Türk kuvvetleri Gümrü’ye kadar gelmişlerdi. 2 Aralık 1920’de Gümrü Antlaşması imzalanarak savaşa son verildi. Gümrü Antlaşması’na Göre -Sevr Antlaşması’nın geçersiz olduğu Ermenilerce de benimsenmiştir. -Ermeniler her türlü isteklerinden vazgeçmişlerdir. Ermenistan kurma girişimleri suya düşmüştür. -1878’de elden çıkan Kars ve çevresi Türk topraklarına katıldı. Önemi -Gümrü Antlaşması TBMM’nin uluslararası alanda ilk siyasi başarısıdır. -Misak-ı Milli’nin doğu sınırları kısmen de olsa belirlendi. -Halk üzerinde ordu ve meclisin güveni CEPHESİ SAVAŞLARI-Mondros Ateşkes Andlaşması’nın koşullarına aykırı olarak İngilizler Musul, İskenderun, Kilis, Antep, Maraş ve Urfa’yı işgal ettiler. Fransızlar ise Adana, Mersin ve Osmaniye’yi işgal ettiler. -Fransa ile İngiltere 15 Eylül 1919’da ikili bir antlaşma yaparak Ortadoğu’yu nasıl paylaşacaklarını belirlediler. Irak ve Filistin İngiliz Mandası, Suriye, Lübnan da Fransız Mandası altına sokuldu. Antep, Maraş, Urfa da el değiştirerek Fransa’ya buralara yerleştikleri gibi Suriye ve Mısır’dan getirdikleri Ermenileri teşkilatlandırıp Türklere saldırtıyorlardı. -Ermeni saldırılarına karşı başlayan direniş hareketlerine, Sivas Kongresi’nde bu yöre için Kuvayı Milliye kurulmasına karar verilerek, halkın da katılımı sağlanmıştır. -Maraş’ta, Sütçü İmam’ın önderliğini yaptığı mücadeleye tüm Maraş halkı katıldı. Maraş’ta tutunamayan düşman şehri terk etmek zorunda kaldı 12 Şubat 1920. Maraş adı TBMM kararı ile 1973’te Kahramanmaraş olarak değiştirildi. -Urfa şehrinde Ali SaipUrsavaş Bey tarafından teşkilatlandırılan Türk direnişi başarıyla sonuçlandı. Fransızlar 11 Nisan 1920’de şehri boşalttılar. Urfa’ya TBMM kararı ile 1984 yılında Şanlıurfa adı verildi. -Antep halkı 1 Nisan 1920’de Fransızlara karşı Salih’in Şahin’ takma adıyla Kuvayı Milliye Komutanlığına atanması halkı daha da örgütlü bir güç haline getirdi. Hiçbir yerden yardım alamayan Anteplilerin Fransızlara karşı direnişi yaklaşık 1 yıl sürdü. Antep şehri, tüm olanaksızlıkları yaşadıktan ve altı bin şehit verdikten sonra onurundan taviz vermeden 9 Şubat 1921’de düşmana teslim olmak zorunda kaldı. TBMM Antep’in direnişini ödüllendirmek için kente Gazi’ ünvanı verdi. -Fransızlar halkın direnişleri sonucunda askeri harekatlarını durdurduktan sonra Sakarya Zaferi’nin arkasından TBMM ile Ankara Antlaşması’nı yaptılar ve işgal ettikleri yerleri boşalttılar. -Antalya, Isparta ve Konya’yı işgal eden İtalyanlara karşı cephe açılmamıştır. Türk ordusunun Batı Cephesi’nde kazandığı zaferler İtalyanları etkilemiş, Sakarya Meydan Muharebesi’nden sonra Anadolu’yu tamamen terk etmişlerdir. Sonuç Ulusal Kurtuluş Savaşımızın Güney Cephesi’ndeki başarıları halk direnişleriyle CEPHESİ SAVAŞLARIUlusal Kurtuluş Savaşı’nın kaderini tayin eden cephe. Düzenli ordunun kurulmasıyla Yunanlılara karşı ETHEM OLAYIDüzenli ordu kurma çalışmaları Kuvayı Milliyecilerden bazılarını tedirgin etmiştir. Bunlardan en önemlisi Çerkez Ethem’dir. Çerkez Ethem Kuvayı Milliye’nin kurulmasına emek vermiş, kendisine bağlı kuvvetlerle iç ayaklanmaları bastırmış, başarılı çalışmaları görülmüştür. Milli Hükümetin kendisine hoş görülü davranması onu şımartmış, TBMM içinde kendine yandaşlar edinerek Ankara Hükümeti’ni rakip olarak görmeye başlamıştır. Yunanlılarla anlaşarak düzenli orduyla savaşmış, yenilerek Yunanlılara İNÖNÜ SAVAŞI 6 – 10 Ocak 1921Çerkez Ethem’in ayaklanmasının yarattığı ortamdan yararlanmak isteyen Yunan ordusu, 6 Ocak 1921’de Bursa ve Uşak’tan hareket ederek, Eskişehir ve Afyon yönünde askeri harekata başlamıştır. Amaçları, Eskişehir’i ele geçirip demiryolu ulaşımını kontrol altına almak, sonra da Ankara’ya işgal ederek TBMM’yi dağıtmaktı. Türk ordusu Yunan ordusunu İnönü’de karşılamıştır. Albay İsmet İnönü’nün komutasındaki düzenli Türk ordusu 10 Ocak 1921’de kendinden kat ve kat üstün olan Yunan ordusunun ileri harekatını İnönü’de durdurmuştur. Sonra da Kütahya yönünden ilerleyen Çerkez Ethem kuvvetleri yenilgiye uğratılmıştır. Savaşı küçük çapta bir savaş olmasına rağmen önemli sonuçlar doğurmuştur. Bu savaşın önemi -Bu muharebenin kazanılmasıyla Türk ulusunun varlığı ve savaş gücünün tükenmediği kanıtlanmış, TBMM Hükümeti’nin yurt içinde ve dışında saygınlığı artmıştır. -Çoklukla ayaklanma odakları söndürülmüş, yurt içinde güvenlik büyük ölçüde sağlanmış bundan sonra, ülkeye yasalar egemen olmuştur. -Devlet kuruluşu işlemeye başlamış, vergi toplanması, asker alma işleri yoluna girmiş, daha önemlisi, Devlet’in kendi kaynaklarına sahip çıkması olanağı sağlanmıştır. -Ordunun geliştirilmesi ve milletin orduya güveni artmıştır. -Ankara Hükümeti Saltanat Yönetimi’nden üstün olduğunu ve onun yerini alması gerektiğini göstermiştir -İtilaf Devletleri Sevr’i tekrar görüşmek için Londra’da konferans düzenlemek zorunda kaldılar. -Sovyet Rusya ile Moskova Antlaşması imzalandı. -İstiklal Marşı kabul edildi. 12 Mart !921 -Teşkilat-ı Esasiye Kanunu Anayasa kabul KONFERANSI 21 Şubat 1921 Savaşı’ndan sonra İtilaf Devletleri Londra’da bir konferans düzenlemeye karar verdiler. -İtilaf Devletleri Sevr’in yeniden gözden geçirilmesini kararlaştırdılar. -Londra’da toplanacak konferansa Osmanlı Devleti ve Yunanistan çağrıldılar. Delegeler arasında Ankara Hükümeti’nin de temsilcisinin bulunmasını şart koştular. Amaçları İstanbul Hükümeti ile Ankara Hükümeti arasında bölücülük yapmaktı. çağrının TBMM’ye yapılması gerektiğini, doğrudan çağrı yapılmazsa konferansa katılmayacaklarını bildirdi. -İtalyanların aracılığıyla Ankara Hükümeti de konferansa davet edildi -TBMM Temsilcisi Bekir Sami Bey, Türk milletinin Misak-i Milli ile belirlenmiş olan haklarını dile getirdi. İtilaf Devletleri bu isteğe önem vermediler. -Konferansta Ankara Hükümeti’ne önerilen barış esasları Sevr’in biraz değiştirilmiş şekli olduğundan reddedildi. Misak-i Milli ile Sevr’in uyuşması düşünülemezdi. Savaşı sürdürmekten başka çare yoktu. Önemi Yeni Türk Devleti İtilaf Devletlerince resmen ANTLAŞMASI 16 Mart 1921Türk ordusunun İnönü Zaferi sonunda Sovyetler Birliği ile TBMM arasında imzalanmıştır. Moskova Antlaşması’na göre -Doğu sınırımız büyük oranda kesinlik kazanmıştır. Kesin sınırımız Kars Antlaşmasıyla belirlenecektir -Sovyetler yeni Türk Devleti’ni ve Misak-i Milli’yi tanımıştır. Böylece ilk kez büyük bir devlet TBMM’yi tanımış oluyor. -İki devlet arasında çeşitli ekonomik ve siyasi konularda karşılıklı yardım kararı alındı -Doğu sınırımız güvenlik altına alındığı için, bu cephedeki kuvvetlerimizin diğer cephelere kaydırılma imkanı İNÖNÜ SAVAŞI 23 -31 Mart 1921Londra Konferansı’nın barış önerilerinin TBMM Hükümeti’nce reddedilmesi üzerine, İtilaf Devletleri’nin isteklerini zorla Türklere kabul ettirmekle görevlendirilen Yunanlılar, Bursa üzerinden Eskişehir’e, Uşak üzerinden Afyon’a doğru 23 Mart’ta saldırıya geçtiler. Yunanlılar, Bilecik’i, İnönü’de Metris Tepe’yi ve Uşak’ı ele geçirmeleri üzerine, TBMM’i Muhafız Taburu cepheye gönderildi. Böylece güçlenen Türk kuvvetleri karşı saldırıya geçerek Yunan saldırısını püskürttü. Batı Cephesi ko*****ı İsmet Bey’in savaş süresince verdiği “mevzilerin kesin olarak savunulması” emri başarının elde edilmesinde etken Nisan 1921’de Yunan ordusu Bursa’ya çekilmeye başladı. Böylece Yunanlılar İnönü’de ikinci kez yenildiler. Sonuç -TBMM Hükümeti varlığını bütün Avrupa devletlerine, resmen olmasa da kabul ettirdi; içte ve dışta nüfuz ve saygınlığı yükseldi. -Avrupa ülkelerinde, İngiliz ve Yunan politikasına karşı güvensizlik ve muhalefet başladı. -Ordu mensuplarında, her bakımdan kendilerine güven arttı. -Bu durum karşısında, Fransızlar Zonguldak’tan, İtalyanlar Güney Anadolu’dan çekilmek zorunda kaldılar. -Türk ordusunun kazandığı zaferler, İtilaf Devletleri’ni Türkler hakkında yararlı kararlar almaya zorladı. İnönü Muharebesi’nin kazanılmasından, Sovyet Rusya ve Afganistan gibi dost devletlerde büyük bir memnunluk duyulmuş ve bu resmen Türk hükümeti’ne – ESKİŞEHİR SAVAŞLARI 10 -24 Temmuz 1921 10 Temmuz’da Yunan saldırısı İnönü-Eskişehir, Afyon ve Kütahya hattında geniş bir cephede başladı. Bu durumda Paşa fazla kayıplar verilmeden ordunun Sakarya Nehri’nin doğusuna çekilmesine karar verdi. Ordu, Sakarya’nın doğusunda toparlanmaya başladı. Yunanlılar da Sakarya Nehri kıyılarına kadar ilerlediler. Yunanlılar Sakarya Nehri’nin batı tarafında durmuşlar, yeni bir saldırı için hazırlıklara başlamışlardı. Sonuç; -Eskişehir, Afyon ve Kütahya elimizden çıkmıştır. -Meclis tarafından M. Kemal 5 Ağustos 1921’de başko***** seçilmiştir. -M. Kemal ayrıca üç ay süreyle meclisin yetkilerine de sahip olacaktı. M. Kemal ilk iş olarak ordunun gereksinimlerinin sağlanması için 7-8 Ağustos 1921’ de Tekalif-i Milliye Emirleri Ulusal Yükümlülükler yayınladı. Tekalif-i Milliye emirlerinin uygulanmasında çıkacak aksaklıkları ortadan kaldırmak için çeşitli yerlerde İstiklal Mahkemeleri MEYDAN MUHAREBESİ 23 Ağustos – 12 Eylül 1921 23 Ağustos – 13 Eylül 1922 tarihleri arasında yapılan. Türk milleti için bir ölüm kalım savaşı olan Sakarya Meydan Muharebesi; Kurtuluş Savaşı içinde kader tayin edici olmuştur. Bu savaştan önce Yunanlıların başlıca hedefi; Ankara yönünde ilerleyerek, Türk Ordusunu yok etmek ve Kurtuluş Savaşı’nın sembolü ve direniş merkezi haline gelen Ankara’yı ele geçirmekti. Böylece Türk azim ve direnme gücü yok edilmiş olacaktı. Mustafa Kemal ATATÜRK’ün emir ve komutasında, Türk ulusunun kanıyla yapılan ve dünya harp tarihine “en uzun meydan muharebesi”; Türk Kurtuluş Savaş’ı tarihine de “subay muharebesi” diye geçen Sakarya Destanı 21 gün 21 gece devam etmiş ve 13 Eylül günü Yunanlıların Sakarya Nehri’nin doğusunu tamamen terk etmesiyle son bulmuştur. Başko***** Mustafa Kemal, Sakarya Meydan Muharebesi sırasında ülke savunmasını şu şekilde ifade etmiştir. “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O sathı bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanı ile ıslanmadıkça bırakılamaz. Onun için küçük, büyük her birlik bulunduğu mevziden atılabilir; fakat, küçük büyük her birlik durabildiği noktadan yeniden düşmana karşı cephe teşkil edip muharebeye devam eder. Yanındaki birliğin çekilmek zorunda kaldığını gören birlikler, ona uymaz; bulunduğu mevzide sonuna kadar durmaya ve direnmeye mecburdur”’ Taarruz inisiyatifinin Türk Ordusu’na geçmesini sağlayan Sakarya Zaferi, TBMM hükümetine siyasi başarı kapılarını aralamış Türk milletinin özgürlüğünü ve vatanını kurtaracağı inancını da kuvvetlendirmiştir. Sakarya Savaşı sonunda; Türk Ordusu’nun 1683 yılındaki yenilgisinden beri süregelen çekilmesi sona ermiştir. Bu savaş, Türk ordusu’nun son savunma savaşıdır. -Düşman 10 Eylül’de karşı taarruzla Afyon-Kütahya hattına kadar atılmıştır. -Savaş Türk ordusunun üstün zaferiyle sonuçlanmıştır. Sonuçları -Ulusal Kurtuluş Savaşının son savunması savaşıdır. -Düşmanın saldırı gücü tükenmiş, Türk topraklarını ele geçirme istek ve umudu yok olmuş, savunmaya geçmişlerdir. -Bu savaşa Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak Batı Cephesi ko*****ı İsmet İnönü Paşalar katılmıştır. Subaylar savaşıdır. -M. Kemal’e mareşallik rütbesi ve Gazi ünvanı 19 Eylül 1921 verilmiştir. -Sovyetler Birliği ile Kars, Fransızlarla Ankara Antlaşmaları imzalanmıştır. -TBMM Anadolu’da kesin egemenlik sağlamıştır. -TBMM’nin yaşama ve varolma mücadelesindeki en büyük başarısıdırKARS ANTLAŞMASI 13 Ekim 1921 Moskova Antlaşması Doğu sınırlarımızda bazı pürüzler bırakmıştı. TBMM Hükümeti ile Sovyet Rusya arasında hiçbir pürüzün kalmamasını gerektiriyordu. Sovyet Rusya kendine bağlı; Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan’ın TBMM Hükümeti ile anlaşmasını öngördü. Sakarya zaferi’nden sonra bu cumhuriyetlerle yapılan Kars Antlaşması ile doğu sınırımız kesinlik ANTLAŞMASI 20 Ekim 1921 Fransızlar, Sakarya zaferinden sonra TBMM Hükümeti ile kesin antlaşmayı imzalamışlardır. Ankara Antlaşmasına Göre -TBMM ile Fransa arasında çatışmalar sona ermiş, Güney sınırımız İskenderun-Hatay dışında çizilmiştir. -Hatay’daki Türklere geniş haklar tanındı. Hatay için özel yönetim biçimi uygulanacaktı. Sonuç -Bu antlaşma ile Fransa TBMM’yi resmen tanımıştır. -Ankara Hükümeti’nin diplomatik zaferidir. -Fransa Anadolu işgalinde işbirliği yaptığı dostlarından kopmuş, böylece İtilaf Blok’u parçalanmıştır. -Güney sorunumuz çözümlenmiştir. Bu cephedeki birliklerin Batı Cephesi’ne kaydırılma imkanı hazırlanmıştır. BÜYÜK TAARRUZ 26 Ağustos-30 Ağustos 1922Hazırlık Başko***** düşmana kesin darbeyi indirmek için hızlı biçimde hazırlıklara girişti. -Doğu ve Güney cepheleri tam anlamıyla güvenlik altına alındığından buralardaki birlikler tam bir gizlilik içinde Batı’ya kaydırıldı. -Ordunun eksiklikleri giderildi. M. Kemal Haziran 1922’de taarruz kararı aldı. 6 Ağustos 1922’de orduya gizlice taarruz için hazırlanması emri verildi. Akşehir’e gelerek komutanlarla toplantı yaptı. Toplantıda 26 Ağustos taarruz günü olarak belirlendi. Taarruz Afyon’un güneyinden Dumlupınar yönüne doğru baskın şeklinde başlayacak ve sonra da meydan savaşına dönüştürülerek düşman kuvvetleri tümüyle yok edilecekti. 26 Ağustos 1922 sabahı saat da topçularımızın ateşiyle Kocatepe’den taarruz Mustafa Kemal de bu esnada taarruzu Kocatepe’den sevk ve idare ediyordu. Siklet merkezi 1 inci Ordu da olmak üzere, 1 inci Ordu güneyden, 2 inci Ordu kuzeyden taarruzla, harekat kısa sürede başarılı bir şekilde gelişti. Yunan savunma hattı parçalandı. 26/27 Ağustos gecesi Yunan mevzileri ele geçirildi. 27 Ağustos’ta Türk Ordusu Afyon’u Yunan işgalinden kurtardı. Dumlupınar mevzilerine çekilen düşmana karşı 29 Ağustos’ta taarruz eden ordumuz, 30 Ağustos’ta Yunan ordusunu tamamen kuşatarak büyük bir kısmını imha etmiştir. Düşman Başko*****ı General Trikopis esir alındı. Kütahya’da düşmandan temizlenmiştir. Bu savaşı Başko***** Mustafa Kemal doğrudan kendisi yönettiği için bu zafere “Başkomutanlık Meydan Savaşı” denir. Yunan ordusu, Başko***** Mustafa Kemal’in 1 Eylül 1922’de, Türk ordusuna verdiği, “Ordular ilk Hedefiniz Akdeniz’dir. İleri.” emri ile İzmir’e kadar kovaladı. Yunan işgalindeki tüm yerler tek tek kurtaran Türk ordusu 9 Eylül 1922’de İzmir’e girdi. 18 Eylül 1922’de Batı Anadolu’da tek bir düşman askeri kalmamıştır. Sonuçları -Bu zafer, milletin kendine güven duygusunu yükseltmiş, milli kudret ve yeteneğin yeniden canlanmasını sağlamıştır. -Bu zafer, yeni Türk Devleti’nin temeli, uygarlık yolunun en büyük köprüsü olmuştur. -Öldüğü sanılan ve mirası paylaşılmaya yeltenilen Türk milletinin yaşama hakkı ve yeteneği olduğu dünyaya kabul ettirilmiştir. -Bu zafer ile Misak-i Milli gerçekleştirilmiş, bütün düşmanlar topraklarımızdan atılmıştır. -Bu zafer, Mudanya Ateşkes antlaşması ile Lozan Konferansı’ndaki beklentilerimize esas teşkil etmiştir. -Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile Anadolu’nun sonsuza kadar Türk yurdu olarak kalacağı bütün dünyaya ATEŞKES ANTLAŞMASI 11 Ekim 1922 İzmir’in kurtarılmasından sonra, Türk ordusu, Boğazlar, İstanbul ve Trakya’nın geri alınması için o tarafa yöneldi. Bunun üzerine İtilaf Devletleri ateşkes görüşmelerine başlama isteklerini TBMM’ne bildirdiler. 3 Ekim’de Mudanya’da başlayan ateşkes görüşmelerine Türk temsilcisi İsmet Paşa gönderilmiştir. Yunanistan görüşmelere katılmamış, sonradan ateşkes metnini Ateşkes Antlaşmasına göre -Türkiye ile Yunanistan arasındaki silahlı çatışmalara son verilecektir. -Yunanlılar 15 gün içinde Doğu Trakya’yı boşaltacaklar. Türkiye, barış sağlanıncaya kadar burada emniyet ve asayişi sağlanması için sekiz bin Jandarma bulunduracaktır. -Boğazların durumu barış antlaşmasıyla saptanacaktı. -İtilaf Devletleri’nin kuvvetleri barış antlaşması imzalanıncaya kadar İstanbul’da -Osmanlı Devleti hukuken sona ermiştir. -Doğu Trakya savaş yapılmadan kazanılmıştır. -Türk diplomasisi büyük bir zafer kazanmıştır. Bu ateşkesten sonra çalışmalar Lozan’da toplanacak barış konferansının hazırlıkları üzerine yoğunlaştırılmıştır. Artık yeni Türk Devleti uluslararası hukukun ilkeleri içinde kendini ezmek isteyenlere karşı eşit haklarla onurlu bir devlet olarak konferans masasına oturacaktı. Misak-ı Milli ile belirlenen topraklar büyük ölçüde geri alınmış, ülke bütünlüğü sağlanmıştır. Barış antlaşmasıyla da uluslararası güvenceye BARIŞ ANTLAŞMASI 24 Temmuz 1923Lozan Barış Antlaşması’na Göre; Yeni Türk Devleti’nin uluslararası alanda bağımsız, bütün diğer devletlerle eşit, şerefli bir varlık olduğu kesinlikle tanınıyor ve Osmanlı Devleti’nin sona erdiği kabul ediliyordu. Sınırlar -Suriye sınırımız Fransızlarla imzalanan Ankara Antlaşması’na göre kabul ediliyor. -Irak sınırı; Musul üzerinde antlaşma sağlanamadığı için bu konuda İngiltere ve Türk Hükümeti kendi aralarında görüşüp anlaşacaklardı. -Türk-Yunan sınırı Mudanya Ateşkes Antlaşması’nda belirlenen şekliyle kabul edilmiştir. Karaağaç ve yöresi Yunanistan’ın Batı Anadoluda yaptığı tahribattan alınacak savaş tazminatına karşılık elde edilmiştir. Ayrıca, Gökçeada, Bozcaada bizde, diğer Ege adaları Yunanistan’da kaldı. Yunanistan, Türk sınırına yakın olan adalar asker bulundurmayacaktı. Kapitülasyonlar Tamamı kaldırıldı En büyük siyasi başarı Azınlıklar Tüm azınlıklar Türk uyruklu kabul edilerek hiçbir şekilde ayrıcalık tanınmayacaktı. Batı Trakya’daki Türklerle İstanbul’daki Rumlar dışında Anadolu ve Doğu Trakya’daki Rumlar ve Yunanistan’daki Türkler mübadele edileceklerdi.. Savaş Tazminatları Savaşı nedeniyle bizden istenen savaş giderlerinden kurtulunmuştur. Devlet Borçları Osmanlı borçları, Osmanlı İmparatorluğundan ayrılan devletlerle aramızda bölüşüldü. Bize düşen bölüm taksitlendirme ile kağıt paraya göre ödenecekti. Düyun-u Umumiye de böylece tarihe karışmaktadır. Boğazlar Boğazlar, üzerinde en çok tartışılan konudur. Sonunda geçici bir çözüm getirilmiştir. Buna göre askeri olmayan gemi ve uçaklar barış zamanında boğazlardan geçebilecekti. Boğazların her iki yakası askersizleştirilip, geçişi sağlamak amacıyla uluslararası bir kurul oluşturulmasına ve bu düzenlemelerin “Milletler Cemiyeti’nin güvencesi altında sürdürülmesi kararı alınmıştır. -“Musul”, “Boğazlar” ve “Hatay” Lozan’da çözümlenemeyen -Lozan Barışı bugüne kadar Türk ulusuna köklü ve huzurlu bir yaşam sağlamıştır. -Misak-ı Milli sınırları büyük ölçüde sağlanmıştır. -Türkiye tarihinde yeni bir dönem başlatmıştır. -Türk ulusu adına, Savaşını bitiren antlaşmadır. Mondros ve Sevr antlaşmaları tarihin çöplüğüne atılmıştır. -“Doğu Sorunu”, “Avrupa’nın hasta adamı” gibi deyimler ortadan kaldırılarak emperyalizme karşı verilen silahlı mücadele ve bunun sonunda yaratılan Yeni Türk Devleti tüm dünyaya kabul ettirilmiştir. Böylece Türkiye tüm sömürge uluslara örnek olmuştur.

amasya erzurum sivas kongreleri kronolojik sıralaması